ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran kişiler
-
steve wozniak, apple'ın steve jobs kadar tanınmayan, hatta neredeyse hiç tanınmayan kurucusu, yazılımcısı ve ilk apple bilgisayarların yaratıcısıdır. herkes steve jobs'u tanır aslında ama steve jobs tek satır kodlama yazmayı dahi bilmez. apple'ın gizli beyni ve asıl yaratıcısı wozniak'tır. jobs ise wozniak'ın yarattıklarını paraya dönüştüren bir yöneticilik dehasıdır. wozniak'ın para da şöhret de hiç umurunda olmadığı için hiç göz önüne çıkmak istememiştir. hatta bugün yeni çıkan apple ürünlerini bile halkla beraber sabahın beşinde sıraya girip, sırası geldiğinde marketten satın alacak kadar mütevazıdır. steve jobs tarafından arada iyi kazıklar yese de yine de pek aldırış etmemiştir. hatta işe ilk başladıkları zamanlara ait bir anılarında atari firması için yaptıkları bir iş için parayı 50-50 paylaşmaya karar vermişler. job's atari'den 5000 dolar almasına rağmen asıl işi yapan wozniak'a 700 dolar aldığını söylemiş, wozniak'da bunun üstüne paranın sadece 350 dolarını kendisi almıştır. kısacası bugün ayıla bayıla kullandığınız pek çok apple ürününün asıl yaratıcısı jobs değil, wozniak'tır.
tribute band
-
pink floyd, led zeppelin, the beatles, iron maiden gibi devlerin bol bol sahip olduğu yavru gruplar. "abiiğğğ.. abiiğğ.. bokunu yiğğim.." türünde yavşak bir tutum beslerler sürekli şarkılarını çaldığı gruba.. gereksiz topluluklardır. bunun en büyük örneğiyse bu tür grupların daha hiçbiri bu işten adam gibi para yiyememiş, şöhret olup ortamlara akamamıştır. boş bir uğraştan öte bir şey değildir..
dünya'dan plüton'a 9.5 yılda giden teknoloji
-
kendisi istanbul içerisinde mecidiyeköy'den ümraniye'ye 2 saatte giderse şükreden bir yazar tarafından küçümsenen teknoloji.
lan trafiği var, regülasyonu var da var bu işin. uzaylıya haraç yedirmeden olmuyor işler öyle kolay.
jim carrey
-
filmlerini, gösterilerini, altın küre, oscar ve afi törenlerindeki performanslarını tekrar tekrar izlediğim muhteşem komedyen.
"there will never be another jim carrey"
jim carrey afı tribute to meryl streep 2004
jim carrey speech at the golden globe awards 2016
jim carrey wins best actor motion picture drama - golden globes 1999
johnny carson ıntervıew jım carrey nov 24 1983
yaran fıkralar
-
adamın biri, pejo marka bir minibüs alır.
sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.
yolculardan biri:
-kaptan yavaş, bir yere çarpacağız! der.
şoför:
-sen pejo'yu biliyor musun? der.
yolcu:
-hayır! der.
şoför: -o zaman sus der ve devam eder.
minibüs hızlanmaya devam eder..
bir yolcu daha seslenir:
-oğlum ben hastayım, biraz yavaş!
şoför yine sorar:
-sen pejo'yu biliyor musun?
amca ne bilsin,
-hayır! der.
-o zaman sus der, şoför..
bu kez bir kadın seslenir:
-hamileyim! lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürceğim !!
şoför yine sorar:
-sen pejo'yu biliyor musun?
kadın:
-yok! der.
şoför yine aynı cevabı verir..
arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:
-yavaş git kardeşim, öldüreceksin bizi !!!
şoför yine sorar:
-sen pejo'yu biliyor musun?
genç:
-biliyorum lan, ne olacak? der.
şoför:
-o zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?...
durumumuz budur !
google'ın herkesi adım adım izlemesi
-
belki de sandığımız kadar titizlikle izlemiyordur.
geçen gün google, telefonuma tuhaf bir bildirim yolladı:
"hede apart pansiyon nasıldı?"
haftasonu oradaydınız, değerlendirin puan verin vs.
bir an anlam veremediğim için, bilgi hırsızlığı gibi şeyler aklıma geldi, kredi kartımı kaybettim de o pansiyonda mı kullanıldı diye düşündüm, panikledim. haftasonu, yıllardır bazen haftada bazen on beş günde bir, bir-iki günlüğüne gidip geldiğim b şehri lokasyonundaki evde idim. hede apart pansiyon neresi, hiçbir fikrim yoktu. durumu anlamak için açıp baktım, neresiymiş burası diye. baktım, o benim senelerdir gidip geldiğim evin yakınında bir yermiş hede apart. (öyle çok yakınında da değil) ben yakınında durdum diye bana böyle bir bildirim yollamış durduk yerde.
