hesabın var mı? giriş yap

  • sevgiliye kapiyi kapatma sansi vermek istemiyor da olabilir. ben o kadar parayi sen kapiyi carpasin diye vermedim zalımın kızı.

  • böyle dutududutududutududutudu diye iniyor helikopter, çevresinde bir toz bulutu, içinden adamlar iniyor kafalarını eğerek, yanlarına bir sürü adam koşuyor böyle, herkesin kravatı uçuşuyor... abovvvv.

    bıkmadım arkadaş. bıkmadım yıllardır. bıkmam da... yahu ana haber bülteninde görsem de bıkmam, en tırto holivut aksiyonunda görsem de bıkmam. bu nasıl bir sahne ya. böyle helikopter iniyor ama pervanesi dönmeye devam ediyor dutududutududutududutudu diye. böyle pilot mikrofondan bir şey diyor, helikopterin çevresine arabalar geliyor. helikopterden inen evrak çantalı adamı arabalarına alıyorlar. kel korumalar var, görevliler falan... diline, dinine göre kah misafirimiz geldi diyorlar; kah efirmetiv, racır det gibilerinden anladık-tamamdır gibi bir şeyler söylüyorlar.

    bazen de operasyon için swat timi falan iniyor, abbbbbbaaaaaavvvvv. vay... vay....vay. o da bambambaşka bir alem. biri ipten iniyor, öbürü aşağı merdiven sarkıtıp iniyor, aşağıdakileri de alıp geri çıkıyor, go go go diye binanın tepesine iniyorlar. vay ki ne vay.

    hayranım arkadaş. helikopterden inan insanlara hayranım. atraksiyonlu insin, atraksiyonsuz efendi gibi insin hiç fark etmez. hay-ra-nım... işte o kadar. parkta otururken yanıma boeing 757 inse dönüp bakmam yeminle. ha çok gürültü çıkarsa belki şöyle bir "bismillah" der, doğrulurum o kadar. ama helikopter inse işte ona bayıla bayıla bakarım. içinden inen insanlara da hayran olurum. ha ama olur da bir ufo falan inerse de hemen gaçarım. huyunu suyunu bilmiyoruz sonuçta. temkinli olmakta fayda var.

  • işyerinde ilk girdiğim toplantılardan birinde sonlara doğru ekip arkadaşımın ettiği şu cümlenin kurulduğu lisan;
    "bu istedikleriniz sizin için nice to have mi?yoksa must mı?"

  • lucas ontiveroya messi diyen dallamaların hakkında atıp tuttuğu genç.

    hatta bruma c.ronaldo
    ontivero messi idi..

    vay amunuza koysun sizin beşiktaşlı abartması

    galatasaylı aklı başındaki kardeşlerimden özür dileyerek edit : abi mal mısınız amunakoyum ontiveroyu biz mi abarttık diyorlar abi yemin ediyorum inkara yeni bir boyut kazandırdınız..abi isterseniz bi tokat maçına bakın ya messi diyen mi dersin agüero diyen mi geleceğimizi garanti altına aldık mı diyen vallaha şaşırıyor insan..

    ha beşiktaş abartmıyor mu abartıyoruz ama böyle inkar yok bizde serdar özkan'ı yıldız mı yapmadık; necip'i lampard mı yapmadık?? yaptık hem de en âlâsını yaptık..ama inkar etmedik...

  • insanı "lan medeniyet böyle bir şeymiş mk" diye duygulandıran tema ve videosu.

    https://www.facebook.com/…/videos/1038259332859531/

    allah'ını seven üzerime biraz medeniyet atsın.

    edit: gerçek viral video budur arkadaş. adam kendi profilinden paylaşmış kimse siklememiş. sadece 7 kişi beğenmiş videoyu. oysa 24000 kişi videoyu paylaşmış. çoğu da türk...

    edit 2: bir de bu debe'ye giren entry'lerin edit'lenerek yardım kampanyasına destek verme durumları var. ben bunu doğru bulmuyorum. bu sözlük yönetiminin sorumluluğunda olması gereken bir husus. buradan sözlük yönetimine çağrıda bulunuyorum:

    yardım kampanyaları için ayrı bir buton, bölüm, vb. bir şey eklemelisiniz. bu durum debe'ye giren entry'lere ve oy verenlerine haksızlık oluyor.

    sevgiler...

  • kedinizi daha kucucukken sevgiliniz sokakta bulmustur, eve goturemez ve yuzunuze acinasi ama sevimli bir ifadeyle bakar, sizde tamam tamam bu gece benim evde kalsin ama sen bakarsin dersiniz. ertesi gun tekrar sokaga birakmaya niyetlenirsiniz fakat is isten gecmistir, kediyi sevicem diye sizinle ilgilenmez sizde dovunursunuz nerden aldim bu belayi basima diye. kediyi defetme planlari yaparsiniz ama basarili olamazsiniz. sonra bir gun sevgilinizden ayrilirsiniz ve kediyi birakmazsiniz, konusursunuz dertlesirsiniz, ondan kalan en muyuk miras olmustur artik.

