ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
erhan güleryüz tarzı şiir yazma rehberi
-
dünyanın belkide en kalıplaşmış şiirleri erhan güleryüz şiirleridir. cem yılmaz ın beş adımda anadolu rock yapımı misali bir yapımı, hazırlanışı, fırınlanışı ve paketlenişi vardır..
1- zaman kalıpları: son günlerde, bu aralar,bu sabah, bu günlerde, bügün, dün, geçen gün...
2- iklim koşuları hakkında bilgi verme: havalar serin, yapraklar kaldırımlara dökülüyor, karlar eriyor, güneş daha erken batıyor, yağmur bastırıyor...
3-acındırma cümleleri: kimselerle konuşmuyorum, kimsem kalmadı artık, o kadar yalnızım ki bu dünyada,kalmadı bir beklentim artık hayatta, artık herkes bir bir gidiyor..
4-günlük hayattan gereksiz bilgiler verme: aynı kahveye takılıyorum hala, arka bahçedeki baraka da geçen gün yıkıldı, geçen ay alt komşu kirayı vermedi, artık çıkmıyorum istiklal e, ara sıra balkona çıkıyorum fesleğenler kurumuş...
5-kahvaltıda, iftarda, sahurda, sofrada bulunanlar: kahvaltı masamda pekmez peynir helva, iftarda 1 parça tahinli ekmek ve su, gitarımın yanında çayım ve şekerim, sahurda yumurta gofret ve ıhlamur,soframda kuru ekmek tarhana..
6-ortak tanıdıktan referans verme: fatma hanım bakıyor artık bana, hüseyin abi acıdı halime de tornacıda iş buldu, geçen münevver ablayı gördüm seni sordu birşey diyemedim, kahveci hayri arada geliyor ziyaretime...
7-evin durumu hakkında bilgi verme: sağda solda kirli kıyafetler odamda, fotoğraflar saçılmış odanın her yerine,mutfak perişan bardaklar kırılmış tabaklar yerlerde, balkonda yerde sigara izmaritleri....
8-sevgiliye yaltaklanma cümleleri:ben hala sensiz yaşamayı beceremiyorum, bir sen eksiksin içimde, evin her odasında sanki sesin yankılanıyor,kapıyı çalıyorum bazen sanki sen içerideymişsin gibi...
9-kapanış sloganı: bana sen öğrettin sevmeyi!!,ayrılık unutanlara mahsus ben seni unutamadım ki!!herkes unuttu beni bari sen unutma beni!!oysa ben, ben seni unutmak için sevmedim ki!!
şimdi biraz pratik yapalım,
örnek1
bugünlerde havalar soğuk,
kimsem kalmadı artık
arasıra balkona çıkıyorum, fesleğenler kurumuş..
soframda tarhana ekmek su,
kahveci hayri geliyor arada ziyaretime,
balkonda yerde sigara izmaritleri..
bir sen, biiir sen eksiksin içimde
oysa ben, ben seni unutamadım ki!!
örnek2
bu sabah hava serin,
yapraklar kaldırımlara dökülüyor
o kadar yalnızım ki bu dünyada.
geçen ay alt komşu kirayı vermedi.
sahurda yumurta gofret ıhlamur..
hüseyin abi acıdı halime de tornacı da iş buldu..
fotoğraflar saçılmış odanın her yerine,
evin her odasında sanki sesin yankılanıyor,
ayrılık unutanlara mahsus,
ben seni unutamadım ki!
türk üniversitelerinin tek cümlelik özetleri
-
boğaziçi üniversitesi: sikiim bütün dersler kuzey kampüste
hesap ödetmeyen otobüse binen veren güzel kız
yıldız tilbe sözleri
-
"çok güzel kararlar aldım, muhtemelen uygulamam."
yeni yıl için başucu eseri.
sayıştay başkan yardımcısının görevden alınması
-
1 metre hortuma 78 lira ödeyen belediye, ordu belediyesinin yurtdışı teknik eğitim gezisi, 100 km'de 63 litre motorin yakan clio gibi yolsuzlukları ortaya çıkartan sayıştay başkan yardımcısı fikret çöker görevden alınmış.
https://odatv.com/…haberini-konusacak-06111841.html
(bkz: türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz)
eeey sayıştay başkan yardımcısı sen kimsin ya? senin haddin mi akp'li belediyelerin yolsuzluklarını ortaya çıkarmak? cehapeli belediyeleri araştırsana kardeşim sen. sana bizim belediyeleri araştır diye mi maaş veriyoruz?
abdullah biraderler
-
sultan abdülaziz tarafından 1863 yılında kendilerine verilen sultan fotoğrafçıları unvanını padişah tuğrası ile birlikte kabin ve kartvizit boy fotoğraf kartlarının arka yüzünde osmanlıca (ressam-ı hazret-i şehriyar-i) ve fransızca (photographes de sa majeste imperiale le sultan*) olarak ikinci abdülhamit döneminde unvanlarının 12 yıl boyunca ellerinden alındığı zaman dilimi hariç, 1900 yılında stüdyolarının kepengini indirip her şeylerini bir başka başarılı osmanlı fotoğraf stüdyosu olan sebah and joaillier’e satana dek gururla sergileyen kardeşler.
