hesabın var mı? giriş yap

  • senin şehrinde kafede oturmandan ne farkı var? suçluyu yanlış yerde aramayın.

    edit: insanların hangi ruh halinde olduklarını bu açıdan nasıl anladınız?

  • retrospektif baktığımda kariyeri film senaryosuna en uygun basketbolcu olduğunu görüyorum.

    ufak bir kasabada doğup keşfedil. lige yabancıların küçümsendiği yıllarda gir. kariyerinin başında bocala. çalış, çalış, çalış.

    allstar olarak kendini kanıtla. oynadığın en yetenekli ve en yakın arkadaşın takımdan ayrılsın. çalış, çalış, çalış.

    süperstar olarak kendini kanıtla. nba finaline çık, 2-0 önde ve 3.maçta da farklı öndeyken nba tarihinde görülmediği kadar çok serbest atış düdüğü çalınmaya başlansın. dramatik şekilde seriyi kaybet. çalış, çalış, çalış.

    mvp olarak kendini kanıtla. normal sezonu açık ara önde ve favori bitir ama ilk turda elen. çalış, çalış, çalış.

    zirve dönemin geçiyor derlerken yine kariyerinin sonuna gelip şampiyonluk kazanamamış önemli oyuncuların bir araya geldiği kadroya lider ol. takımın en skorer ikinci oyuncusu sakatlanıp sezonu kapasın. kimse şans vermezken playoff'ta son şampiyon lakers'ı süpür, geleceğin üç mvp'sini barındıran thunder'ı ez, finalde rakip daha önce finalde karşılaşıp yenildiğin bu sefer üç hall of fame oyuncuya sahip daha güçlü bir heat olsun. hasta ol, serinin büyük kısmını 39 derece ateşle oyna. geriye düş, geriden gelip şampiyonluk kazan.

    bayrak adam olarak kariyerinin başından sonuna takım değiştirme. lige girdiğinde dalga geçilen takımını saygın bir takım halinde bırak. başlattığın uzun şutör akımıyla oyunun oynanışını değiştir. en çok sayı atanlar listesine tepeden gir. hall of fame seçil. forman emekli edilsin. heykelin salonun önüne dikilsin. ismin şehirde bir caddeye verilsin. pozisyonunda tarihin en iyisi olarak anıl.

    ne hayat ama!

  • elin ingiliz'ine, elin amerika'lısına demediğinizi bırakmayın, bunlar size bahşedilmiş hak olarak görün, ama bir film de türkiye'nin falanca yeri berbat, orada uyanmadığım da mutlu oluyorum dediklerinde tü kaka.

    bu yaklaşımlardan bile kafa olarak aziz nesini anmak lazım "türkiye'nin %60'ı aptaldır" sözü için. beğenmek zorunda mı elalemin adamı senin yaşadığın orta doğu ülkeni? nerede ne zaman öleceğin bile şansa kalan, dışarıdan eve geldiğin de başına bir iş gelmediği için kendini şanslı saydığın bir ülke için az bile söylemiş.

    düzeltme: haber linki başka? ayrıca ekran görüntüsü linki uçmuş

  • hastaların tahlillerini tarayıcı (bkz: scanner) marifetiyle elektronik ortama aktararak bilimsel çalışıyormuş havası vermeye çalışan özel hastanenin kadın doğum uzmanı hastaya sorar:

    - nerde sizin skeniniz?

    hasta dışardaki kocasına seslenir:

    - mahmuut dohtor seni çağırıyoo

    (bkz: scan)

  • liseli genç belediye otobüsüne biner, öğrenci biletini atar. alet öğrenci bileti sesini çıkartır, olaylar gelişir:

    ş: pason nerde?
    ö: abi kıyafetime baksana öğrenciyim ben. (kravatını göstererek)
    ş: lan? polis bana ehliyet sorduğunda direksiyonu mu gösteriyorum?!?
    ö: (errör)

  • 1 saat yürüsem 5 km. bu sırada 2 sigara içsem 75 kuruş. 75 bölü 5 desek kilometrede 15 kuruş yakıyorum, toyota gibi adamım

  • inci-caps'ten seçmeler;

    "parası neyse veriyim de beni de sevin lan!"

    "bazı kızlar beni güldürürken düşündürüyor. mesela hem gülüyorum hem de 'acaba verir mi?' diye düşünüyorum. kalbini..."

    "kızlar; oranızı buranızı açacağınıza mantı açın da yiyelim bari."

    "hoşlandığı kıza yaklaşayım derken yanlışlıkla kanka olan beyler için 1 dakikalık saygı duruşu."

    "+ aşkım ben süt bazlı karamel soslu extra buzlu çikolata parçacıklı frappuccino latte söylüyorum sen ne diyorsun?
    - amin..."

    "geçen gün apartman yöneticisine admin dedim ya la!"

