hesabın var mı? giriş yap

  • uzun yıllardır var olmayan sistemdir. eskiden normal yazı ile yazar, ayrıyeten güzel yazı yazma dersi diye bir derste el yazısı yazmayı öğrenirdik. birkaç senedir direkt o güzel yazı denen garip yazıyla yazmayı öğretiyorlar ve öğrenciler de bok gibi yazıyor doğal olarak.

  • ayrılmamak için çocuk yapmak ve sonrasında çocuklar yüzünden ayrılamamak.
    çocuk yaparak evlilik kurtulmaz arkadaşım,
    nasıl sikko kafalar yaşıyorsunuz lan!!

  • ancak gerizekalıların kurşunlanma olayına bağlayabileceği tshirttür. en fazla hande yener'in balondun söndün gibi bir şarkısı vardı ona bağlayabilirsiniz bak ama kurşunlanma olayına bağlamak için tekrar söylüyorum ağır gerizekalı olmanız yada sürekli kendinize mağduriyet aramanız gerekmekte.
    tahrike ve ağlamaya yer arayan taraftar yine iş başında anlaşılan, yine bir gün kendilerine mağduriyet çıkarıyor.

    ciddi olmak gerekirse tshirt fenerbahçe'nin 5 yıldızlı tshirtüne gönderme yapıyor, verilmek istenen mesaj sizin 5 yıldızınız balondan ibaret ve galatasaray tek tek söndürüyor. ama siz ağlamaya devam edin tabiki yinede anlayacağınızı sanmıyorum.

    edit: bak hala iğneyi kurşun olarak gören öküzler var.

  • böyle bir cortlatmaya ben de maruz kalmıştım. ne kadar "harun bunları giymez" desem de dinletemedim ailenin kadınlarına. illa o saten pijama takımıyla o deri terlikler alındı. al işte adam giymiyor pijamayı, yatakta kayıyormuş, bir yere tutunması gerekiyormuş dönerken. zaten evin içinde aborjin gibi yalınayak dolaşıyor, "deri terlik ney lan" dedi bana. terlik...isme bak. ter lik. kendime yabancılaşıyorum üst üste 5 defa terlik dersem.

  • herhangi birini yapmadığınız zaman toplum tarafından yadırganırsınız. evet ölmediğiniz zaman bile. çevrenizde 90 yaşlarındaki insanlar için, "bi ölemedi gitti ya, yazık çocuklarına da ne çektiler." minvalinde şeyler duymadınız mı hiç?

    çalışmazsanız insanların gözüne batarsınız. yıllardır hazıra dağ dayanmaz diyorlar bana. bunu diyenlerin çoğu günde en az 12 saat çalışan insanlar. benim yatarak onun kazandığı paradan fazlasını kazanma imkanım var. kabullenemiyor adam. "bizim iflağımız sikiliyo, seninki de sikilsin" demeye getiriyorlar. geçen akşam eve gelirken komşuya denk geldim. saat 11 civarıydı, işten geldiğini söyledi. bu adam sabah 7'de gidiyor işe. ev ahalisi ise olayı şöyle değerlendiriyor: "aferin çocuğa, gecesini gündüzüne katıp çalışıyo. helal olsun valla bu devirde ekmek aslanın ağzında.". bunu istiyor toplum. insanlar deliler gibi çalışsın. ne iş yaptığı önemli değil, yeter ki çalışsın. gecesini gündüzüne katsın, çalışsın. hayatını yaşayamasın, çalışsın. uyumasın, çalışsın. çalışsın ki aferin alsın toplumdan.

    ayrıca bu insanların çalışırken birilerine amirim, müdürüm demeleri lazım. ben kendi işimi kuracağımı söylediğim zaman kendi ailem tarafından yadırganıyorum lan. istiyorlar ki ezileyim biraz. itaat etmeyi öğreneyim. adam olurum belki o zaman. çünkü ezilmeden adam olunmuyor memlekette.

    evlenme meselesine gelince, bi kere o imzayı atmanız çok mühim. evlenmeden sevdiğiniz insanla beraber yaşarsanız devlet büyükleriniz bile ahlaksızlıkla suçlar sizi. böyle bi durumun televizyon dizilerinde olmasına bile katlanamıyorlar. ülkenin birlik ve beraberliğini bozuyorsunuz.

    40 yaşını geçip de evlenmeyen erkekler at yarışı bağımlısı olmakla suçlanıyor bu arada. haberiniz olsun abiler. adamın apartmanları var ama at yarışına para yedirdiği için kimseyle evlenemediğini söylüyor insanlar. sisteme uymuyorsanız mutlaka bi sorununuz olmalı yani. öyle diyorlar.

    bir de evleneceği yaşı yıllar öncesinden belirleyenler var. adam 15 yaşındayken düşünmüş ne zaman evleneceğini. hayatını paylaşacağı insanı hangi yaşta bulacağını nerden biliyor lan bu insanlar? amaaan ne önemi var. benimki de laf işte. yeter ki evlensin, keramet vardır sonuçta. evlensin ki çocuk yapsın. evlenmeden yaparsa gene kabul olmaz o çocuk. zaten bu döngüye girdikten sonra bir şekilde çocuk yapılıyor gördüğüm kadarıyla. hayatları o kadar sıradanlaşıyor ki, çocuk yapmak gibi sıradan bir olay çekici geliyor insanlara.

    bunları eleştirince bile ergen diye yaftalanıyorsunuz işte. mutlu olmamanız kimsenin umrunda değil. yeter ki bu mükemmel sisteme uymayan bireyler olmayın.

  • hakim: cumhurbaşkanına neden hakaret ettin?

    sanık: süleyman soyu hakaret etti bakan oldu
    numan kurtulmuş hakaret etti yardımcısı oldu. devlet bahçeli hakaret etti ortağı oldu. savcı sayan hakaret etti belediye başkanı oldu. benim de kendimce bir kariyer planım var.

  • walkman pilinin bitmesi. şarkıyı atlamak için kaseti kurşun kalem ile sarmak zorunda olmak.

  • yukarıda bir entry'de yazılmış, ustalar zaten semte göre fiyat belirledikleri için çok da faydası olmayan yöntemdir.

    güngören'de oturuyorum bir iş için usta ayarlamıştık usta işi tamamladı (1-2 saatlik bir işti) sonra tam gidecekken memleket-meslek muhabbeti açıldı. doktor olduğumu söyleyince adam büyük bir pişmanlıkla "hadi ya" diye iç geçirdi, sonra da abi ben seni öğretmen ya da polissindir diye düşünmüştüm ya valla yanlış anlama da biz şimdi mesela ataköy'den falan aradıkları zaman ona göre fiyat veriyoruz dedi. burası güngören olunca biz uygun fiyat vermiştik dedi. adam neredeyse beni kendisini kandırmakla suçlayacaktı güngören'de oturup usta çağırırken mesleğimi söylemediğim için. *