hesabın var mı? giriş yap

  • avukatinin anilarinda son arzusundan bahsedilir. surekli para yemekle, hatta utanmadan amerikan u$agi olmakla suclanan deniz gezmi$'in infaz aninda son arzusu aglatmi$tir.

    x- son bir arzun?
    dg- filtreli cigaran var mi abey?
    x- var?
    dg- birer tane ver de yakalim abey..hic icmedik be.. gozumuz acik gitmeyelim bari..

    $imdinin ataturkcu gecinip ilkelerini saymaktan aciz, sosyalist gecinip hadiseyi bogazli kazak giymekten ibaret sanan gerizekalilarinin ve otu boku gozu kapali ele$tirmeyi kultur sanan beberuhilerin ornek almasi gereken bir hayat hikayesi vardir.

  • sayın başbakan'ın ulus'u düşünemeyen bireylerden oluşan topluluk olarak düşünerek yaptığı konuşmadır.

    1933'de 4000 otomobil vardı, bugün 6 milyon var,
    1929'de 15.000 telefon abonesi vardı bugün 19 milyon var...

    bu karşılaştırmaların hangi amaçla yapıldığını anlayan varsa lütfen beni aydınlatsın. dünya'da teknolojinin gelişmesini kendi varlığı ile mi açıklamaya çalıştı?

    ayrıca bir sonraki konuşması için süper bir istatistik buldum.

    1923 yılında türkiye'de hiç bilgisayar yoktu, bugün 22 milyon bilgisayar var. yaa yaa.

    ekleme : 1923'de telefon hattımız türkiye cumhuriyeti'ne aitti. bugün lübnanlı'ya ait.

  • hayal etmekte zorlandigim aga. yahu ben kardesimi sandiga gitmeye ikna edemiyorum adamin bir lafiyla nasil oluyor da 7000 kisi hem de onun istedigi partiye oy atiyor.

  • @elif_safak: elif hanim ben konya esnaf odasi başkaniyim, mevlana'dan yediğiniz ekmek kadar konya etli ekmeği yemediniz, esnaf kan ağliyor.

  • bildiğini zanneden kişiler tarafından bile bilinmeyen farklardır.

    birinci olarak psikiyatrist, tıp fakültesi sonrası 5 yıl psikiyatri eğitimi almış uzman doktordur. psikolog, psikloloji bölümü mezunudur. ancak bu bölümden mezun olup direkt danışan alamaz çünkü klinik psikoloji yüksek lisansı yapması gerekmektedir.

    "psikiyatrist ilaç verir, psikolog konuşur" da yanlış bir bilgi. psikoterapiyi hem psikiyatrist hem de eğitim almış psikolog yapabilir ama ilaç tedavisini yalnız psikiyatrist yapabilir. psikoterapinin babasının bir psikiyatrist olduğunu düşünürsek, psikologların yaptığı ama psikiyatristlerin yapmadığı birşey olarak görmek saçma olur.

  • adama, kişilere, gruplara, cemaatlere ,vakıflara, derneklere hizmet işinin bitmesiyle bir çok şey güzel oldu, olmaya da devam ediyor.

    çatlayın amk

  • artan ekonomik krizler ve insanlığın içinde bulunduğu duruma bakınca, bir an önce herkesin yapması gereken eylem olduğunu aşikar.

    hiç sistem, kapitalizm vb gibi konulara girmek istemiyorum olur da bir kaç kişiye fikir verir diye bir kaç şey yazmayı düşünüyorum.

    yukarılarda bir arkadaş 1500 badem ağacından bahsetmiş. bilinen monokültür ve konvesiyonel tarımdan mümkün olduğunca uzak durun. günün sonunda para kazananlar büyük tarım ilaçları şirketleridir,zavallı çiftçi ise sadece çalıştığıyla kalır.

    kaçıp kurtulmaya çalıştığınız sistem tarımı da ele geçirmiş durumda.

    bir adet tarlanız olduktan sonra sıfır maliyet ile kurabileceğiniz ve herhangi bir ilacı veya tarım aletini almak için ömrünüzü tarlada çalışarak geçirmek zorunda olmadığınız bir alternatif,çıkış yolu,felsefe, var.

    (bkz: doğal tarım)

    daha somut örnek vermek gerekirse kendi tarlamdan bahsedeyim.

    küçük bir arazinin üzerinde yaşıyorum ve doğal materyallerden yapılmış evi biz yaptık.
    elektrik ihtiyacını solar elerji ile karşılıyoruz.
    sebze,meyve,yağ,sabun vs gibi ihtiyaçlarımızı tarladan karşılıyoruz.
    kışın ısınma için gerekli odun da aynı şekilde tarladan geliyor.
    kuyumuz ve tarlanın kenarından geçen küçük bir ırmaktan suyu hallediyoruz.
    arılarımız sene de 5 6 kg bal alıp gerisini onlara bırakıyoruz
    tarlada yaz kış serbest halde gezen ve gece ağaçlarda uyuyan tavuk ve horozlarımız var.

    internet,telefon ve bazı diğer giderlerle beraber çiftliğin aylık maliyeti 100 euro civarında.

    gelelim en can alıcı kısmına;

    senenin 6 ayı bahçe ile ilgileniyor ve ürünlerinizi satıyorsunuz kalan 6 da ise isterseniz sırt çantanızı alıp dünyayı gezebilirsiniz kazandığınız para ile çünkü herhangi bir gider yok. kira,fatura ve yemek gideriniz sıfır. herhangi bir tarım aleti veya tarım ilacına da ihtiyacınız olmadığı için kazandığınız tüm para net kar.

    tabii bir de yiyebileceğiniz en doğal, en sağlıklı ve besleyici sebze,meyveler ile besleniyorsunuz her daim.

    bir kaç kısa not yazmak istiyorum çiftlik ile ilgili;
    120 den fazla çeşit meyve ağacı mevcuz
    100 ün üzerinde lokal yenilebilir meyveleri olmayan ağaç var.
    meyve ağaçlarının altında sebzelerimiz yetişiyor üstelik kendi kendilerini tohumluyorular. ekme,biçme hatta sulamaya bile gerek yok ekstrem sıcak günler dışında.

    senede ortalama 80 90 ton meyve üretiyor bu çiftlik. bunun yuzde 30 unu kuşlara ve diğer hayvanlara bırakıyoruz, bir kısmını eşe, dosta, komşuya dağıtıyoruz veya kendimiz yiyoruz, kış için kurutuyoruz vs...

    her bir meyvenin kilosu 2 euro.(hangi meyve olduğunun bir önemi yok, benim için 1 kilo üzüm ile 1 kilo şeftalinin üretim masrafı aynı ve sıfır) yılda ortalama sattığımız 40 ton meyveden elde edilen gelir 80 bin euro ve gider sıfır.

    not : başlıkta çok kez hayvan boku temizlemekten bahsedilmiş ama hayvancılık çok ağız meziyetleri olan bambaşka bir iş.

    uzun lafın kısası, içinde doğa aşkı olan ve doğaya dönüşü sadece sistemden bir kaçış yolu olarak görmeyen ve bunu, gerçekten doğayı sevdiği için yapacak olan kişilere ilham vermesi için yazıyorum.

    uğurlar olsun.

  • hz. muhammed'in "istanbul mutlak fethedilecektir. onu fetheden komutan ne güzel komutandır. onu fetheden asker ne güzel askerdir." sözünü yıllarca yanlış anlamışız. "kafası ne güzel" manasındaymış meğer. ayrıca ben hayatımda bu kadar büyük bir tevazu görmedim.