  • ölme kavramını anlamak için önce canlı kavramını iyi oturtmak gerekiyor.

    kompleks davranışlar göstermek, büyümek, çoğalmak hatta metabolizmaya sahip olmak her ne kadar canlılığa ait şeyler gibi gözüküyorlarsa da, bunları başarmak için canlı olmaya falan gerek yoktur.

    örneğin tornadolar oldukça kompleks davranışlar gösterirler. kristaller de kopya oluşturmak suretiyle büyürler. bilgisayar virüsleri çoğalırlar ki bu özellikte ilginç olan çoğalmaya canlılık dediğimiz zaman eşeyli üreyen canlılarda tek bir canlı kendi kendine çoğalamadığı için bireyleri canlı kabul edemeyeceğimizdir. tabi bir de kısırlık var.

    yangınların ise metabolizmaları vardır. biz organik karbonu oksijen ile yakarken, yangınlar da benzer bir şekilde oksijen ile ağaçları yakıp enerji açığa çıkarırlar, bu enerjiden beslenir ve büyürler. kimyasal süreç aynıdır.

    cansız ve canlı sistemleri birbirlerinden ayıran temel fark mutasyondur. cansız varlıklar büyürken ve çoğalırken bu işlemi kusursuz kopyalar oluşturarak yaparlar. canlılıkta ise kopyalama işlemi sırasında genetik materyalin yapısı nedeniyle mutasyonlar olur. dolayısıyla canlı kopyalar birebir olmazlar ve zamanla canlı sistemler evrilirler.

    canlılardaki bu kopyalama işleminin nasıl olduğuna biraz bakmak lazım.

    bilgi depolama sistemi olan dna kendini eşleme sırasında (replikasyon) önce çift sarmal yapı ayrılır, sonra ucu boş kalan bazlarlara, stoplazmaya alınmış yeni nükleotidler eşleşir ve ortaya iki adet dna meydana gelmiş olur. bu işlem sırasında eşleşmeler önceki ile aynı olmayabilir ve bu olay bir mutasyon çeşididir. dış etkenler ve radyasyon sonucu bozulan dna'nın onarımı sırasında* da bozulan, bir parçası kopan dna'ya benzer bir biçimde yeni nükleotidler eklenir ve yine mutasyonlar oluşabilir. ilgili video

    bu dna tamiri ve kopyalaması sırasında oluşan mutasyonlar hucre içi işleyişi genelde kötü bir şekilde etkilerler. bunun sonucu olarak genelde senescence denen hücre yaşlanması görülür. oluşan atıkları düzgün bir şekilde atamayan ve enerji üretimi azalan, işleyişi bozulan hücre yaşlanır. dna bozunumu daha da vahim ise programlı hücre ölümü olur. bazen de mutasyon kontrolsüz hücre bölünmelerine yol açar ki bunlara genelde tümor demekteyiz.

    dna replikasyonu sırasında olan diğer şey ise telomer kısalmasıdır. kromozomların ucunda bulunan bu telomerler dna'nın bölünmesine ve uçlarının korunmasına yardımcı olurlar fakat her dna bölünmesinde bu parçada kısalma olur. defalarca bölünmelerden sonra kritik bir eşiği geçen bu kısalma sonucunda hücre artık bölünemez hale gelir. bölünemeyen hücre kendini yok edecek diye bir kaide yok fakat dna bozunumu ve onarımı işleminin devamı ve önceki mutasyonlar dolayısıyla hücre sonuçta senescene evresine geçiş yapacak ve sonunda ölecektir. (kendi başlığında detaylıca anlatılmış)

    bir hücrenin bölünme limitini* telomer uzunluğu belirlemekte. dolayısıyla dış etkenleri bir kenara bıraktığınız zaman buradan yola çıkarak canlının ideal şartlarda ne kadar yaşacağı kestirilebilir. insanlarda bu ortalama 125 yıl kadardır.

    yani canlılık kendini oluşturan kopyalama mekanizması gereği ölümlüdür.

    (bkz: bicentennial man)

  • twitch streaminde yorumlari izlemesi de cok eglenceli.

    o anki haliyle guzel gorunen resme yeni bir kisim eklemek icin vurdugu ilk firca darbesinde:
    -ruined
    -ruined this time
    -ruined

    birkac dakika sonra o karalti guzel bir agaca donusunce:
    -saved
    -omg it's magic
    -saved
    -saved
    -i told u guys

    arada palette renkleri secerken birisi anliyor cikiyor bagiriyor:
    -tree incoming!!!

    resim bitene kadar bunlar bir dongu halinde devam ediyor. resim bitip de bob ross hadi gorusuruz haftaya diyince 10 bin kisi arka arkaya gg yaziyor.

    streamde ara olmadigi icin hemen arkasindan diger bolum basliyor. bob amca hi welcome diye girince yine 10 bin kisi ayni anda:
    -hi
    -hi
    -hi bob
    -hi

    bir ekranin basinda bekleyen binlerce kucuk minyon gibiler. bob ross hi diyor. dalgalanarak arkalara dogru giden bir hiiiiiii dalgasi basliyor.