  • tbmm'ye de başvursunlar o zaman para basılmasıyla ilgili kanun teklifi verilmesi için. hangi arabanın deposu 1500den aşağıya doluyor? cüzdanda bir tomar parayla gezilir mi?

  • bunca yıllık yaşamında okuduğum tüm kitaplar, dinlediğim tüm şarkılar, izlediğim tüm film ve diziler, işittiğim tüm hikâyeler içinde yaşama dair bu cümleden daha etkileyici bir söz duyduğumu hatırlamıyorum.

    “hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gibi.”

  • sivilce ve siyah nokta sıkmanın kökenine inmek için temel duyularımızdan biri olan iğrenme dürtüsüne bakmamız gerekir. iğrenme, insanları bulaşıcı hastalıklar ve zehirlerden korumak için gelişmiş bir dürtüdür.

    iğrenme, insanları bulaşıcı hastalıklardan ve zehirlerden korumak için gelişmiştir. örneğin, bizi hasta ettiği bilinen mikropları içerdiği için çürük et ve dışkı gibi şeyleri yemekten kaçınırız. purdue üniversitesi felsefe profesörü daniel kelly, iğrenme dürtüsü geliştirmiş olmamızın atalarımızın hayatta kalması için büyük öneme sahip olduğunu belirtmektedir.

    bununla birlikte kan, tükürük ya da iltihap gibi bazı vücut sıvıları sadece vücudumuzdan çıktıklarında tiksindiricidir. kelly, iğrenme dürtüsünün bu durumda adeta bir çek valf gibi davrandığını, vücudumuzdan çıkan bu sıvıların, potansiyel olarak bakteri ya da patojenler ile kontamine olma ihtimali nedeni ile bu dürtünün harekete geçtiğini ve bu sıvıyı tekrar vücudumuza almamamız için bir koruma görevi gördüğünü belirtiyor. bu dürtü aynı zamanda, terleme, öksürük ve burun akıntısı gibi hastalık belirtilerini fark edip, hastalıktan uzak durmaya çalışmamızın nedenidir.

    ancak, akan bir burnun aksine, sivilce sıktığımızda çıkan irin her zaman iğrenme dürtüsünü tetiklemez. hatta sıkılan sivilcenin patlamasını garip bir şekilde tatmin edici bulan insanların sayısı oldukça fazladır.

    sivilceden irin çıktığını gördüğümüzde hepimiz aynı şekilde tepki vermeyiz. sivilce sıkmaktan hoşlanan kişiler dahi temel ve ilkel düzeyde, biraz da olsa tiksinti duyarlar. ancak her şey, aldığınız zevkin, içgüdüsel tiksintiye göre ağır basıp basmadığı ile ilgilidir.

    kişilerin sivilce sıkmaktan hoşlanma ve tiksinme seviyeleri farklılık göstermektedir. kimi insanlar online video sitelerinde sivilce sıkma videolarını izlemekten keyif alırken, kendi sivilcelerini sıkmayı iğrendirici olarak görürler. bir başkasının başına gelenleri, bir ekran aracılığı ile izlemek maruziyetin seviyesini kontrol altında tutar. izleyici, potansiyel patojenler ile doğrudan temas etmek gibi bir tehlike içerisinde olmadığının farkındadır. korku filmi hayranları korku filmi izlediklerinde de bu fenomen görülür. bir film, ne kadar korkutucu ya da iğrenç olursa olsun, bir zombinin ortaya çıkıp beynimizi yemeye çalışmayacağının farkındayızdır.

    video

    kendi sivilcesini ya da başkasının sivilcesini sıkan kişiler için bile bir kontrol mekanizması mevcuttur. sivilce ile karşılaşmak, enfeksiyon kapmış bir yara görmek ile aynı şey değildir. zihnimiz, enfekte olmuş bir yaraya anında mide bulantısı hissi ile tepki verirken, sivilce ile eski tecrübelerimiz ışığında, hastalanmayacağımızı ve tehlikede olmadığımızı anlamamıza yardımcı olur.

    beynimizdeki farklılıklar, bazı insanların sivilce sıkmayı diğer insanlara göre neden daha çok sevdiğini açıklamaya yardımcı olur. behavioral brain research dergisinde yayımlanan 2021 tarihli makaleye göre, her insanın sivilce patlamasına nasıl tepki vereceği beynine bağlıdır. avusturya'daki graz üniversitesi'nden bilim adamları, sivilce patlamayı seven 38 kişi ve bundan keyif almayan 42 kişiye, sivilce patlaması, su fıskiyeleri ve buharla temizlemeyi gösteren 96 video klip izlettiler. çalışmada fıskiye videoları kontrol olarak kullanıldı çünkü araştırmacılara göre fıskiyeden gelen su, sivilceden çıkan irini taklit etmektedir.