düşünün. farz edelim ki ben evli bir insanım ve eşime haftasonu arkadaşıma gideceğimi söylüyor ve bir iki günlük veya bir kaç saatlik, evden ayrılıyorum. döndükten bir kaç gün sonra telefonumun ekranına bildirim düşüyor:
"hede apart pansiyon nasıldı?"
veya farz edelim, ergen-genç yaşlarda bir kızım. böyle konularda zaten titiz olan babamdan, arkadaşımda kalmak için zar zor izin alıyorum. kalıyorum, dönüyorum. bir kaç gün sonra yemek masasında telefon ekranıma bildirim geliyor:
"hede apart pansiyon nasıldı?"
kişilere göre değişmekle birlikte, yaşanabilecek krizlerin büyüklüğünü hayal edebiliyor musunuz? kıskanç eş kavgalarını, paranoyak anne-baba tepkilerini düşünebiliyor musunuz? bir insan bu tip teknolojik buglardan dolayı çok ciddi sorunlar yaşayabilir, cidden zan altında kalabilir. sağlıklı düşünebilen ve mevzuya hakim birine durumu izah edersiniz belki ama ya zaten şüphe etmek için bahane arayan birine? teknolojiden anlamayıp, anlamadığını da anlamayan birine? ciddi bir sorun bu, çok ciddi hem de.
google sık sık gitmediğim, sadece önünden yakınından geçtiğim yerlerle ilgili yorum/değerlendirme istiyordu, önemsemiyordum fakat bu son durum canımı sıktı. buraya da özellikle yazmak istedim ki, benzer durumlar yaşayan insanlar için referans olsun. bazı bildirimleri de hepten kapatmak en doğrusu sanırım.
ekleme: tam tahmin ettiğim gibi bu durumun mağdurları çokmuş. google maps uygulama ayarlarından lokasyon geçmişini ya da sadece bildirimleri kapatabilirsiniz, bilgilendiren arkadaşlara teşekkürler.
bir köpek öldü diye türkiye'nin ayağa kalkması
-
bir köpek öldü diye değil gerizekalı kardeşim adam kürekle vuruyor bir cana. kürek!
nasıl bu kadar cani olabilir biz buna hayret ediyoruz.
bir erkeğe bağlanmak
-
bağlanmadan önce modemi kapatıp açın.
eşi kaçan gencin canına kıyması
-
dünya hassas kalpler için türkiyedir.
2016 turizm krizi
-
bu bayramda yunanistan'ın tadını alan yerli turist daha da gitmez antalya'ya bodrum'a...
ehliyetlerimiz yenilendi, çipli oldu, beynelmilel ehliyet icin turing kurumu'na para vermiyor (400lira civari).
ee sigorta desen bir alıyor 3-6 aylık komple sezonu çıkarıyor, arabasıyla uzun yol yapmadan rahata, düzgün hizmete erişiyor.
şezlonga para vermiyor, şemsiyeye para vermiyor, sipariş yenile diyen garson yok.
üstüne 8 halka kalamara, 1 ahtapot kolu 2biraya 120 lira ödemek yerine 2 tam kalamarı ızgara yiyip 2 kol ahtapot, peynirli salataya 2 biraya 75lira verip huzura eriyor.
üstelik kalamarın yağından panesinden midesi yanmıyor, zira ızgara yiyor.
yunanlı turizmci hizmeti hep aynı tutuyor, gülümsüyor, ilgili davranıyor.
bizimki müşteri kapacak diye yan esnafla kavga ediyor.
allah selamet versin aga.
herkes huzura kaçıyor.
üç kuruş parasını ecnebiye bırakıyor sırf rahat ve huzurlu olsun diye.
itfaiyenin su veren hortumu olayına bir itfaiyeci olarak girmeyi etik bulmuyorum.
yanıyorsa söndürmek meslek icabı şart ama üzgünüm ben de komşuda olcam.
edit: ehliyet bilgisi
terbiyesiz fıkra anlatan gün teyzesi
-
bir kişinin de yazmadığı fıkraları anlatan teyze.
"köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... grubun başı köy halkına derki... hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. karıların gözünü bağlayacam. gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elliyecek. kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacam... derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir. birinci kadın başlar. bu değil, bu değil, bu değil bu!! kocasını ve kendini ölümden kurtarır. ikinci kadın gelir. bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu!... onlarda kurtulurlar. üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. kadın başlar kocasını aramak için ellemeye. bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu bizim köyden değil, bu değil, bu değil, bu...."
gibi
(bkz: sözlükte fıkra anlatmak)