hesabın var mı? giriş yap

  • oğlum bu adam beşiktaş'a gelmeyecekse boşuna buraları coşturup durmayalım. üzülüyorum sonra.

    bir keresinde de adebayor'u almaya gidip eneramo'yu almışlardı. ürkmüyor değilim.

  • yedi - sekiz yıl önce, sahip olunan pentium 100 bilgisayarın 20 gigabyte'lık hard diski, norton speed disk ile defragmente edilmeye bırakılmıştır. bu işlem yarım saatten fazla sürecektir. o esnada başka bir işi halletmek için dışarıya çıkılır. eve dönüldüğünde, anne odanızda bilgisayarınızın başında oturmuş, büyük bir dikkatle, hipnotize olmuş halde monitöre bakarken bulunur.

    - anne ne oldu?
    - oğlum şu şeylere bakıyodum, ne zaman durucak diye. (norton speed disk'in blok hareketlerini gösteren renkli minik kutucuklarını kast ediyor)
    - niye ki anne?
    - e dursun da kapatayım, boşuna açık kalmasın diye.

    burada anne, en azından ekranda bir hareket varken, "demek ki bilgisayarın içinde bir işler dönüyor, çalışıyor" mantığını yürüttüğü için takdir edilir. çeşitli yazılımlardaki, yaptığı her haltı grafik olarak gösteren cafcaflı arabirimlerin hikmeti anlaşılır.

    demek ki ucuz bilim kurgu filmlerinde, panellerde o kendi kendine yanıp sönen ışıklar sırf şekil olsun diye orada değildir. o ışıklar hareket etmese, mürettebattan birinin annesi gelip "boşuna açık kalmasın" mantığıyla sistemi kapatacaktır.

  • gel de şimdi bu tipe gini coefficient falan anlatmaya çalış :)
    gini katsayısı yükseldiğinde işlerin daha kötüye gittiğinden bahsetmeye çalış...

    önüne gelen herkesin fikri var, memlekette fikirden bol hiçbir şey yok da fikir adamı yok işte...

    edit;
    gini katsayısı ile ilgili soru soran arkadaşlar oldu, kısaca zenginle fakir arasındaki satın alma gücündeki farkı ölçmede kullanılan bir ekonomi terimi diyebiliriz.
    bir diğer deyişle, bir ülkede gelirin nasıl dağıldığı. hani klişe bir ekonomi eleştirisi var ya dünyadaki en zengin %1 dünyadaki servetin %99una sahip diye, hah işte onun ülkeye uyarlanmış halinde gini coefficient tavan yapmış oluyor.
    başka bir ifadeyle, gini katsayısı ile ülkedeki gelirin adaletli dağılımı arasında bir negatif korelasyon var.

    biri de artistlik yaptığımı söylemiş, bu terim yerine gelir adaletsizliği desem yetecekmiş. sana yeter tabii, sana öyle desek çok bile gelir :)

    bir diğer mal da özel mesaj atmış, internette gördüğüm terimlerle hava atıyormuşum :d
    nereden bilecek ki hayatı zekasıyla ve yaşayabildikleriyle mütenasip bu arkadaş, zannediyor ki herkesin kendisi gibi küçük, sıradan bir dünyası var.

    ingilizce ders verdiğim öğrencilerle konuşmayı en çok sevdiğim konuların başında ekonomi geliyor, al koydum bir tane gini coefficientekran görüntüsü çinli bir öğrenciyle olan derse dair feedback içeren. orada var gini coefficient.

  • yavru tavşan yuvasından ilk kez ayrılır ve ormanda dolaşmaya başlar. karşılaştığı ilk hayvana kendini tanıtır:

    "merhaba kardeş ben tavşan, sen kimsin?"

    karşısındaki hayvan:
    "ben de katır der"
    tavşanın kafası karışır: "nasıl yani?" der.

    katır:
    "benim annem eşşek, babam da at; onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum" der.
    tavşan yoluna devam eder. karşılaştığı başka bir hayvana kendini tanıtır:

    "merhaba kardeş, ben tavşan, sen kimsin?

    hayvan:
    "ben kurt köpeğiyim" der. tavşan yine şaşırır: "nasıl yani?" der.

    kurt köpeği:
    "benim annem kopek, babam da kurt; onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum" der.

    tavşan yoluna devam ederken yavaş yavaş aklından bu bilgileri geçirir ve işlerin nasıl olduğunu anlamaya başlar. karşılaştığı başka bir hayvana kendini tanıtır

    "merhaba kardeş ben tavşan, sen kimsin?"

    hayvan:
    "ben devekuşu" der.

    tavşan afallar:

    si..tir git len

  • fakir adama kredi vermezler, daha doğrusu kaçabilecek kadar kredi vermezler. sürünecek kadar kredi verirler.

    baştan sıçmış yani plan.
    üzgünüm.