ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
imf'den 50 milyar dolar istemek
-
saçmalamayın lütfen. imfden borç felan istediğimiz yok, sadece al yanında bulunsun lazım olursa kullanırsın diye bize para vermeye çalışıyorlar. siz hiç gurbete giden birinin cebine para sıkıştırmadınız mı lazım olur diye? yaa al all, lazım olur diye. eyyy imf, sen kimsin yaaa?
fatih portakal
-
sosyal medyayı kullanan ilk cumhurbaşkanı olduğu söyleyen abdullah gül'e twitter üzereinden şunları söylemiştir;
"sayin @cbabdullahgul hicbir zaman tarafsiz olmadiniz.
sadece (mış) gibi yaptiniz. sadece tasdik makamiydiniz.
sivil hayatinizda basarilar."
baba olmak
-
doğru kelimeleri bulamıyorum.. belki çok yanlış bi şekilde ifade edicem ama "ibnelik" gibi bir şey baba olmak. 22 saattir babayım ve ilk kez bir erkeğe aşık oldum. oğlum benim ya..
nihat özdemir'in kaçak yayın açıklaması
-
dünyanın en büyük futbol ligi olan ingiltere premier ligi'ni ayda 8.30 liraya tekabül eden bir paraya ssport'tan izliyorum. istesem onu da kaçak izleyemez miydim? bittabi izlerdim ama müşteri dostu fiyat politikası olunca görüldüğü üzere insanlar seve seve para harcıyor. siyasetten dolayı futbolun f'sinin olmadığı bir lige 150-200 lira para iste sonra da bein para kazansın. ha paşam kazansın tabii, ha paşam.
yaran fıkralar
-
enflasyondan önceki bir fıkra;
bir adam tablada kavun satıyormuş. etikete yazmış;
---> 1 kavun 3 lira, 3 kavun 10 lira
yoldan geçen genç bir sevgili çift bu adamı görmüş. erkek kıza hava atmak için "bak şimdi şu kavuncuyu nasıl rezil edeceğim gör" demiş.
- ağabey bana 1 tane kavun ver
+ al evlat
- ne kadar
+ 3 lira
- ağabey bana 1 kavun daha ver
+ al evlat
- ne kadar
+ 3 lira
- ağabey bana 1 kavun daha ver
+ al evlat
- ne kadar
+ 3 lira
genç, kavuncuya "ağabey bak ben senden 3 kavun aldım, sana 9 lira verdim. sen oraya 3 kavun 10 lira yazmışsın. sen bu işi bilmiyorsun" demiş.
kavuncu cevap vermiş "bak evlat, herkes bana akıl vereceğim diye 1 kavun yerine 3 kavun alıyor. sonra da gelip bana ticaret nasıl yapılır öğret diyorlar"
debe editi: fıkrayı yazdığım an birileri mesaj atıp çok kötü fıkra falan dedi, kulak asmadım. sonra millet fıkrayı debeye soktu. hay siz çok yaşayın e mi :)
kırkılmamak için 6 yıl mağarada saklanan koyun
-
http://haber.sol.org.tr/…-magarada-saklanmis-127891
yukarıdaki linkte haberini okuyabileceğimiz saygı duyulası koyundur.. onun bedeni , onun kararı..
gözlerimde yaşlar..
imperial airways
-
1910lu yılların iki hava yolu taşımacılığı şirketinden biri.
taşımacılığa posta ile başlamış, teknolojinin gelişmesiyle 1920 li yıllarda ticari amaçlarla insan taşımacılığına geçmiştir. asıl kuruluş amacı o dönemde bir dünya imparatorluğu olan ingiltere'yi hava yollarıyla biribirine bağlamak, avusturalyadan ingiltereye sürekli çalışan bir hat kurmaktır.
1920 li yılların ortalarında hindistana uçuşu 9 güne kadar indirmiş, avusturalya uçuşlarına başlayarak dünyayı biribirne bağlar hale gelmiş, bugünün fiyatlarıyla on binlerce pounda varan bilet fiyatlarıyla deliler gibi kar etmeye ve büyümeye başlamıştır. aynı dönemde amerikaya uçuş konusunda da çalışmalara başlamıştır. ne var ki çok büyük kar getirecek olan ingiltere amerika uçuşları iki ülke arasında bir türlü paylaşılamamış ve uzun bir süre bu hatta yolcu taşımacılığı yapılamamıştır.
sonunda iki ülkenin anlaşmasıyla eş zamanlı uçuşlara karar verilir. ne var ki yapılan anlaşmaya göre teknolojik açıdan çok daha ileride olan amerikan hava yolu şirketi pan am, imperial airways in yeterli teknolojik alt yapıyı tamamlamasını beklemesi karşılığında bu hat üzerinde daha fazla uçuş hakkı elde etmiştir.
sonunda deneme uçuşları başlar, pan am yapılan bütün uçuşlarda başarılı olurken, imperial airways in bir çok uçağı denemeler sırasında kaybolur. sadece güzel havalarda yapılan uçuşlar başarıyla sonuçlamaktadır. aynı dönemlerde şirketin başka hatlarda uçuş yapan bir çok uçağı düşer ve dünyayı biribirine bağlamak amacıyla yola çıkan şirket popüleritesini kaybedip yerini en büyük rakibi pan am'e ve yavaş yavaş çoğalmaya başlayan diğer hava yolu şirketlerine bırakır.
konya'da üretilen robotun sahneden düşmesi
-
(bkz: al işte kırdın)
soruları soran abla, kağıttan okuduğu soruların sırasını değiştirse, hababam’daki meşhur şaban-müfettiş sahnesi gerçek olabilirdi...
ayrıca sorular belli; cevapları dinlemek için oraya bu robotumsu yerine bi teyp getirilse aynı işlevi yapardı.
hesabı ödemeyi unutup kalkıp gitmek
-
yillar once basima gelmisti. ankara'da bir restoranda yemek yedikten sonra hesabi odemeyi unutup kalkip gitmistim. saatler sonra cebimdeki paraya baktim bir terslik var, olmamasi gereken para hala orada, hesabi odemeyi unuttugumu hatirladim.
hemen kostum mekana "hesabi odemeyi unutmusum yaw kusura bakmayin." dedim
adam "biliyorum abi, sorun degil" dedi
"kardes biliyorsan neden durdurmadin, utandim bak simdi." dedim
"abi dunya hali, paran yoktur falan durdurup utandirmak istemedim." demisti.
yemekler cok guzel degildi ama boyle bir guzellik var tabi...
lc waikiki
-
adı lazım değil bir üniversitenin maddi durumu kötü olan öğrenciler için kurduğu ücretsiz kıyafet alınabilen mağazasına tam 15000 (on beş bin) parça kıyafeti ücretsiz gönderen firmadır. gerisi sikimde değil.
fernando pessoa
-
huzursuzluğun kitabı'nın ingilizce ismi* therapy?'nin son albümüne* ilham veren yazar.
http://twitter.com/…capar/status/579381223652483073