hesabın var mı? giriş yap

  • sanılan,

    -güzellik
    -naz niyaz eda işve sahibi olmak

    gerçekte olan,

    kafasına göre bir insan. eninde sonunda herkes kafasına göre bir insan arar. kimisi bunu geç fark eder o kadar.

    not: mesaj atmayın. erkek değilim. kadın da değilim. masa lambasıyım.

  • yeğenime alacaktım ancak 17 tl olduğunu duyunca şok oldum ve farklı arayışlara girdim.

    küçük prens de büyümüş de adam s*kiyor. zalım kapitalizm.

    edit (2015): galiba teliflerle ilgili malum süre geçmiş ve fiyatı 5-7 lira gibi mantıklı seviyelere inmiştir.
    edit (2022): düşünün o zaman için 17 lira o kadar saçma bir fiyattı ki şu an bile 11-12 liraya alınabiliyor.

  • okunan/duyulan sözcükleri veya cümleleri türkçeye çevirerek anlamaya çalışmak & söylenmek istenen şeyin önce türkçesini düşünüp ingilizceye çevirmek; kısacası devamlı kendi anadilin üzerinden çeviri yaparak yolu uzatmak. bu yanlış bir yöntem çünkü dil öğrenirken yapılması gereken kelimelerle görsel bağlantı kurmaktır. mesela apple dendiğinde beyninizde elma görüntüsü belirecek, "aa bu türkçede elma demek" diye düşünüp süreci uzatmamalısınız.

    ikinci büyük hata da bence gramer öğrenmekle başlamak, tıpkı ilkokuldan beri bize öğretildiği gibi. anadilinizi öğrenirken önce cümle yapısını mı kavrıyorsunuz, yoksa günlük konuşmaları duydukça beyniniz o gramer kurallarını kendiliğinden mi benimsiyor? kimse konuşmayı yeni öğrenen bir çocuğa gramer bilgisi vermez sonuçta. bu yüzden dilin diyaloglar üzerinden geliştirilmesi lazım, tuğla gibi matematik formüllerini andıran kurallarla dolu kitaplarla değil.

  • geçen sene yolda bir cüzdan bulmuştum. sahibine ulaşmak için açtım. herhangi bir telefon numarası yoktu. banka kartından bankasına ulaşıp bilgi verdim ve adam beni 1 saat içinde aradı ve teslim ettim. 50 yaşlarında bir adam. yazık bütün şifrelerini bir kağıda yazmış. bankamatik kartlarından, digitürke, e-devletten tut aklına ne gelirse bütün şifreler var. 50 yaşındaki adam bile 30 tane şifreyle uğraşmak zorunda. kötü niyetli bir insanın da eline geçebilirdi. hepsi karman çorman ve çok daha büyük bir güvenlik açığı yaratıyor ve insanları bu tarz şeylere yönlendiriyor maalesef.

  • arkadaşlık denen naneye inanmayan adamdır. takdir ederim böyle adamları. derdini başkasına anlatınca karşı tarafın samimi olmayan tesellilerine karnı toktur. hem acılarınızı başkalarına anlatırsanız başkalarının gözünden de düşersiniz. tıpkı samimi zannetiğin arkadaştan borç istemek gibi. acılar bireysel yaşanmalı. hep söylerim insan tek doğar tek ölür. gerisi hikaye.

  • kultur farki nasil belli ediyor kendini dedigim bakis. aci ofke ve nefret var bu bakislarda hakli da. agit yok vatan millet sakarya yok. omzunda teskin edici el yok.

  • ziraat bilmine dair iç burkan bir detay bu.

    gidiyorsun pazara, diyalog hep şöyle.

    -abi biberler acı mı?
    +karışık.

    ya da alıyorsun tatlı denen biberi, hop içinden mutlaka bir sürü acı çıkıyor.

    aga, niye bunu ayrı üretmiyonuz? lan teknoloji kurbağadan domates üretme seviyesine gelmiş, biberler hala karışık.