ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
chplilerin darbe gecesi ne yaptığı sorunsalı
-
marmaris'te oteldeydim.
yok o başkasıydı.
araba sürerken olmasından en çok korkulan şey
-
korku değil de merak ettiğim bir şey var ; yolda duran güvercinin araba neredeyse üstünden geçecek kadar yaklaşmasına rağmen uçmaması . sonra bende oluşan acaba üstünden mi geçtim ,uçabildi mi telaşı ? kuşlar sanırım adrenalin bağımlısı.
kriz olmadığını yazarlara anlatmanın yolu
-
bu bilimsellik beni ikna eder.
"caddeler bmw dolu"
bu bilimsel yaklasima cevabim; muteahitler bmw sevdigi icin olabilir mi?
simitçiye simit var mı diye sormak
-
bir simitçi "yemek için mi abi" diye cevaplamıştı. burdan ona sesleniyorum tekrar görüşebilir miyiz acaba??
hayata dair gülümseten detaylar
-
dün metrodayım, kulağımda müzik, dışarıdan hiçbir ses duymuyorum, kaşlarımı çatmışım ve bir yerlere dalıp çıkamamışım. yanımda dokuz, on yaşlarında bir kız çocuğu, onun yanında da annesi var. bir ara küçük kızla bakışıyoruz, daha doğrusu bana baktığını hissediyorum. sonra kafamı yine önüme çeviriyorum. bu sefer bana doğru eğilip, bir şeyler söylüyor. kulaklıklarımı çıkarıp, "efendim? duyamadım?" diyorum, "kirpiğin düşmüş de" diyor ve birden uzanıp yanağımdan kirpiğimi alıyor, iki parmağının arasında tutuyor. bu oyunu hemen hatırlıyorum. hala oynandığını unutmuşum, oynamayı da çok zaman önce bırakmışım. küçük kız ise heyecanla oyuna devam ediyor, "bir dilek tut" diyor. gözlerimi sıkı sıkı kapatıp, bir dilek tutuyorum. "dileğin uzunmuş" diyor gülümseyerek, "peki, alt mı üst mü?". ben de gülümseyerek, "alt" diyorum. sabırsızlıkla oyunun sonucuna bakıyoruz beraber. kirpiğim alt parmağının üstünde duruyor, "dileğin tutacak" diyor sevinçle. "tutacak" diyorum sevinçle. hafifçe üflüyor kirpiğimi sonra. müziği olduğu yerde bırakıyorum ve yolculuğun sonuna kadar, küçük kızla birbirimize gülümsüyoruz.
de'lerin yazılışına takmış güruh
-
kardesim, yillardir dogrusunu dile getiriyoruz. 'sen de', 'o da', 'oteki de' 'beriki de' anlamiyorsunuz. herhalde 'sende' bir sey var. isi inada sokan sensin. dogru 'sekilde' kullan, bu 'is de' huzur 'icinde' cozulsun.
chez galip
-
rivayet'e göre zamanında bir fransız kadına aşık olan galip bey, ülkesine dönmek zorunda kalan güzel saçlı genç kadından bir tutam saçını ona bırakmasını söylemiş. kadın da kesip vermiş. daha sonra her gelen kadın bir tutam saç bırakmaya başlamış. böylece saç müzesi denilen kimine göre ilginç, kimine göre irrite edici bu mekan ortaya çıkmış.
gidenler için önceden uyarı: sakın binlerce saçın içerisinde fransız kadının saçını aramayın, o saç şu anda başkasıyla evli, çocuklu ve torunlu olan galip bey'in evinde duruyormuş.
rte yedi krallığın başında olsa olabilecekler
-
herhalde şöyle beyanlar verirdi:
"daneris diye bir targaryen varmış, kadın mıdır kız mıdır bilemem."
"7 tanrı var diyorlar. kardeşlerim, bunlar cehape zihniyeti ürünüdür. hamdolsun, o ucube duvarı avm yapacağız inşallah."
"duvar'ın otesindeki ak yürüyenler de neymiş? ben westeros'ta 500.000 ak genci zor tutuyorum."
saniyelik salaklıklar
-
kitap okumaya dalıp 1 saattir beklenen ucagi kacirmak !
bunun uzerine henuz daha evla bir salaklik duymadim.
not: tam bir entry-nick uyumu vakasi