hesabın var mı? giriş yap

  • içinde kendisini ısıran 5 tane ite ve videoya çeken it oğlu ite nasıl son nefesine kadar savaşılacağını gösteren gerçek bir bozkurt vardır. özgür yaşadı özgür öldü.

  • ortalıkta bırakılan telefon anne tarafından karıştırılmış ve bi arkadaşla yapılan muhabbetteki bolca amklar dikkat çekmiştir. anne dayanamayıp amk ne demek diye sorunca aklıma gelen ilk cevap. acayip merak ettim.

    ertesi gün annenin mesaji beni iptal eder.

    -nerdesin amk?

  • bizim zamanımızda fazla naza çekmekti. hemen evet demeyeyim, atlamış gibi olmayayım diye haftalar, hatta aylarca havada bırakır, "çok ısrar etti, çok peşimden koştu da öyle ikna oldum" diyebilmek için flört dönemini sakız gibi uzatırlardı. tabi o arada gururlu, doğru sinyalleri alamayan, ya da "istemiyor galiba" diye düşünüp saygılı davranarak uzaklaşan bir çok iyi taliplerini kaçırmış olurlar, en yapışkan tiplere kalırlardı. şu sıralar ne gibi hatalar yapıyorlar, ben de okuyup öğreneyim bakalım.

  • yakın zamanda babamı toprağa verdik, biz bu işlemler için sağa sola sorduk ettik biraz zorlandık. en azından fikir olsun ilgili arkadaşlara.

    -hastaneden ölüm raporu alınacak.

    -ölümü itibariyle alo 188 ile iletişime geçiyorsunuz cenazenizi gasılhane işlemleri için teslim alıyorlar.

    -ikametgaha göre ilgili mezarlıklar müdürlüğünde yıkama işlemleri ve daha önceden mezar yeriniz yoksa mezarlık alınması. sonrasında mezarlıklar müdürlüğünden vakte göre imamla beraber mezarlığa gidip defin işlemin gerçekleştirilmesi

    -ilçe nüfus müdürlüğüne gidip kaydını düşürmek, hastanede vefat ettiyse gitmeye gerek yok fakat yine de teyit etmekte fayda var.

    -noterden veraset ilamı çıkarmak. tapu-banka-vergi dairesi vs gibi kurumlar isterler o yüzden fazlaca çıkarmakta fayda var. (birkaç arkadaşımız mesajla belirtmiş; dilerseniz mahkemeden de bedelsiz veya cüzi bir bedelle alınabilir)

    -bankada parası varsa, ölüm raporuyla mevcut bakiyeyi gösteren imzalı belge için başvuru yapılır.

    -evi varsa bağlı bulunan belediyeden rayiç tutarı gösterir belge alınır.

    -veraset ilişiğini kesmek için banka tutarını gösterir belge, rayiç bedelleri gösterir belge, tapu fotokopileri falan temin edilip randevuyla ilgili vergi dairesine gidilir.

    @tnz adlı arkadaşımız mesajla belirtmiş,

    veraset intikal beyannamesi interaktif vergi dairesi sistemi üzerinden yapılıyor. mirasçılar bir kişinin hazırladığı beyannameyi onaylayabileceği gibi (e-devlet ile giriş yaparak), kendi beyannamelerini de oluşturabiliyorlar. detaylar için
    kullanım kılavuzu: https://ivd.gib.gov.tr/verasetkullanimkilavuzu.pdf]
    yükümlülükler: +

    -üstüne olan telefon,internet,su,doğalgaz,elektrik,tv gibi abonelikleri kapattırmak veya devretmek.

    @tnz adlı arkadaşımız belirtti; ilgili şirketlere telefon; e-devlet; online işlem merkezi gibi "resmi kanallar" üzerinden başvurup şartlar ve gerekli belgeler öğrenilebilir). teminat bedeli iadeleri ise kişilere bizzat yapılıyor.
    telefon, internet, tv feshi için varislerden birinin başvurması yeterli. (taahhütler cezasız iptal oluyor)

    -emekli maaşı varsa eşe, çocuklarına hakkedişleri dahilinde maaş bağlanması için bağlı bulunan sgk'ya
    başvuru yapılır.

    @tnz adlı arkadaşımız belirtti; e-devletten yapılabiliyor. +

    aklımda kalanlar bunlar. başınız sağ olsun.

