hesabın var mı? giriş yap

  • kaşesinin yüklü olduğu bir etkinlikte tanışmıştım kendisiyle.
    ios tabletini projektöre bağlama konusunda teknik sıkıntıları vardı, beni de etkinliği düzenleyenler bu sorunu çözebilir misin diye etkinliğin olduğu salona çağırdılar.
    toplantı salonuna gittiğimde kendisine selam verdim fakat sağolsun kendisi ne dönüp kafasını kaldırdı ne de yanıt verdi; olabilir tabii, 15dk sonra başrolde olduğu bir etkinlik var ve teknik aksaklık nedeniyle gerilmiştir dedim.
    otelin müdürü, teknik ekip, etkinliği düzenleyenler kendisine ne gerektiğini sorup, antalya'dan aldıralım ya da hemen uygulayalım demelerine karşın, her yardım teklifine karşı çıkıp etkinliği düzenleyenlere düzenli laf sokmakla meşguldü.
    etkinliği düzenleyenler halbuki otele geldiği akşam kendisine teknik prova isteyip istemediğini sormuşlar kendisi bütün bunları asık bir suratla reddetmiş, önce odasına, sonrasında da otelin oturma alanlarının bulunduğu bahçeyi gören balkonuna çekilip kulağında kulaklığı purosunu yakmayı tercih etmişti.
    yol yorgunluğu, her hafta gidilen başka bir şehir, başka etkinlik, başka yüzler, insanın bu koşuşturmada bulduğu her fırsatta yalnız kalmayı istemesi oldukça doğaldı, bana neyse.
    elektronik cihazları adaptörlerle bir şeylere bağlamak, daha önce 1000 kere aynı ekipmanları kullansanız da bazı zamanlarda sıkıntılı olabilir, eşyanın/elektroniğin tabiatı. ekipmanlar özellikle adaptör ve kablolar bozulabilirler, o yüzden yedek bulundurmak bir b planına sahip olmak gerekir.
    salonda teknik elemana şunu yaptınız mı, bunu uyguladınız mı diye her soru sorduğumda, serdar bey yüksek tondan 'olmuyor, olmuyor!' nidasını suratını göremediğim, sırtını izlediğim bir noktadan nasıl oluyorduysa suratıma patlatıyordu.
    sunumunu başka bir ios tablete ya da mac bilgisayara aktarma tekliflerimizi red etti.
    günün sonunda projektörün bağlı olduğu hdmi dağıtıcıyı pas geçip, kısa bir hdmi kabloyla adaptöre ve tablete direkt eriştik, görüntüyü aktarabilmiştik.
    bunun üzerine teknik elemana bunu daha önce denediniz mi diye sorduğumda evet demiştiniz ama olabiliyormuş dediğimde, serdar bey niyeyse üfleyip püfleyip 'bunu denememiştik' diye çıkıştılar yine.
    ben teşekkür ederim diyerek salondan ayrıldım.
    ilk gazetecilik yıllarından bu yana yazılı ve çevrimiçi her mecradan takip ettiğim bir insanla ilk kez karşılaştığımda içine düştüğüm bu durum sanırım benim hatamdı.
    sen kim köpek yüksek egoya sahip bir insana hiç bir beklenti içinde olmadan yardım etmeye çalışıyorsun ki.

  • iki tane simitçi çocuğunun koca holdingi batırdığı dizi.

    valla ancak bizim memlekette olur zaten.

  • hatay'da enkazdan kurtarılan irem'in bacağı çok ciddi durumda. kangren olmak üzere. eğer o seviyeye gelirse bacağı kesilmek zorunda olacak. hatay ve çevresinde hastane ve doktor bulamıyor. ve bacağı o halde enkaz ortasında bekliyor. lütfen yardım edin bu kızın bacağı kesilmesin.

    (bkz: edit) görsel
    ilgili kişiyle yazışma görselini ekledim. lütfen başlık altına yazıp destek verelim.
    (bkz: edit) kızın bulunduğu tam konum. görsel

    (bkz: edit) arkadaşlar müjdeli haber geldi. ibb irem'e ulaşmış . bir depremzede kızımızın bacağını kurtardık. tüm ekşi sözlüğe ilgisi ve desteği için çok teşekkür ederim. gelişmeleri editleyeceğim.

  • (bkz: mamba out)

    “20 yılın nasıl geçtiğini hiç anlamadım. tam bir delilik. burada, lakers’ta geçirdiğim yılları hiçbir şeye değişmem. siz taraftarlara desteğiniz ve bana kattıklarınız için teşekkür ederim. 20 yıl önce herkes ‘bana pas ver’ derken, bu gece ‘sakın pas verme’ dediler. her şeyin sona erdiğine inanamıyorum. siz taraftarlar her zaman kalbimde olacaksınız. ne diyebilirim ki, artık mamba gider…”