hesabın var mı? giriş yap

  • abilerimin bisikleti aşağıda depoda çürürken ve ben bisiklet sürmek istiyorum diye yırtınırken kimsenin bu isteğimi ciddiye alıp bana bisiklet sürmeyi öğretmemiş olması. yetişkin bir insanken kendi kendime öğrenmek çok utanç vericiydi. ve kendime ait hiç oyuncağımın olmaması. hep abilerimin eski, kırık dökük ve eksik parçalı oyuncaklarıyla oynadım. bir kız çocuğu olarak hiç kızlara ait oyuncağım olmadı.

    edit: ha bir de annemin ben doğmadan yıllar önce yurt dışından aldığı oyuncak ispanyol bir bebek vardı. oynamak istediğimde izin vermezdi. o çok kıymetliymiş, kırılıp dökülmesini istemezmiş gibi davranırdı. yıllarca vitrinde hayran hayran baktım ama bir kere bile oynayamadım. sonra bir gün genç kız olan kuzenim o bebeği görüp “yenge bu çok güzelmiş, bunu bana versene” dedi. annem de “zaten vitrinde durup duruyor, al senin olsun” dedi ve o bebeği kuzenime verdi. o an 10 yaşımdaki halimle içimde hissettiğim sızı hala ara sıra o bebeği düşününce aynı yerden kalbimi sızlatıyor.

  • 90'lı yılların ortasına tekabül eden efes pilsen'in efsanevi döneminin en akılda kalan oyuncusudur conrad mcrae. o dönemlerde; petar naumoski müthiş bir sorumluluk bilinciyle robot kıvamında koşar dururdu, milimetrik paslar atardı. ufuk sarıca temiz ahlaklı devlet memuru düsturuyla herdaim faydalı olur gösterişsizde olsa görevini yapardı. volkan aydın her maçtaki aynı hayvani savunma performansıyla benchden kendisini izleyen savunma manyağı aydın örs'ün bile gözlerini yaşartırdı. murat evliyaoğlu dennis rodman'ın biraz daha mutaasıbı misali takılırdı. vasily karasev nokta atışlarının yanında yeri gelir 30 dakika 4 faullü oynayıp karşı takımdan 3 adam attırarak maç sonuna kadar sahada kalmayı başarırdı.... ama tüm bu enfes isimlere rağmen ve aradan geçen zamana inat insan o dönemlerden en berrak conrad mcrae'yi hatırlıyor ve bu güzel insanın adamı koltuğundan zıplatan smaçlarını, tek pota mahalle maçlarındaki taklit edilmeye çalışılan tüm hareketlerini ve efsanevi bloklarını özlüyor... mekanın cennet olsun.

  • yaklaşık 1,5 saattir halk tv'de konuk olan tip genel başkanı

    son zamanlarda o kadar popüler oldu ki, cumhurbaşkanı adayı olsaydı muharrem'in 3 gündür toplayamadığı imzayı 2 günde toplardı eminim.

    konuşması güzel ve birleştirici. aday olmak varken, potansiyel oyu da varken aday çıkarmadı ve millet ittifakı'na desteğini belirtti. önceliğimiz akp'nin gitmesi diye bas bas bağırıyor ve ona göre de davranıyor. öte yandan 5 sene önce tayyip'in karşısında aday çıkan muharrem efendi cumhur ittifakı'nın ekmeğine yağ sürmekle meşgul.

    bir oyum dedeme bir oyum tip' e

    not: alemin gözü yaşlı erkan baş da beşiktaşlı.

  • ilk adımı erkek atsın.
    hesabı erkek ödesin.
    erkeğin evi var mı?yoksa zke zke alacak!
    erkek ne iş yapıyor?
    erkeğin arabası var mı?yoksa zke zke alacak!
    erkeğin maaşı ne kadar?......................................................= kadın ve erkek eşittir!
    eve erkek bakar.
    düğünü erkek yapar.
    eşyayı erkek alır.
    şu kadar altın alsın erkek.

  • askerin kitap okurken komutana yakalanması; akabinde komutanın "kimin lan o kitap?!" diye kükremesi, kek askerin "ömer hayyam'ın komutanım" diye cevap vermesi, komutanın "akşama ikinizi* * de odamda görecem ulan!" demesi...

  • ihtiyar delikanlı bob dylan'ın yine muhteşem sözleri ve müzikleriyle biz ölümlülere armağan ettiği yeni albümü. hayatımızı allak bullak eden 2020 yılından yıllar sonra geriye baktığımda aklıma sanırım sadece bob dylan'ın yine döktürdüğü bu albüm gelecek.

    dylan'ın albümlerini dinlerken bazen bir roman okumuş bazen bir sinema film izlemiş gibi olurum. dinlemeye ara versem de o seni arar bulur. bu zamana kadar da hep öyle oldu ve babaya allah uzun ömür versin daha da olacak gibi.
    sen çok çok yaşa babacığım. dilinden şiirler şarkılar eksik olmasın.