hesabın var mı? giriş yap

  • saçları nem ve rüzgardan korumak için, saça püskürtülen şekillendirici bir kozmetik üründür.

    saç spreyinin tarihsel gelişiminden biraz bahsedelim:

    ilk saç spreyleri 1920'li yıllarda avrupa'da denenmeye başlandı. fakat asıl gelişimi amerika'nın ikinci dünya savaş'ı sırasında aeresol kutuları keşfetmesinden sonra gerçekleşti. 1943'te amerika birleşik devletleri ordusu, asya ormanlarındaki böcekleri öldürmek için aeresol ilaç kutularını kullandı. kloroflorokarbonlarla yapılan basınçlı kutulardaki spreyler; ozon tabakası için çok iyi olmasa bile güçlü, tutarlı ve kolayca hedeflenebileceği anlamına geliyordu. bu; 1940'larda en son teknolojiydi ve savaş bittiğinde, mühendisler aerosol kutu teknolojisini kullanmanın yeni yollarını aradılar.

    saç spreyi, aerosol işleminin patenti ve 1940'larda aerosol sprey kutusunun yapımından sonra yaygın hale geldi. güzellik endüstrisi, böcek ilacı için ikinci dünya savaşı'nda kullanılan aerosol kutularının saç spreyi için de kullanılabileceğini düşününce 1948'de seri üretimlere başlandı.

    buna bağlı olarak, 1950'li yılların ikonik saç stilleri aerosol saç spreyleri ile özdeşleşti görsel. hatta helene curtis'in 50'li yıllardan bir saç spreyi reklamını da şöyle bırakalım: görsel

    1960'lı yıllar çalkantılı bir değişim dönemiydi ve saç spreyi endüstrisi buna hazır değildi. on yılın ilk yarısında, saç spreyi en çok satan güzellik ürünü oldu. hatta 1964 yılında satış rekoru kırdı (1964 yılı saç şekillendirme yarışması kazananları görsel). piyasadaki saç spreyleri o kadar etkiliydi ki, birçok kadın haftada bir kez saçlarını yıkayıp yaptıktan sonra tüm randevularında dolgun ve parlak saçlar için saç spreyi kullandı. fakat bunların hepsi 1960'ların sonuna doğru değişti. aykırılık, gençler arasında popülerleşti. kadınlar, kendilerini toplumun empoze ettiği toplumsal cinsiyet rollerinden ve onlarla birlikte gelen tüm etkilerden kurtarmak için kararlıydı. bu yüzden, daha doğal ve kolay saç stillerini tercih ettiler. ancak bu akım saç spreylerinin sonunu getirmedi. daha basit, daha doğal saç modellerinde bile hafif bir tutuş için yine kullanıldı.

    bununla birlikte, 70'lerdeki satışlar, saç stilleri artık “hippi” döneminin ağırlıklı olarak düz ve bol modasına uyduğu için düştü. ayrıca 70'li yıllardaki çevreci çalışmalar (kloroflorokarbon aerosollerin ozon tabakasına zarar verdiğinin kanıtlanması), satışların düşmesinin başka bir nedeniydi. ancak 80'li yıllarda; saç spreyi popülaritesi, punk-rock sahnesiyle birlikte tekrar artmaya başladı. (70'li yıllarda ozon dostu olarak üretilen yeni bir sprey kutusu ve dönemin modasından bir saç şekli görsel)

    günümüzde ise saç spreylerinin rakipleri fazla olsa da; bu spreyler, doğal görünüme daha çok yaklaşması için yumuşak ve orta sertlik olarak tekrar güncellendi ve hala kullanılmakta. ayrıca, sert ve ultra sert gibi seçenekleri olan saç spreyleri de mevcut.

  • 15 temmuzdan bu güne akp nin sistematik olarak yaptığı bir şey var.

    kendi milli(akp) bilincini oluşturmak.

    15 temmuz tarihinde halkı bir şekilde sokağa döküp zaten sonuçlanmayacak bir darbe girişimini bu bilince dönüşürdü.

    geçen haftalarda ise aynı stratejiyi döviz üzerinden kurdular.

    halk 200 -300 dolar bozdurdu, kampanyalar yapıldı. 200- 300 dolar bozmakla kur düşmezdi ama arka tarafta başka işler döndü ve döviz düştü.

    şimdi malum kesim hepten coştu.

    darbeyi kendileri engellediğini düşündükleri gibi dolar kurunu da kendileri düşürdüğünü sanıyor.

    akp bu coşkuyu "yeni bir kurtuluş savaşı" yada "1. dünya savaşında bile bu kadar hede hödö" diyerek daha da nitelikli hale getirmeye çalışıyor.

    dikkat edin. yakın bir zamanda rte halka yeni bir rol biçecek. o rol başarılı olacak ve tarihi bir olay ile eşleştirilecek.

    eyyorlamam bu kadar.

  • tarih, 7 ağustos 2005.. nişanlınız ile uzun süre önce aldığın evlilik kararınızı, bugün eyleme dökmek üzere nikah dairesindesiniz. herkes sıralara oturmuş, sizi bekliyor. 1500 lira kadar maaşınız var, duyunca "oo" çekilecek cinsten.. nişanlınız ise, makine mühendisi. onun da o civar bir maaşı var. gül gibi geçinip gitmek için ideal.. nikah başlamış, şahitler, evet cevapları, alkışlar, gelinin alnından öpmek.. akşam beşe doğru gelen saat, hafiften güneşin dairenin camlarından içeri vurması söz konusu. ve artık evinize gidebilirsiniz. aradan 1 hafta geçtikten sonra çektiğiniz kredi, düğünde takılanlar derken yavaş yavaş borçlar ödenir vaziyette.. 2 mp kameralı telefonlar ile çekilmiş nikah anlarınızı izleyip, 55 ekran televizyonunuzda günün bitmesini bekliyorsunuz. önünüzde uzun bir gelecek olduğunu varsayıyorsunuz, mutlusunuz. akşam haberlerinde avrupa birliği'nin türkiye'ye sunduğu koşulları izleyip düşünüyorsunuz sonra karınıza sarılıyorsunuz. ertesi gün fotoğraf makinesi ile annenizin çekmiş olduğu, fotoğrafları almak ve makineye poz doldurmak geliyor. bilgisayar fiyatlarını soruşturuyorsunuz, 512 mb ram'e sahip bir bilgisayar dikkatinizi çekiyor. borçlar bitince ilk işiniz almak. 1.700 kadar ödemeyi düşünüyorsunuz. gelecek planlarınız var, ertesi sene para biriktirip karınızla brüksel'e gezmeye gitmek gibi bir düşünceniz var. pek zor görünmüyor.. işte, sıcak bir ağustos 2005 vakti.

  • özet geçiyorum abd'ye dil öğrenmek için gitmiş 3 aydır alışamamış. aklı sevgilisinde ve ailesinde kalmış.

    bu kadar.

    debe editi: başlığı açan arkadaş kaçtığı için bu özete bir şey daha ekleyim. arkadaşın bütün ailesi, konu, komşu fetö yüzünden gözaltına alınmış. yazdıkları darbe girişiminden 10 gün önce abd'ye kaçırıldığı izlenimini veriyordu.

    linç üzerine yazdığı destanı toplayıp gitti.

  • ''ttnet müthiş kampanya yapmış. ilk 2 ay para almadan internet hizmeti veriyolar, sonraki 22 ay internet hizmeti vermeden para alıyolar.''