hesabın var mı? giriş yap

  • genelde takımın en iyi oyuncuları yapar bunu..
    takımı üst üste hatalı goller yiyince "yaa taam bırakın abii ya..çık abi yaa..taam abi yaa!!" diyerek kaleciyi eliyle itekleyerek yeni kaleci olduğunu deklare eder..
    sonra da topu eliyle oyuna sokup kimseyle paslaşmadan, milleti çalımlaya çalımlaya karşı kaleye doğru ilerlemeye başlar..
    genelde üç dört, beş derken sonunda kaptırıverir topu, adamlar da boş kaleye takarlar tabi 30 metreden..

    bu gene bozmaz ama hiç, takım arkadaşlarını işaret edip "ben daha napim abi ya bizim takımın hepsi mal görüyosunuz!" gibisinden ellerini açar karşı takım oyuncularına doğru, karşıdakiler de "haklısın abi sen elinden geleni yaptın adamlar mal elden bişi gelmez" der gibi kafa sallayıp teselli ederler bunu..

    ha bu arada;
    (bkz: o hikayedeki mal benim)

  • akgençlik çalışıyor.

    aylık öğrenci kart ücreti 109 tl, sadece okula git-gel yapsalar bir biniş 2 tl civarına denk geliyor. neredeyse bedava öğrencilere kart ücreti, kime bu numaralar?

    edit: destekleyen, desteklemeyen bir sürü mesaj geldi. şu anda artan gıda fiyatları nedeniyle bakkalımı protesto ettiğim için herkese dönemiyorum kusura bakmayın.

    bu arada bu öğrenciler akp'liler tarafından kandırılmamışsa, tamamen kendi insiyatifleriyle oradaysalar öğrencilerin yaptığını savunanlardan bu öğrenciler ile aşağıdaki linkteki adam arasındaki farkı açıklamalarını rica ediyorum.

    video linki

  • zannedersem animelere dair çok temel unsurlar içermesi, dönemine uygun senaryosu ve müthiş görselliği ile animeler tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. hatta yapılmış tüm filmler gibi geniş bir yelpazede dahi çok şahane bir yerde durduğunu da iddia edebiliriz. detay neyim için yazılmışı var, şimdi bir daha yazmayalım:

    http://sinematografikmizah.blogspot.com/…akira.html

  • efsanevi bir adam.

    7 yaşında programlama öğrenmeye başlar, daha lisedeyken bir çok uluslararası siteyi hobi olarak kırıp adminlerini bilgilendirir ki babası ile bir tartışması sonucunda babası bilgisayarı elinden alıp kilitler. bu esnada parker yalnızca "baba log out olmam lazım" diye ağlanır nitekim fbi kendisine ulaşmakta geç kalmaz, zarar vermediği için yalnızca kamu hizmeti yapmakla cezalandırılır. lisede bir sene full a alıp bir sene kalmaktan son anda kurtulur ki bunu da sadece kimsenin kuklası olmadığını göstermek için yapar.

    ailesinin kolej ısrarına rağmen lise bitince internet yoluyla tanıştığı ekürisi, bir diğer yetenekli hacker shawn fanning'in napster projesine destek vermek için san francisco'ya taşınır ki bu evden ilk ayrılışıdır. partiler içinde boğulurken napster'ı yaparlar, ilk senede milyonlarca kullanıcıya ulaşmalarına rağmen telifli müzik dosyalarını illegal paylaştıklarına karar verilir ve napster doğduktan 14 ay sonra hakim kararı ile kapatılır. daha sonra yeniden açılmasına rağmen hem piyasada rakipler oluşması, hem de fanning'in diğer ortaklarının dahi çocuk parker'ı uzaklaştırması nedeniyle napster asla eski seviyesine dönemez.

    2001-2004 yılları arasında plaxo'yu kurar ki kurana kadar ve kovulduktan sonra yine işsizdir. yatırımcılarının onu kovması uyuşturucu yüzündendir.

    2004'de bir gün oda arkadaşının stanford'da okuyan kız arkadaşının bilgisayarında thefacebook yazısını görür. o andan itibaren ne parker, ne zuckerberg, ne de dünya artık eskisi gibi olmayacaktır. new york'da tanışırlar ve kısa sürede kaynaşırlar. parker işsiz olmasına karşın hala bir bmw kullanıyordur, 20 yaşındaki zuckerberg'i kafalar ve mentörlüğünü yapmaya başlar. nitekim facebook'a zuckerberg'den fazla inanan ve bugün geleceği noktayı o zamandan tasarlayan parker'dır. facebook'un başkanı olarak yatırımcılarla pazarlık eden, yönetim kurulunun 5 koltuğundan 3 tanesi daimi olarak koparan ve bu sayede yahoo'nun 2007'de yaptığı 15 milyar dolarlık teklifin reddedilebilmesine imkan sağlayan da...

    ancak yine rahat durmaz ve 2005'de kiraladığı bir evde parti esnasında uyuşturucu kullanımı ile suçlanır. ceza almamasına karşın yatırımcı baskısı ile facebook başkanlığını bırakmak zorunda kalır. hali hazırda 7% facebook hissesine sahiptir zaten...

