hesabın var mı? giriş yap

  • çocukken; büyüklerin sokakta saklambaç oynamamasına, doktor adlı oyunla birbirini kovalamamasına, boş boş sokaklarda takılmıyor olmasına çok ama çok şaşırır sürekli bunu sorguladım. içimdeki dışarıda oyun oynama isteği o kadar yoğundu ki büyüdüğümde de sokakta aynı oyunları oynayacağımı düşünürdüm. babama sorduğumda benim oyun çağımda olduğumu tadını çıkarmam gerektiğini büyüdüğümde zaten içimden gelmeyeceğini zevk almayacağımı söylerdi. inanmazdım tabii ki. zamanla zevk aldığım her şey ben anlayamadan değişti. bir bakmışım ve ben büyümüşüm.
    yaşlandıkça sadece bilgisayar oyunlarından aldığımız zevk kaybolmuyor. ben kendim için hangi zevklerimin azaldığını zamanla tecrübe edeceğim. bakalım neler değişecek?

  • eşimi ilk gördüğümde, arkadaşımın sevgilisinin cüzdanında bir vesikalık fotoğraftı sadece. ben o fotoğrafı bir şekilde aldım, kendi cüzdanıma koydum. herhangi bir plan yapmadan ama, gelişigüzel öyle.

    ara ara çıkarıp baktım fotoğrafa, gözlerine, yüz hatlarına. keşke gerçek hayatta da tanışıyor olsaydık dedim. hayat bu ya, tanıştık. benim ilk fotoğrafını görüp aşık olduğum adam, gerçek oldu, elimi tuttu, yetmedi evlendi la benle. şimdi geçenlerde elime 7,5 mm'lik bir pirinç tanesinin ultrason resmini verdi doktor. aşık oldum. dilerim o da gerçek olup elimi tutacak. fotoğraftan aşık olmak, sonunda ellerin hep sıcak tutulacağının garantisidir.

  • yağmur eczacılık öğrencisi , öldüren hukuk öğrencisi , öldürenin annesi hakim babası da savcı .

    yok kardeşim yok … bunun eğitimle , statü sahibi olmakla alakası yok. hepimiz magandayız.

  • köküne dinamit koymak istediğim bütçe.
    evde, radyoda, bilbordlarda her yerde var herifler.

    artık bokunu çıkarıp sinemalarda film öncesi blok reklam koyuyorlar, aha bitti derken başka reklamı başlıyor.

    kırk yıllık mangalcıyım, sucuktan soğuttular.
    brokoli çöp şiş yapıyorum şu anda.

  • ya bir cumhurbaşkanı neden dandik bir tv dizisini korumaya geçer, hadi geçti neden bir komedyenle atışır? bir tek bana mı bu kadar saçma geliyor rte'nin her şeye yorum yapması, herkesle kapışması?

    ben türkiye'nin muhtarıyım dediğinde gülmüştük de, bu kadarını boş boş kahvede oturan muhtarlar bile yapmaz.

  • "biraz durup düşün söylediğimi, iyice otursun" anlamına gelen ingilizce ifade.

    son yıllarda gereğinden fazla kullanılıyor. küçümseyici ve emredici bir yanı var.

    — dünya'nın %10'u geri kalan %90'ın sahip olduklarından fazla gelir elde ediyor!
    just let that sink in... (sosyal medya üç noktası)

    — neden durup düşünmem gereksin ki, aptal mıyım ben? sen galiba bana aptal demek istiyorsun! (sinkception)

    gördüğünüz üzere okuyan kişiye ayıp ettiniz. birine durup düşünmesi gerektiğini, aptallık ettiğini anlatmak istemiyorsanız bu ifadeyi kullanmayın.

  • davayı açan savunma yapmaz. dava açılan yani davalı savunma yapar.
    "ya ne önemi var bir kelime hatası yapmışız işte" diyecekseniz hiç de öyle değil. davalar tek kelimeyle kaybedilebiliyor. bence bu işe hiç girmeyin.

    örnek: bir müşteri çalıştığım bankaya borcunu ödüyor ama bir şekilde sistemde ödeme görünmüyor. tekrar ödetiyorlar. ikinci defa ödediği tutarı iade almak üzere dava açıyor. dilekçesine parayı "defaatle" (tekrar tekrar) ödedim yazacağına "defaten" (tek seferde) ödedim yazıyor.

    mahkemede hakim soruyor:

    - borcun 5000 lira mıydı?
    - evet.
    - yani borcu kabul ediyorsun.
    - evet.
    - sen bu 5000 lirayı defaten mi ödedin?
    - evet.
    - tamam o zaman. davanın reddine...

    edit1: çalıştığım değil, yıllar önce çalıştığım banka.

    edit2: müşteri davayı kaybetti ancak yıl sonu kontrollerinde kayıp para bulundu. para iade edildi.

    edit3: bence de sistem kötü. ama hukuk sistemleri genelde böyledir. mesela suits dizisinde de vardı. göçmen bir eleman forma "asylum" yazacağına "refugee" yazdığı için sınırdışı ediliyordu. çünkü hukuk sistemlerinde kelimeler önemlidir.

  • pek çok futbolseverin hayır duasını alan beyefendi insan.

    *

    - hocam iyi günler biz çocuk için geldik, bodur kaldı, boy atması lazımdı, atmıyor.

    - buyrun geçin şöyle... evet horge bey çocuğunuz bodur boy maalesef. tek çare hormon iğnesi... iğneyi vurdum mu uzar gider. vurmazsam en fazla 1.43 olur. vurayım mı?

    - vurun hocam.

    - bakın ben bu iğneyi vurmasam olacağı maksimum 1.43 bu çocuğun.

    - anladık hocam vurun...

    - iğneyi vurdum mu 1.65'i geçer ama vurmazsam 1.43'te kalır.

    - hocam anladık vurun.

    - sus lan!!!! önemli bir şey bu hissediyorum, mesleğimde dönüm noktası olacak!!!!! herkese söyleyeceğim herkese... ertem şener'i arıyorum şimdi.

    - hocam onu arama ya...

    - sus lan arayacağım, ertem'e söyleyim ki dünya duysun başarımı. evladım sen de şu kurukafayı sektirmeyi bırak.