hesabın var mı? giriş yap

  • izlerken kanım dondu. içeri giremesin diye camı kapatmak ne demek, resmen öldürmeye teşebbüs. bunu yapanları yaşına bakmadan hapse atmak lazım. bu işin gençtir, çocukturu yok.

  • muhteşem yüzyıl gibi büyük prodüksiyonlarda oynayıp, paranın verdiği şımarıklıkla ortada oyuncuyum diye gezenlerin joaquin phoenix'i defalarca izlemesi gereken filmdir.

    birbirinden bağımsız karmaşık duyguyu ifadesine yansıtmayı ve her birini ayrı tondan seyirciye aktarmayı acaba hanginiz layığıyla becerebilir?

    tabi şunu da sormak lazım, acaba filmde yaratılan sarhoş,kimsesiz ve kendinden nefret eden karakterin karşısındaki narsist karakterle uyumunu hangi yönetmen ekrana yansıtabilir?

    yönetmen diyince aklına mahsun kırmızıgül'ü, sinan çetin'i getiren yalnız ve güzel ülkemden bu filme bir haftadan fazla dayanabilmesini ve tabiki de dev salonlarını tahsis etmesini beklemiyorduk.

    edit: imla

  • serbest stil dövüş tekniği konusunda genç yaşta uzmanlaşmış bir kardeşimizdir.

    yalnız o elektrik kutusunun üstüne çıkıp ilginçli tekme atmak nereden aklına geldi çok merak ediyorum. hani futbol oynarken artistlik yapan elemanlar olur ya, sırf hareket yapmak için pozisyon bekler, burada da eleman sırf hareket yapmak için uygun dövüş zemini aramış yıllarca da sonunda denk gelmiş gibi. saygı duydum.

  • dergi kapanmasaydı bu kadar saydırdığın ve beğenmediğin adamla çalışmaya devam edecektin ama işin ucu sana dokununca nasıl da bağırmaya başladın değil mi?. keşke şu tepkinizi kaligraf şevki abiyi kovarlarken de verseydiniz.

  • artık ilkokul 1. sınıf öğrencisi cimcime sabah annesinin yatağına gelir ve şehir dışında olan babasını sorar:

    cimcime: anne, babam ne zaman gelecek?

    anne: bugünü saymazsak dört gün sonra.

    c: bugünü sayarsak beş gün.

    a: evet.

    c: bugünü saymıycam.

  • okul yıllarında hiçbirşey beni matematik dersleri kadar sıkmayı başaramadı. bu matematikle değil, tamamen öğretmenimizin yaklaşımıyla ilgili bir durumdu. kendisi yaşamı normal hayat ve matematik hayatı olarak ikiye ayırmış olan bir kişilikti. derste kımıldamanıza bile izin vermezdi. yere düşen kaleminizi eğilip alamazdınız mesela. öyle yani.
    herneyse benim sıra altından kitap okuma, yanımdakilerle konuşma, yazışma ve hatta camdan dışarıyı izleme girişimlerimin hepsi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. atatürkün gençliğe hitabesinde ve istiklal marşımızda kaç harf olduğunu sayalı 2 hafta kadar oluyordu. sınıfımızın zemini enine 84 boyuna 132 parça taştan oluşuyordu. ben dakikada 14 kez nefes alıyor ortalama 18 kez göz kırpıyordum. deli pösteki sayar gibi lafı benim için artık sadece pösteki sayar gibi şekline dönüşmüştü. hiç işinize yaramayacak şeyleri saymak delilik değildi, aksine akıl sağlığınızı koruyan uykunuzu kaçırıp zihninizi dinç tutan yararlı bir aktiviteydi ama sınıfta sayılabilecek şeylerin sayısı giderek azalıyordu. günlerden bir gün bir harita method yaprağında kaç kare var sorusu zihnimde bu yapraktan kaç adet kağıt gemi yapılabilir şekline dönüştü. evet işte aylardır aradığım, ihtiyacım olan şey buydu... origami.
    ilk denemeler tabi ki başarısızlıkla sonuçlandı. sevgili öğretmenim uzunluğu 5 cmyi geçen her gemiyi fark ediyor, yapım işlemi tamamlanır tamamlanmaz kaçak mal taşıyan bir gemi tespit etmiş sahil güvenlik botu gibi yanıma yanaşıyor ve el emeği göz nuru eserlerime el koyuyordu. daha küçük gemiler yapılmalıydı evet daha küçük, çok daha küçük. sene sonuna doğru kareli defterin bir karesinden gemi yapabilir hale gelmiştim. bu gemiler büyükleri kadar rahat tanımlanamıyor, öğretmenimin radarında tespit edilse bile ne oldukları çıkarılamadığından büyük bir tehlike atlatılmıyordu. sene sonunda matematikten geçmiş, akıl sağlığımı korumuş ve final sınavının soru kağıdından yapılma 286 parçalık bir filoyu matematik öğretmenime hediye etmiştim.
    öğretmenleri seviniz arkadaşlar. onlar içinizdeki yaratıcılığın aynasıdır.

  • gencler gundem bunlar olmali. millet parasizliktan sebze bile yiyemiyor. devlet de hazir sebzeyi halka ulastiracak organizasyondan bihaber. tarim bakaninin istifasini bugun istiyorum bir vatandas olarak. arkadas ulkeye sirk falan dedik ama kaliteli bir sirk olarak kalsin bari.

    eksici piclerden de ricam lutfen mevzuyu sulandirip ne kadar espirituel oldugunuzu burada kanitlamamaniz. adamlarin senelik emegi tak diye cope gidiyor lan. 5 liralik durumunuzun ekstra yogurtlu sosu degil bu.

  • bu zat kembirç'te prof. muş zamanında. bi düşünün:
    -çocuklar bu akşam yeni bişi keşfettim.
    -yaaa. yinemiiiii?
    -uffffffff.
    -calculus diye çok hoş bişi.
    -eeee
    -şimdi annatıyorum, finalde sorumlusunuz.