  • eskiler hakkinda ne dusunuyordur bilemem ama sirada bekleyen caylaklarin neler dediklerini, neler dusunduklerini az cok tahmin edebiliyorum.

    onay bekleyen caylak 35060...

    simdi usendim aramaya, zamaninda bir moderator su minvalde bir sey demisti; "sozluge pozitif etkisi olacagina inandigimiz, tanidigimiz ve guvendigimiz kisilere taniyabiliyoruz bu onceligi". entryler uzerinden gitmeyeyim ama boyle pozitif katkinin mina koyim. caylaklik entrylerini bile siliyorsa bu torpilli... boyle mi oluyor ulan pozitif katki? bahanelerinize selam olsun sizin.
    ha derseniz ki "can ciger kuzu sarmasiyiz, verdik. sanane ulan?", "caniniz sagolsun"'dan baska ekleyecegim bir sey olmaz. ben ne dersem ayni halti yapmaya devam edeceksiniz cunku.

    karti kim verdi bilmiyorum ama eksi sozlugun en cok da bu kart dagitma hakki olanlarina kilim bu sebepten dolayi (muhtemelen sadece moderatorler ve hatta sadece bazi moderatorler).
    torpil mina koyim bu? sen burada yapiyorsun, sonra baska yerde karsina cikti mi avazin ciktigi kadar bagiriyorsun; "hakkimi yiyorlar", "x partisi tum kadrolari tutuyor", "bu ne bicim devlet" diye. bu ne perhiz be oglum? sayet torpili isteyen yazarsa, onun icinde gecerli soylediklerim.

    ne diyim abicim ben size. illa bir kose tutacagiz! illa bir deligimiz olacak! illa bir babamiz/dayimiz/amcamiz olacak! eeehh eytere be mina koyim.

    dilimin kemigini de kirdiniz, sagolun varolun.

  • 1977'liyim. 90'larda ben çocukken, kemal sunal'a gülenlere entelektüel düzeyleri yüksek insanlar hor bakardı. eşekoğlu eşşek demesine gülen cahiller falan denirdi. biraz sosyoekonomik düzeyi yüksek insanlar izlese bile gizlerdi bunu.
    tespit yüzde yüz haklı. o dönemleri yaşayan bilir. tam olarak şu an recep ivedik karakterine gülenlere yapılan muamelenin tümü ile aynısı yapılırdı.

    mesela 90'lar popu için, nerede eski cem karacalar nil buraklar nilüferler, nerde bu ibişler, bunlar hep sabun köpüğü denir, nefret kusulurdu. şimdi youtube yorumlarına girip bakıyorum 90'lar popunun ''hey be ne günlerdi, bir de şimdiki rezillere bak'' falan yazılmış hep.

    ya da tarkan o meşhur kareli pantolonuyla kıl oldum abi klibini yaptığında şu anda aleyna tilki için ne duyuyorsam su damlası gibi birebir aynı şeyleri duyardım.

    bu devran hep böyle , yıllandıkça kıymete biniyor sanırım bazı şeyler.

    doğu toplumları daha gerofilik(yaşlı sevici) ve nostaljik oluyorlar kültürel olarak. yeni olandan bir tiksinme, hep geriye doğru bakış var bu topraklarda. bu toplumlarda başarıdan ziyade kıdem, yıl, nicelik önemlidir ve saygı duyulur. mesela bir mekanik ustası işini iyi yaptığı ile değil, uzun yıllardır bu işi yapıyor olması ile daha çok övülür.

    facebook'un sahibi zuckerberg'in bir röportajını izlemiştim. facebook arayüzünde yaptıkları her değişiklik ortadoğu ve asya'da hemen kullanıcı kaybına yol açarken, batı medeniyetinde her yenilik, yeni müşteri getiriyormuş.

    statükocu toplumuz. hep geçmişe özlemle yaşıyoruz. değişiklikler ve yeni olan her şey hemen bir öfke getiriyor yanında.

    uzun zamandır ekşide okuduğum en doğru tespit.

  • kısaca anlatmak gerekirse izmir’den istanbul’a gitmek için bindiğimiz kamil koç otobüsündeki muavinin, o gün hiç alkol almamış olmamıza rağmen, bagaja verdiğimiz çantamızın yan gözündeki uzo şişesinden dolayı bizi sarhoş olmakla itham edip, nasıl anladığını sorduğumuzda da "ben gözünden anlarım, almıyorum sizi otobüse" diyerek herkesin içinde iğrenç bir üslupla bizi otobüsten kovması rezaleti.

