ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
teyze ile hala arasındaki fark
-
anne ölür teyze yanına alıp gözde yaş bırakmaz , baba ölür hala yüzünüze bakmaz.
çirkin olmak
-
"...banyoya gittim ve yüzüme biraz su çarptım, saçımı taradım. keşke yüzümü de tarayabilseydim.."
charles bukowski
"tipimi sikiim.."
umut sarıkaya
medreselerde bilim yapılıyordu sanmak
-
belli bir dönem sonrası için sanrıdan ibarettir evet.
islam dünyasında 800-1200'lü yıllar arasında ciddi bilimsel çalışmalar yapılıyor, bilimsel alanda önemli keşiflere imza atılıyordu evet. ancak, daha sonraki yıllar için malesef bunu söyleyemeyiz. 1.300'lü yıllardan itibaren medreseler sadece dini eğitim veren kurumlara dönüştü. istisnalar var mıydı? elbette vardı...
ibn-i sina islam'daki "bilim çağı" denilen dönemin bir ferdidir. 900'lü yılların sonunda doğmuş, 1037'de ölmüştür.
el harezmi de yine 770-840 yılları arasında, yani yine o "altın çağ"da yaşamıştır.
biruni 900'lü yılların sonu, 1000'li yılların başında yaşamıştır.
ebu'l vefa el-buzcani de 900'lü yılların bir bilim insanıdır.
zekeriyya razi 800-900 yılları arasında yaşamıştır.
el cezeri, 1100-1200'lü yılların bir bilim insanıdır.
cabir bin hayyan da 700-800'lü yıllar arasına tarihlenen bir bilim insanıdır.
hazini'nin yaşadığı tarih de 1100'lü yıllardır.
ibn-i heysem de tahmin edeceğiniz gibi 900-1000 yılları arasında yaşamıştır.
kindi'nin yaşadığı dönem de 700-800'lü yıllar arasıdır.
istisnalar var mı? evet var; 1200 yılına kadar yüzlerce büyük islam bilgini gösterebiliyorken, 1200'den sonra geçen 800 yılda bir elin parmaklarını aşmayacak kadar kişi gösterebilirsiniz. öyle ki, bir mimarı bile bilim insanları arasına katmak zorunda kalırsınız; sayı kabarsın diye.
müslümanların konu osmanlı ve islam dünyasındaki eğitim sistemi olduğunda sinirle "bak bizde şunlar şunlar var" diye saymaya başlamaktansa, ne oldu da 1100-1200'lü yıllardan sonra o muhteşem bilim insanları yetiştiren medrese sistemi bozuldu ve sadece din adamı yetiştirir hale geldi diye sorgulamaları gerekir.
osmanlı'nın eğitim sistemi fecaattir. 600 yıl boyunca, çoğu kendi çabasıyla bir yerlere gelen bir avuç bilim insanı haricinde ortaya bir şey koyamamıştır. dolayısıyla bizim "medrese" diye bildiğimiz yerlerde bilim falan yapılmamıştır. haa, 900-1000 yıl öncesinden örnek verebilirsiniz, ancak o örneklediğiniz bilim insanları "medrese" kültüründen gelmiyor. o günkü eğitim kurumları ile medreseler arasında dağlar kadar fark vardı.
alnına 24 milyon dolarlık elmas çaktıran rapçi
-
bu embesil müzik türünden 24 milyon dolar kazanmış olması... vallahi alnına elmas çaktırmasında değilim.
kanguruya yumruk atan adam
-
kangurunun ''bu yaptığın bence çok kaba ve hiç de hoş olmayan bir davranış biçimi'' tavrı ile yarmıştır. yazık lan! gidip sarılasım geldi hayvana.