    araştırmacılar, katılımcıların sivilce patlatma zevklerini, iğrenme duyarlılıklarını, ödül ve ceza duyarlılıklarını belirlemek için deneyden önce bir anket doldurmalarını istediler. ardından katılımcılar, beyin aktiviteleri fmri makinesinde ölçülürken klipleri izlediler.

    ekip, sivilce sıkma videolarını beğenen kişilerin, ödüllendirilmeye karşı daha duyarlı olduklarını ve hoşlanmayanlara göre iğrenme dürtüsünü düzenleme becerilerini daha iyi kontrol ettiklerini belirttiklerini gördü.

    başka bir deyişle, sivilce patlatma videolarını izlemeyi sevenler, irin fışkırmasının verdiği tatmin ile ödüllendirildiklerinde daha fazla uyarılma hissediyor ve videoları izlerken, hissettikleri tiksinti miktarını daha iyi ayarlayabiliyorlardı. katılımcıların kendi kendilerine yaptığı bu değerlendirme, araştırmacıların fmri taramaları ile de doğrulandı.

    fmri taramaları ayrıca sivilce sıkmaktan hoşlanmaktan ya da nefret etmekten en çok sorumlu olan beyin kısımlarını da ortaya çıkardı; nucleus accumbens ve insular korteks. nucleus accumbens beynin zevk sisteminin bir parçasıdır ve insanların sevmedikleri şeylere verdiği tepkiyi kontrol ettiği görülmüştür. sivilce patlatmaktan hoşlanmayan insanlar videoları izlediklerinde nucleus accumbens’te çok az aktivite görüldü ya da hiç aktivite gözlemlenmedi. sivilce patlatmaktan hoşlanan insanlarda ise daha fazla aktivite gözlemlendi. insular korteks, iğrendiğimizde aktive olan bir beyin parçasıdır. araştırmacılar, çalışma sırasında nucleus accumbens ve insular korteks arasındaki bağlantının da farklılık gösterdiğini gördüler. sivilce patlatmaktan hoşlananlarda bu iki bölge arasında daha fazla bağlantı olduğu gördüler ve bu bağlantının iğrenme dürtüsünü daha iyi düzenleme ile bağlı olabileceğini varsaydılar.

    sivilce sıkmaktan iğreniyorsanız, bundan hoşlanan sevgiliniz için endişelenmenize gerek yoktur. daha yüksek bir iğrenme toleransına sahip olmanız, sizi hasta edecek zararlı şeyleri kapma olasılığınızın onlardan daha düşük olduğu anlamına gelmez. ayrıca, sivilce sıkmaktan en çok hoşlanan kişilerde bile doğuştan gelen bir iğrenme dürtüsü vardır. sivilcelerinizi sıkmak için can atan sevgilinizin, sizi bu iğrenme dürtüsünü bastıracak kadar çok sevdiğini düşünmek de size iyi gelecektir.

    kaynak: popular science

  • universite'de 3. sinifa gecmisiz. sabah senenin ilk dersi, ekonomi. hoca profesor. biraz gergin gordum kadini. sinifta normalde 30 kisi falan olmasi lazimken 20 kisi falan var. yoklama aldi, sonra da konusmaya basladi.

    hoca: arkadaslar bir derse gec gelmek ne demektir? bakin ilk gunden soyleyeyim, derse gec gelenleri sinifa almayacagim vs. vs.

    bu sirada ogrenciler sinifa girmeye devam ediyor, hoca da her gelene soruyor nerden geliyorsun diye, laf sokuyor falan. neyse devam etti konusmaya;

    hoca: biliyorsunuz dersin baslama saatini, istanbul'un trafigi de malum, yani bu yasa geldiniz, kac senedir okula gelip gidiyorsunuz, kac saatte okula geldiginizi falan hic mi ogrenemediniz vs. vs.

    o sirada da ilk dersin yarim saati falan gecmis 2-3 eksik falan kaldi sinifta. hoca yavastan basladi hadi herkes kendini tanitsin, ilk dersi boyle gecirelim vs. vs.

    o sirada kapi bir daha acildi, fuat kapida belirdi ve iste o efsane diyalog;

    hoca: erkencisin oglum, hayirdir nerden geliyorsun??!

    fuat: hocam tayland'dan geliyorum. darbe oldu kusura bakmayin, anca bugune bilet alabildim. ucaktan inip geldim.

    hoca: (kekeleyerek) tamam oglum gecmis olsun gec otur.

    fuat: sagolun hocam.

    (bkz: 19 eylul 2006 tayland'da darbe)