hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: cinsiyetçi erkeklerin iq seviyeleri)
    edit: başlığı açan yazara baktım, daha önce öldü insanlık diye bir başlık açmış ve özgecan için duyarlılık kasmaya çalışmış. özgecan'ı da insanlığı da öldüren sensin kardeşim. katil sensin işte. bir suphi gibi davranmana gerek yok illa. açtığın şu başlıkla öldürüyorsun kadınların psikolojilerini. yakılan, öldürülen her bir zerremizden suphi kadar sorumlusun sen de.
    debe editi: bir akşam vakti, ekmeğini kazanmak için gittiği yerde tecavüz edilip boğulan, üstünde sadece iç çamaşırıyla çay üstünde cesedi yüzen, ablasının elleri süt kokulu kuzusu cansu kayayı hiç unutmayın olur mu?

  • sevgili dostlar,

    bugünkü yazımda bazı zamanlar hayatı etrafına çekilmez hale getiren kibirli insanlarla başa çıkmanın bilimsel ve psikolojik yollarını ince ince anlatacağım. eğer hayatınızı paçavraya çeviren kibirli insanlarla muhatapsanız ve onlardan yakanızı bir türlü kurtaramıyorsanız toplanın etrafıma anlatmaya başlıyorum.

    ufak ara notu : bu yazıyı en beğenmeyecek kişiler bilin bakalım kimler olacak ?

    tavsiye yol 1 :

    ilk tavsiyem kibirli bir insana acıyıp onu düzeltme görevini üstlenmeyin. kibrin altında o kişinin geçmişinden gelen ciddi travmalar ve özgüvensizlikler vardır. kendini sürekli değerli ve önemli hissetmek istediği için yumurta kabuğundan ince egosunu korumak amacıyla havadan geçen sineğe bile kibir basmaya çalışır. bu kendini iyi hissedebildiği tek yoldur. bu tür kişileri nasihat veya uyarıyla yola getirmeniz imkansızdır çünkü her türlü nasihat ve uyarıyı hakaret olarak algılayacaktır. kavga etmeniz de çözüm değildir çünkü "beni kıskandıkları için saldırıyorlar gözleri çıksın" moduna gireceklerdir. kibirli insanın kurtuluşunun tek yolu yaşam içinde hatasını görüp kendi kendine kibir bataklığından çıkmaktır. bu bataklıktan ya çıkacak ya da orada boğulacaktır. bu duruma empati kurabilirsiniz ama sakın ha onu kurtarmak için bataklığa girmeyin sizi de boğar. kendisiyle yüzleşmeden durumunu değiştiremeyecektir.

    tavsiye yol 2 :

    kibirli bir insanın size olan davranışlarından sorumlu değilsiniz. ne geçmişte yaptıklarınız ne de gelecekte yapacaklarınız onun davranışları üstünde etkili değildir. onun kendi içinde bambaşka problemleri var. o sebeple "acaba şöyle yaptığım için mi üzerime geliyor ?" veya "acaba şu şekilde davransam bana iyi davranır mı ?" gibi gereksiz sorgulamalardan vazgeçin. kendinizi ona göre ayarlamaktan vazgeçtiğiniz anda gücünüz artacaktır. kibirli insanlar ancak kendilerinden etkilenen kişiler üstünde güç sahibi olurlar.

    tavsiye yol 3:

    net ve direkt olun. kibirli bir insan sizi rahatsız ettiği zaman net ve sakin şekilde ona düşündüklerinizi ve yaptığından neden rahatsız olduğunuzu söyleyin. böylece sınırlarınızı çizmiş olursunuz. bu net konuşmanız kibrinden vazgeçmesi için değil sınırlarınızı koymak içindir. bu tür insanlara sınırlar koymazsanız sizi ittire ittire duvara sıkıştırır ve zaman içinde minicik bir böceğe çevirir. sınırlarınızı doğru koyarsanız kibirli insanlar içten içe güvensiz oldukları için zarar vermek için farklı hedefler seçeceklerdir.

    tavsiye yol 4 :

    bazen tek başına karşı durmanız mümkün olmayabilir. böyle bir durumda üçüncü kişilerin yardımını isteyin. kibirli insanlara karşı ne kadar çok sayıda kişi bir araya gelir ve ortak tavır koyarlarsa o oranda başarılı olabilirler ve kibir virüsünü karantina altına alabilirler.

