hesabın var mı? giriş yap

  • abdest alınmaması için yazıldığını düşündüğüm uyarı.

    benim okuduğum üniversitede de lavaboların arka kısmına şadırvanımsı bir şey yapıldı ama gençler anlamsız bir şekilde inatla lavaboda ayak yıkıyor.

  • son zamanlarda sözlükte görülmeye başlanan başlık formatıdır. başına bir şeyler getirilerek giriye dönüştürülmektedir.

    sözlüğün ne kadar geri zekalı çoluk-çocukla dolduğunu bizlere bir defa daha kanıtlayan sözcük öbeğidir.

  • ne yazık ki aynı zamanda birçok öğretiyi yerle bir eden kazanımlardır:

    * kimseye hak ettiğinden fazla değer verme,
    * her önüne gelenin yarasına merhem olmaya kalkma,
    * inanmış görün ama her an tetikte ol,
    * güçlünün yanında yer al,
    * hayatın merkezine kendine koy.

  • şimdi işin bilimsel açıklamasını yapmak istiyorum öncelikle . l - carnitine vücudumuzda bulunan bir taşıyıcı aminoasittir. vücutta az miktarda sentezlenebilir ancak büyük çoğunluğunu vücudumuza diyetimizle alırız. sonra gelelim carnitine işlevine. öncelikle yağ yakıcı olarak satılan carnitine teknik olarak bir yağ yakıcı değildir. carnitine uzun ve çok uzun zincirli yağ asitlerini yakılıp enerjiye dönüşebilmesi için mitokondriye taşıyan bir maddedir. kısa ve orta zincirli yağ asitlerinin yakımı için ihtiyaç duyulmaz . şimdi bir de yağların yakılması için ne gerektiğine bakalım . yağlar vücudun ikinci sıradaki enerji kaynakları olup, yakılabilmesi için ortamda bir enerji açığı ve az miktarda glikoz olması gerekir . bu koşullar sağlandıktan sonra yağ sentezi vücutta durdurulur ve yağların yakılmasi sinyali vücuda yollanır. bundan sonra öncelikle yağlar gliserollerinden ayrıldıktan sonra açığa çıkan serbest yağ asitleri mitokondride yakıldıktan sonra işlem tamamlanır. orta ve kısa zincir uzunluğuna sahip yağ asitleri mitokondriye direk geçip yakılabiliyorken uzun zincirliler direk geçemezler ve geçmek için carnitine e ihtiyaç duyarlar. yani l-carnitine içmemiz daha fazla taşıyıcıya sahip olmamiz açısından birim zamanda mitokondriye taşınan yağ asidi sayısını arttıracaktır ancak enerji açığı arttırılmadığı sürece mitokondrideki yakilma basamakları çok fazla enerji üretildiği ve harcanmadığı için azalacaktır ve nerdeyse duracaktır çünkü vücutta her şey denge üzerine kuruludur . yani uzun lafın kısası carnitine size oturduğunuz yerden yağ yaktirmayacaktir. spor ve dengeli bir diyetle oluşturduğumuz enerji eksikliğinin tetiklediği yağ yakımında ufak bir rol alacaktır sadece .

  • ".........eğer marks olmasaydı, sosyal devlet de olmazdı. biliyorsun di mi zehra?

    ...sendikalar olmazdı. çalışan hakları olmazdı...

    marks belki kapitalizmin duvarlarını yıkamadı zehra ama bizim için sayısız delik açtı o duvarlarda, ki biz rahat nefes alabilelim diyee !..."

    diyerek insanlığın soldan atan kalbini gülümsetmiş olan, güzelim dizidir..

  • kediler ölür, kadınlar gider, günler aylar geçer ama her ikisinin de saçları kıyafetlerinizden, eşyalarınızdan, evinizden, sağdan soldan çıkmaya devam eder.

  • bu tavsiyelere kulak verin bence, çünkü yaşayan adam gelir anlatır burada ve hepsi birer ayrı tecrübedir. şimdi olacağı gibi;

    öncelikle, aileniz çok zengin değil, miras falan kalmadıysa, en az 6 aylık şahsi giderlerinizi (kiradaysanız, kira, yemek, içecek, sosyal hayat için gereksinimler, vs) bir kenara koyun ve bunu unutun.

    ilk başlarda şaşalı ofislere, sekreterlere, elemanlara gerek yok, bunu da unutun. 300-400 liraya bir ofis tutup, bir masa iki sandalye başlayabilirsiniz. hatta direkt home office de başlayabilirsiniz. ama evde çalışamıyorum, olmaz derseniz ilk söylediğim bence makuldür.

    belli bir portföyünüz olmadan asla başlamayınız. ben şirketimi kurayım da nasıl olsa bir şekilde müşteri bulurum diye sakın ama sakın düşünmeyiniz, bu hataya düşmeyiniz.

    bir arkadaş ortaklık kötü demiş, buna katılmakla birlikte, ama'lı bir cümle daha ekleyeceğim. ama finansal destek sağlayacak güvendiğiniz ortaklara da yüzünüzü dönmeyiniz. zira ilk zamanlar hiçbir banka sizin suratınıza bakmayacağından finansal destek çok önemlidir.

    alacaklarınızı sıkı takip etmeli, tahsilatta gerekirse işi yüzsüzlüğe vurmalısınız, yoksa 90 gün vade olur size 150 hatta 180. sonra bağıra bağıra batar gidersiniz. nakit akışını sağlamak en öncelikli göreviniz olmalı

    sözleşmesiz iş yapmamalısınız. unutmayın ki; piyasada herkes sizin gibi düzgün, sözüne sadık değil.

    hiçbir zaman dürüstlüğünüzü kaybetmeyin. belki başlarda bu yüzden iş kaçırdığınız zamanlar bile olacaktır. ama bir kez adınız dürüst olarak piyasada nam saldı mı, sizi kimse tutamaz.

    böyle gaz verip de entarime son dikişi atarım işte. haydi hayırlı işler.