    detayları merak edenler için olaydan sonra sıcağı sıcağını yaşadıklarımızı anlattığımız video

    muavinin saldırgan tutumu ve telefonu kırma tehditine rağmen çekebildiğim bize tavrının bi kısmını gösteren video

    bayram tatili son günü hem rezil bir durum yaşayıp hem de otogarda çok zor duruma düştük. olay sonrası:

    -otogardaki acentaya gittik, bir şey yapamayacaklarını kamil koç müşteri hizmetlerini aramamızı söyledi.
    -müşteri hizmetleri sadece şikayet kaydı oluşturabileceklerini, daha sonra birisinin bizle iletişime geçeceklerini söyledi. koltukların boş gittiğini, biletimizin yandığını 2 saat sonraki otobüste 2 kişilik yer olduğunu, istersek o sefer için bilet satın alabileceğimizi söyledi. hala dönüş yapan yok bu sırada.
    -biz tekrar kamil koç’a binmek istemediğimiz için diğer firmalara baktık ama hiç birinde yer bulamadık.
    -polis noktasına gidip alkolsüz olduğumuzu belgelemek istedik. orada alkolmetre olmadığını, istersek ekip eşliğinde hastaneye gidebileceğimizi oradan rapor alabileceğimizi, bunun da 3-4 saat sürebileceğini söylediler.
    -sabahtan beri yoldaydık, yorgunduk ve sabah istanbul’da olmamız lazımdı. en sonunda acentadaki kızın kendi insiyatifi ile özür dileyerek 20 tl indirimle 2 saat sonraki sefere bilet satmasıyla istanbul’a geldik.

    yeni bir gelişme oldukça editlicem.

    edit:
    arkadaşlar destekleriniz için çok teşekkürler. umarım bu yaşadıklarımız ve destekleriniz sayesinde benzer durumların azalmasında bir etkimiz olur.

    bugün kamil koç genel merkezinden arandık ve yaşadığımız olaydan dolayı özür dilediler.

    -benim muavin dediğim kişi otobüsün kaptanıymış ve otobüsteki diğer çalışanların da ifadesini aldıklarını, şirket ik’sına ilettiklerini ve cezai işlem uygulayacaklarını,
    -biletlerimizin iadesini yapacaklarını,
    -tekrar benzer durumların yaşanmaması için gerekli önlemleri alacaklarını
    -şu anda yazılı olarak bir özür, atacakları adımlar ya da cezai işlem hakkında bir şey paylaşamayacaklarını
    söylediler.

    atacakları adımların lafta kalmaması için takipçisi olucaz. bir yandan da hukuki olarak neler yapabilirizi araştırıyoruz

  • marihuana'nın balını elde edebilmek adına arıları eğitmeye başlayan bir fransız. asıl mesleği çilingir ama yıllardır da arıcılıkla ilgileniyor. adam çok acayip. amacının da genel olarak esrarın yasallaşması olduğunu söylüyor.

    trainerbees, esrarın olduğu gibi esrardan elde edilen reçinenin de aynı şekilde sağlıklı olacağını düşünerek bu işe başlamış. ürettiği ballara da 'cannahoney' ismini takmış. çocukluğundan beri doğaya olan ilgisi çok fazla olduğundan en son arı eğitmeye kadar gitmiş.

    ortaya çıkan balın ise tadının taze bitkiyi andıran lezzetli bir tat olduğunu söylüyor. bu balın kanser hastalarına iyi geleceğini, arıların da bu işlemde herhangi bir zarar görmediğini açıklamış. şimdilik 30 kovanla devam eden trainerbees eğer yasaların da paranın da onu destekleyebildiği bir yer bulursa yardırır gider gibi.

    kaynak

    facebook profili

  • ilkokuldayken sirf geyik olsun diye cop kutusunun yanina seninle kalem ucu acmaya gelen arkadasin asla hayatindan cikartilmamasi gerektigi.

  • iki sinek pencerinin camında iş üzerindedirler; bunu gören evin küçük çocuğu elinde sinek teliyle başlarına dikilir ve annesine seslenir:
    "annea! sineklerin erkeği olur mu?"
    "olur evladım..."
    "annea! peki bu sineklerin dişisi olur mu?"
    "(bir sonraki soruyu tahmin eden anne cevap verir) olmaz yavrum..."
    sanki bu cevabı bekleyen küçük çocuk sinekleri bir hışımla öldürür...
    "ibnelerrr!!!"

  • tutturmuşlar bir " bu çocuklara sahip çıkalım, bu çocukları üzmeyelim, bu çocukların alın teri vs..."

    ulan yılda 4-5 milyon yuro kazanan çocuk mu olur?