    2010 yılında davos'ta bölgenin gece hayatından şikayet eden bir açıklama yaptı, seneye büyük bir yer bulabilirse bir kaç rock star arkadaşı ile tüm zamanların en büyük forum partisini organize edecekmiş.

    ara sıra eski arkadaşı shawn "napster" fanning ve chatroulette'in 18 yaşındaki kurucusu andrey ternovskiy ile bir araya gelip fikir üreten parker, tüm aşırılıklarına rağmen kanser araştırmaları için en fazla bağış yapan kişilerden biri.

    linkedin kurucusu ve parker'ın eski arkadaşı reid hoffman onunla ilgili "ona neden katlanıyoruz? iki sebepten; birincisi olduğu yere değer katar, ikincisi çok sadıktır", paypal kurucusu peter thiel parti canavarı dedikleri ve muhtemelen uyuşturucu bağımlısı olan (proposition 19 için 100.000$ bağışlamış) parker'ın howard hughes'un torunu olduğunu düşünüyor. wikipedia kurucusu jimmy wales ise onun bir sanatçı olduğunda ısrarlı. kendisi ise "benim için her zaman bir peri masalı değildi. tüm başarım hatalarımdan doğdu. çocukluk hayalleriniz her zaman başarı hikayesidir, gerçek ise çok daha ağır ve dramatiktir" diyor.

    not: türkçe güzel kaynak yoktu, sağdan soldan bulup toparlayıp çevirdim. sonra bana gelip abi o öyle değil diye çemkirmeyin.

  • türk kadın şarkıcıların kıyafeti ile kafayı bozmuş bir adam.
    ancak ben kendisini şöyle hatırlıyorum. zannediyorum sene 2008, cerrahpaşa tıp fakultesi son sınıfta öğrenciyim. acilde nöbet tutuyorum. izzet yildizhan'in da bir yakını mi ne acilde , kapıda bekliyor. o zaman böyle ayna camlı gozlukler meşhur, böyle kürk filan giymiş, tavus kuşu gibi kabarıyor, sen hesap et.

    bizim genel cerrahide bir asistan abi vardı, sanırım azeriydi, tarkan kadar ünlü olmadıkça bir turk arabest şarkıcısini tanımazdi ama sanırım bunu bir yerden gözü ısırdı. izzet yıldızhan in yanına geldi.
    -ben sizi bir yerden tanıyor muyum?
    - eee tabi, yani taninirim evet
    - paşa konağında mı çalışıyorsunuz?
    cevap vermeden hızlıca uzaklaştı.

    paşa konağı cerrahpaşa karşısında bir kebapciydi, orada çalışanlara benzetmiş. işte taa o zamanlardan beri ünlü olmaya çalışıyor. beceremiyor.

    debe edit: beni debeye taşıyan siz sevgili sözlük yazarları ve büyük sanatçı izzet yıldızhan'a çok teşekkür ediyorum.

  • alın öve öve bitiremediğiniz ibrahim tatlıses aslında bu

    ibo show'da tuğba ekinci'ye yavşayıp, ekinci "zorla numaranı vermeye kalktın orada çalıştığım müdüre de, sonra kovuldum ben o numarayı almadım diye, anlatıyım mı?" diye sorduğunda "yavv karıştırma kardeşim reklama gir" diye programı kesen,

    yine ibo show'da hadise'ye "o iş nasıl gidiyor?" dedikten sonra seyircilerin önünde avucunu açıp yalayan, hadise'ye tekrar dönüp "senin bacını severim", "bu saatten sonra beni sevecek hali yok, şöhret olmuş, şöhret olmasa olurdu" diyen,

    popstar türkiye'de avustralya'dan gelen kadın yarışmacıya önce asılıp, sonra yine başka bir yarışmacıyla beraber görünce, el ele tutuşma üzerinden namussuz ilan eden ve yarışmacı "el ele tutuşmadım ama tutuşsam bile sizi ilgilendirmez, el ele tutuşmak neki?" dedikten sonra "daha neler var diyorsun? hı? şey filmi mi çeviriyoruz burada?" çıkışı yapan,

    yine popstar türkiye'de evli olduğunu bildiği, "eşin burda mı?" diye sorduğu yarışmacıyı "kocana olan aşkın nasıl? müziğin üstünde mi?" diye yoklayıp, yarışmacının ibrahim abi demesinden rahatsız olduktan sonra, "seni sevdik güzel kız" diyen,

    yıldız tilbe'ye canlı yayında türkiye'nin önünde "seni pezevenklerin elinden aldım" çıkışı yapan ve 'kadın onurunun' aslında kendisi için hiç bir anlam ifade etmediğini kanıtlayan kişi.

    dostlar, bunlar herkesin pür dikkat olduğu, tüm sosyal maskelerin takınıldığı kameralar önünde canlı yayınlarda yaşanan rezillikler. bir de kameraların ardında, ibrahim tatlıses'in özel ve iş hayatında, etrafında bulunan/bulunmak zorunda kalan kadınların yaşadığı muhtemel baskı ve tacizi düşünün. perihan savaş'a, derya tuna'ya, asena'ya ve nice kadınlara şiddet uygulayan, yere göğe sığdıramadığınız bu adam, en bayağı üslubuyla yıllarca tv'lerde gençlere kötü örnek olmuştur.