    tavsiye yol 5 :

    oyunun kurallarını belirleyin. kibirli bir insana işiniz düştüğü zaman mutlaka görüşmenin süresini, nasıl konuşacağınızı ve ne tür tavırları kabul edeceğinizi önceden belirleyin ve bu kuralların dışına çıkmayın. eğer kibirli insanlara karşı oyunun kurallarını baştan koyarsanız ya uslu çocuk olurlar ya da sizi kendi halinize bırakırlar. ama onların oyununu kabul ederseniz ebelenen hep siz olursunuz.

    tavsiye yol 6 :

    kibirli patateslerle mücadelede sakin kalabilmeniz çok önemlidir. eğer korkar, öfkelenir veya sinir patlamaları yaşarsanız böyle duygulardan beslenen kibir anıtları sizi vampir gibi emerler. meditasyon mu yaparsınız, hipnoz mu öğrenirsiniz ama mutlaka sakin kalmayı öğrenin. sakin kalabildiğiniz ölçüde kibirli saldırganlara karşı güçlü olacaksınız.

    son olarak kibirli insanlar bazen kibri baştan çıkarma aracı olarak kullanabilirler.

    kibir bazen yanlış şekilde kendine güven gibi anlaşılabilir ve bu da belli bir çekicilik üretir. yapabileceğiniz en büyük yanlış kibirli bir insanın sizi sahte görüntülerle baştan çıkarmasına izin vermektir. bu konuda kanalımda bulunan "baştan çıkarma sanatı" videosunu izlemenizi önemle tavsiye ederim.

    buyurunuz linki

    https://www.youtube.com/watch?v=sby3xjlgq_m

    kibirli insanlardan mümkün olduğunca uzak bir yaşam sürebilmeniz dileklerimle.

    sevgilerimle

  • 34 yaşında, evlilik karşıtı ve dolayısıyla bekar bir arkadaştan:
    "şilili madenci yeraltından çıkar çıkmaz sevgilisine evlenme teklif etmiş… iki ay sonra birileri gelip kurtarır sanıyor herhalde."

  • öğlene doğru plaja gidiyorduk ve sartre bana yüzme öğretiyordu: suyun üstünde durmayı başardım ama hiçbir zaman on metreden fazla yüzemedim. sartre bir kilometre yüzebilirdi; ama tek başına açıktayken, koskocaman bir ahtapotun suyun dibinden alarak onu dipsiz derinliklere sürükleyeceğine inanıyordu: sağlam toprağa hızlı kulaçlarla geri dönüyordu. bütün panjurlarını kapatmış olduğumuz villanın gölgesine saat ikiye doğru dönmek hoşuma gidiyordu.

    simone de beauvoir- olgunluk çağı ıı*

  • yüzde yüz kötü çocuk türk profili. aynadaki yansımamız. devlet politikası haline gelen şeyleri zamanından önce ve çocukça bir heyecanla söyledi diye beyaz türklerin histerisine mahkum edilmiş en esmer kurban. bir kaç yıl önce, yanılmıyorsam yeni harman 'da, ahmet kaya'nın eşiyle yapılmış bir söyleşi vardı. ahmet kaya'nın fransa'da yaşarken en büyük zevklerinden birisi de acı biber bulmakmış. türkiye'den ya da başka yerlerden buldurduğu acı biberleri harmanlarmış... bir misafiri geldiği zaman "vallahi acı değil, bir tat" dermiş...karşısındaki oyuna gelip, biberi tattığında ve acıdan gözleri yaşardığında ahmet kaya çocuk gibi gülermiş. en favori şakası buymuş ahmet kaya'nın. hiç bıkmazmış bu şakayı yapmaktan. her çocuk şakalarına gülünmediğinde ölür. biz ahmet kaya'yı doğduğu toprakların uzağında öldürüp, her gün serdar ortaç'ı izlediğimiz, ertuğrul özkök okuduğumuz, osuruk beyinli köşe yazarlarının saçma hamaset çığlıklarının gürültüsüne kapıldığımızdan beri çocuklar şaka yapmaya korkar oldu. ne güzel bir ülke burası...iyi ki varsın ercan saatçi, iyi ki varsın reha muhtar, iyi ki varsın ahmet kaya'nın popüler zamanlarında "biz ahmetle kardeş gibiyizdir. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez" deyip, adam linç edilmek istendiğinde derin bir sessizliğe gömülen savaş ay...iyi ki varsınız.