6 mart 2020 idlib ateşkes antlaşması
-
savaşa evet barışa hayır
alkış
barışa evet savaşa hayır
alkış
suriye'ye giriyoruz
alkış
suriye'den çıkıyoruz
alkış
dostum putin
alkış
hain putin
alkış
dostum trump
alkış
hain trump
alkış
s400 alıyoruz
alkış
patriot alıyoruz
alkış
israil dostumuz
alkış
israil düşmanımız
alkış
ateşkes isteyen haindir
alkış
ateşkese laf eden haindir
alkış
bop eşbaşkanıyım
alkış
bop eşbaşkanı olduğum iftiradır
alkış
şehitler tepesi boş kalmayacak
alkış
bay kemal şehit gelsin istiyor
alkış
efendim şu öyledir böyledir
alkış
ben hiçbir zaman şu öyledir böyledir demedim
alkış
alkışlar akp..
leyla ile mecnun
-
77 bölüm olmuş. bir sürü entry girilmiş. mecnun'un hırkasıyla ilgili bir detayı ilk defa fark ettim geçen gün. hırkanın düğmeleri solda. yani, kadın reyonundan alınmış. bu da böyle gereksiz bir bilgi, işte.
cemal süreya
-
ama senin
daha nen olayım isterdin
onursuzunum senin
kobe bryant
-
hakan şükür'ün anlattığı bir hikaye vardı: uğur tütüneker'in jübile maçından önce fatih terim kadroyu yaparken uğur'a "kaç dakika oynarsın?" diye sorup "valla bir 45 dakika oynarım hocam" cevabını alınca "oğlum 45 oynayacaktıysan bırakmasaydın?" demiş...
son maçta 60 sayı atıp basketbol bırakılır mı lan allahsız!
acemi askere yapılan eziyet
-
askerliğini eğitim çavuşu olarak yapmış birisi olarak söylüyorum;
askere gidecek kardeşlerimiz bu tiplerle yüzde doksan dokuz karşılaşacaklar.
sizi evde bekleyen annenizi babanızı düşünün ve böyle tiplere karşı asla ama asla ürkek davranmayın. orası bambaşka bir dünya.
devrecilik sayesinde nizam sağlandığı düşünülüyor bu cahiller arasında.
ilk intiba çok önemli. sakın pısırık durmayın. kim ulan bir piç kurusu gelip sizin üzerinizi arayacak, sizi rezil edecek, size gülecek?
ilk gece falan dinlemeyin, gerekirse orayı ayağa kaldırın.
kavga edemem derseniz direkt bölük komutanınız ile görüşün. uzman çavuşlarla falan değil.
cimer'e şikayet edeceğinizi söyleyin ve sahiden de edin.
bu tipler sivilde bir bok olamamış tipler. bu yüzden orada efendi kim varsa ezmeye kalkarlar. ben çok acemi asker kurtardım bu şerefsizlerin elinden. gerekirse siz de kısa dönemlerden sözü geçen birine ya da vidyonun sonundaki gibi bu tiplerle aynı devreden olmasına rağmen mazlumun ahını almaktan korkan aslan parçalarına vaziyeti anlatın.
siz de bir annenin evladısınız. askerde ya da sivilde hiçbir piçin sizi böyle hallere sokmasına izin vermeyin. çünkü bu tipler bitmez, bitmeyecek de.
evil dead 2
-
serinin en melez bölümü. oldukça renkli, yer yer ürkütücü, sıklıkla eğlenceli. gönüllerin kahramanı ash, absürd sonda da görüldüğü üzere seçilmiş insan esprisinin bahtsız bedevisi rolünde*. korku filmleri serilerinin bence en kült yapımı olan evil dead serisi, bu filmle yapmak istediğini gerçek anlamda açıklıyor. zira her ne olursa olsun birinci film bünyelerde, izlediğimiz o yaşlarda çocuk olduğumuz için garip psikolojik tahribatlar yapmıştı. bu filmle sam raimi, absürdlüğün ve mizahın da devreye girmesiyle bizi rahatlatıyor ve o çocukluk (en azından benim) travmamızı biraz tedavi ediyor. ama tamamı ile değil.