hesabın var mı? giriş yap

  • bu hatun muhteşem yüzyıl polemiği ile ilgili başbakana öyle bir ayar vermiş ki helal olsun dedirten cinsten: "memlekette bu kadar sorun varken , bunu gündeme getirmek niye anlamadım" ... "bu anlatılanların gerçeği yansıttığına inanmıyorsa ellerinde çok büyük imkanlar var, bildikleri gibi bir dizi çeksinler biz de izleyelim". herkesin iktidarı yaladığı bu günlerde ferahlatıcı bir ayar bu. yılmaz güneyle zamanında niye evlendiğini anlamış bulunduk.

  • rize'de gençlik ve spor bakanlığı tarafından yaptırılmış yüzme havuzudur.

    ihale bedeli 1.853.000 tl olan yüzme havuzu, çöp dolgusu ile kazanılan alana inşa edilmiş ancak yakınındaki yoldan ağır tonajlı araçlar geçtiği için havuz bir türlü dolmuyor sürekli su kaçırıyormuş.

    link:

    ülkenin neresinden tutarsanız tutun elinizde kaldığını gösteren olaylardan biri. marmaray'ı açarlar bozulur, hızlı tren yaparlar hayvanların göç yolları hesaplanmadığı için her gün yüzlerce kuş ölür kuşların göç yolunu değiştirmesini beklerler, tramvay yapılır eğim hesabı yanlış olduğu için yokuşu çekici ile çıkmak zorunda kalır, metroya dozer çarpar, köprünün yeri yanlış hesaplanır olan milyonlarca ağaca olur.

    ve hala bu adamların hizmet ürettiğini düşünen birileri çıkar ve savunur.

    alın lan 1.853.000 tl kime nasıl neden verildi, yazıktır günahtır....

  • enerji enerji enerji deyip de bu kadar fizikten anlamayan birisini ben ilk defa görüyorum.

  • helal olsun lan bize. 5 yıl önce piyasanın bu hale geleceğini kim bilebilirdi? adamlar şarkı sözleriyle devlet adamlarını korkutuyor daha ne olabilir ki? gurur duyuyorum gurur!

  • 3 yasindadir ve oglumdur. 40tl ye zara kids veya mothercare urunu almak yerine 5tane lc waikiki tshirt aliyorum. o da mis gibi giyiyor. corba mi doktu, yakasi mi esnedi sallamiyorum. pisti olmak da onun pipisinde degil zaten.

  • zebani bile memleketimize gelince ekonomik zorluklardan ek iş yapmak zorunda kalmış.düşünün ekonomi ne halde.güzel makara yapmış gençler.

  • bir an bile emekli olmayı düşünmediğini söyleyen 85 yaşındaki suşi ustası jiro ono'nun, 3 yıldızlı restoranı.belgeselini izledikten sonra adama hayranlık mı duysam üzülsem mi bilemedim.
    -küçük yaşta ailesi tarafından terk edilerek çalışmaya zorlandığı için, 85 yaşında bile emekli olursa dönecek bir evi olmadığını söylüyor.o çocukluk travmasıyla adam mesleğine nasıl tutunduysa artık, küçücük, tuvaletleri dışarıda olan restoranına michelin tarafından 3 yıldız verilmiş.
    -yıllardır aynı rutini tekrarlamaktan hiç sıkılmamış ve tatillerden nefret ediyor.
    -iki oğlu var... büyük olan babasının yerine geçeceği için hala babası ile beraber çalışıyor. küçük olanın hazır olduğunu anladığı anda kendi restoranını açmasına yardım etmiş.
    -iki oğlunu da üniversiteye göndermemiş ve kendi mesleğini yapmaya zorlamış.
    -küçük oğlu restoran açtığında ona artık dönecek bir evi olmadığını bu yüzden sıkı çalışması gerektiğini söylemiş.bununla ilgili, şimdilerde ailelerin, çocuklarına ne olursa olsun dönecek bir evleri olduğunun garantisini verdiklerini, bu nedenle çocukların sürekli başarısız olduğunu söylüyor.
    -85 yaşında bir insana göre inanılmaz dinç ve en büyük korkusu restoranından ayrılmak zorunda kalmak.
    -bunların dışında inanılmaz sevimli bir adama benziyor.

    şu adamın azminin yirmi de biri ben de olsaydı keşke dedim izlerken.uzun ömürler diliyorum kendisine.

  • diyelim ki oturaklı bir misafir gelecek.
    siz de açtınız yemek kitabını, kolayca gözüken bir yemeği pişirmeye çalışıyorsunuz.
    ama, işler planlandığı gibi gitmedi. yaptığınız köfteler kızarırken unufak oldu ya da karnıbahar haşladınız ama osuruk gibi koktuğu için onu salata yapmaktan vazgeçtiniz ya da oymayı başaramadığınız kabaklardan elinizde kalan kırıntıdan başka birşey değil ve misafir de gelmek üzere...
    panik yapmıyoruz.
    önce elimizde ne malzeme varsa, haşlanmış kabak, patates, karnıbahar, pırasa, bamya hiç farketmez alıyoruz bir tavada ince doğranmış az kavrulmuş soğan ve biberle karıştırıyoruz. tadı pek anlaşılmasın diye bol maydonoz, kekik, bir yerlerden bulursak azıcık kuru fesleğen filan atıyoruz. kara ya da kırmızı biber de olur.
    sonra bunları binyılın icadı borcamın içine diziyoruz. ve sakin oluyoruz. sadece 10 dakika daha..

    şimdi teflon bir tencere alalım. kocaman 2 kaşık yağ ve bir su bardağına yakın un koyup ocağın altını yakıyoruz. unlar yağla karışınca hemen sütü ekliyoruz. 2- 2,5 su bardağı falan. bunları hep göz kararı ile de yapabilirsiniz. ilginçtir ölçü bir şekilde hep tutuyor. sütü ekleyip durmadan karıştırıyoruz. pudinge benzer bir kıvama gelince o borcama dizdiğimiz şeyin üzerine döküp fırına veriyoruz.
    üzeri nar gibi kızarana kadar fırında pişiriyoruz.
    sonra da bir isim uyduruyoruz;
    -sana pakistan usulu beşemal soslu fırında kıymalı karnıbahar yaptım.
    -sana babamın en sevdiği yemeği yaptım. beşemal soslu kıymalı bamya
    -sana ingilteredeyken yediğim bir yemekten yaptım; beşemal soslu patlıcanlı tavuk..