abdülaziz’den sultan fotoğrafçısı unvanını almalarının hikayesi şudur:
sultan, 1860’lı yılların başında pera’da bir stüdyo sahibi olan dérain isimli bir fransız fotoğrafçıya portresini çektiriyor ancak çekilen resimden pek hoşnut kalmıyor. bunun üzerine sadrazam keçecizade fuat paşa, sultan’a alanlarında yeni yeni sivrilmeye başlayan abdullah biraderler’i tavsiye ediyor ve sultan bu tavsiyeye uyarak 1863 yılında viçen, hovsep ve kevork kardeşleri izmit’teki av köşküne davet edip orada bir portresini çektiriyor. çıkan sonuçtan bir hayli memnun kalan padişah “yüzüm ve asıl görüntüm, abdullah biraderler’in çektiği fotoğraftaki gibidir. emrediyorum, bundan böyle yalnızca onların çektiği fotoğraflarım resmi fotoğraf olarak tanınsın ve böyle kabul edilerek her tarafa dağıtılsın.” diyerek beğenisini dile getirdikten kısa bir zaman sonra kardeşleri “ressam-ı hazret-i şehriyar-i” rütbesiyle şereflendirerek yükseliş dönemlerinin fitilini ateşlemiş oluyor.
şimdi gelelim unvanın elden gidişine...
1870’li yılların başında istanbul’a gelen rus dükü nicola, taşı toprağı altın istanbul’a ayak basan çoğu yabancı gibi soluğu pera’da, abdullah biraderler’in stüdyosunda alarak bir fotoğraf çektirmiş ve abdülaziz gibi çıkan sonuçtan o da oldukça etkilenerek bu sanatçı kardeşlere karşı saygı ve muhabbet beslemişti.
bu tanışıklıktan birkaç sene sonra başlayan ve osmanlı tarafı için oldukça hazin geçen 93 harbi (1877-78), rus ordusunun 26 şubat 1878 tarihinde san stefano’ya*, bugünkü adıyla yeşilköy’e kadar gelmesi gibi bir hüsrana sahne olmuştu. o sıralar yeşilköy’de arakel dadyan bey’in konağında kalmakta olan dük nicola, abdullahlardan kevork’u yanına çağırttırarak o gün konakta kendisiyle birlikte olan ve içlerinde rus ordusunun önemli generalleri de bulunan 107 kişilik bir grubun fotoğrafını çektirdi.
kevork abdullah, toplu fotoğraf faslı bitince dük nicola ve generallerle koyu bir muhabbete giriştikten sonra generalleri kendi evine yemeğe davet etmek gibi bir hataya düştü ve çok geçmeden bu haber bir jurnalle yıldız’a uçtu. abdülhamit kulağına gelen bu havadisten sonra abdullah biraderler’den padişah tuğrasını ve sultan fotoğrafçısı unvanını tabelalarında ve fotoğraf kartlarında kullanma haklarını 1890 yılına kadar geri vermemek üzere geri aldı.
bu gelişme dönem itibariyle ünü avrupa’ya kadar yayılmış, yerli ve yabancı basında kendilerinden takdirle bahsedilen ve osmanlı’da fotoğraf denince ilk akla gelen isim olan abdullah biraderler’in işlerine ne kadar zarar vermiştir bilemiyorum; ancak bir prestij kaybına uğradıkları muhakkak.
hepsi ve daha fazlası için engin özendes’in kendileri hakkındaki kitabını şiddetle tavsiye ediyorum.
ilk maaşla yapılanlar
-
anneme alyans almak. beni ankara'da okutmak için alyansına kadar satmak zorunda kalmışlardı ailem maalesef, okulu bitirip stajyer avukat olarak ilk kazandığım maaşımla yaptığım ilk iş annemin alyansını almak oldu.
2020 otomobil ötv indirimi
-
insanların temel ihtiyaçlarına zam üstüne zam gelirken ötv indirimi yapılması etik olmaz. o yüzden akp'nin yapabileceğini düşünüyorum.
pop art
-
bugünün sanatının birer eşya-mal ya da tüketim aracı olduğunu savunan sanat akımıdır.
realizm merkezli bir uç boyut yansımasıdır. ama seçkin-nadide olanı reddedişiyle dadaizme yakındır.
hazır ürünlerin montajını, rastgele karşılaşılmış nesnelerden faydalanarak yapmayı açladığı için yine kapılarını dadaistlere dayandırır.
operasyon sırasında melih gökçek'in sessiz kalması
-
bence hala belgelerini yakmaya devam ediyordur.
malumunuz 20 sene. emek ister...
29 mart 2017 ekşi sözlük profil değişiklikleri
-
(bkz: tek adamlığın sonuçları)
(bkz: yaptım oldu)
(bkz: beğenmeyen gitsin)
la havle. bir tık uğruna on takla resmen. sözlükte zaten okuyan suser kalmadı, hele bilgi içeren entryler oylanmıyor bile. gözünün önündeki listeden tıklayıp okumayan insanlar üşenmeyecek de yok favorilere tıklayacak yok son oylananlara tıklayacak ne yazmış diye görünen üç beş entryden dahasını tıklayacak. ne kadar da iyimsermişsiniz.
uzi'nin m. sandal'dan sonra çıkmak istemesi
-
(bkz: uzi kim amk)
sabah duş almak vs geceden duş almak
tabakları kare olan mekanın aşırı hesap geçirmesi
-
herkesin malumu olan bi' gerçek. hangi mekan ki yuvarlak tabak yerine kare/dikdörtgen tabakla yemek getirir, o mekan çok fena hesap kitler... evet.