ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri
-
zongul ducks
e=mc^2 formülündeki inanılmaz mantık hatası
-
yediği tavuk dönerin atom çekirdeklerine kadar sindirebilen aşmış bir organizmanın iddiası.
slash
-
q dergisi tarafından bir gitar compilation cd'si yaratması istenince şu şarkıları seçmiş:
01. jimi hendrix - machine gun
02. led zeppelin - no quarter
03. aerosmith - nobody's fault
04. aerosmith/run dmc - walk this way
05. jeff beck - cause we've ended as lovers
06. jeff beck - i ain't superstitious
07. jeff beck - rock my plimsoul
08. jimi hendrix - purple haze
09. jimi hendrix - all along the watchtower
10. van halen - runnin' with the devil
11. cheap trick - gonna raise hell
12. eric clapton - cocaine
13. derek & the dominoes - layla
14. gary moore - shapes of things
15. ufo - rock bottom (live)
16. scorpions - fly to the rainbow
17. bb king - the thrill is gone
18. chuck berry - johnny b goode
19. deep purple - burn
20. rory gallagher - wheels within wheels
mahir ünal'ın sucuk yiyen öğrenci görüp şaşırması
-
şu seçimler bi olsun birileri sucuğa doyacak!
galatasaray'ın kek kalıbı satması
-
galatasaray, zamanında dalga geçenlere bir cevap olarak gs storelarda kek kalıbı satışa sundu. çok güzel bir cevap olmuş.
satın almak isteyenler için: http://www.gsstore.org/urundetay.asp?urunid=33899
16 nisan 2012 emre'nin basın toplantısı
-
yanına yobo'yu da aldığına göre "benim zenci arkadaşlarım da var" temalı olacaktır.
spor salonlarına arena demek şık değil
-
adam artık o kadar hakim ki her şeye, canı sıkılıp saçma sapan şeylere salça oluyor. apartman yöneticisi emekli albaylardan beter.
arena demeyelim külliye diyelim pls.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık:kız arkadaşınıza ayda kaç tl harcıyosunuz
entry1:benim ayda 150-200 en fazla
entry2:su sayacına bakıp geliyorum (qasparo)
link
torunum muz istedi alamadım diyen teyze
-
şimdi sabah haberlerinde bir kaç gündür gözüme çarpıyor bu teyzeler, amcalar farklı versiyonlarla:
bir adam "torununa 1 lira harçlık veremediğinden" yakınıyor, bir kadın "torununun muz istediğinden ama alamadığından"...
ben fena kazanmıyorum, yani ortalama bir standardım var, hatta bazen çok bile kazanıyorum çeviri vs. ile. biraz da steril yaşıyorum; köyden kente, evden işe... böyle bir başınıza takılırsanız gözünüze gözünüze giremeyebiliyor gerçekler.
bugün c sınıfı bir pazara gittim. (len pazarın da sınıfı mı olur demeyin. var: misal antalya'da altınkum pazarı bambaşka, altınyaka daha başka, sosyete pazarı ekstra başkadır.) iki üç çeşit meyve dışındakiler girmez o sınıf pazara mesela. ben bugün çakırlar pazarındaydım. balıkçıya durdum ve klasik deniz mi, çiftlik mi sorusundan sonra bir tane -bir tane- tekrar yazıyorum bir tane çupra tarttırdım: 20 lira dedi. yuh dedim. yuh deyince kenardaki küçük -adını şimdi anımsayamadığım balığı gösterdi. len dedim, ev geçindiren bir ebeveyni düşünsene, geliyor, bir balık yedirmek istiyor çocuklarına adam gibi, kenara attığı balıkları gösteriyor satıcı. içi acır lan insanın. benim evlatlarım evlat değil mi lan, der. der yani. ben olsam derdim.
almadım, içeriye doğru uzadım. patates 3.5 lira (dün markette 5 liraydı, sinirlenip almadıydım), fasulye 7 lira, havuç 3 lira, patlıcan 3,5, bakla 7, pancar 4 tanesi 3 lira, marul 1,5, 4 tane yeşil soğandan müteşekkil bağ 1 lira... hangi sebzenin mevsimi dedim kabağı, havucu gösterdi, baklayı sonra, patates, soğan...
çilek de 6 liraydı ha. eriği hiç saymıyorum.
şimdi tv'de "insanlık onuru" diyor başbakan.
insanlık onuru mu kalmış lan? verdiğiniz 900 lira maaş ile bir dede/nine torununa pazarda gördüğü meyveyi, balığı, sebzeyi alamıyor, hangi onurdan bahsediyorsunuz lan?
yazık, vallahi yazık.
dilerim ki bahsettiğiniz o insanlık onuru sizi ve sizin gibi çiğleri gün gelecek yiyecek!
insanlık onuru, yalandan, hitabetten beslenen pezeveng herifleri yenecek.
ha, muzdu di mi? muz göremedim pazarda.
kunuri savaşı
-
türk askerlerinin inanılmaz yalnız bırakıldığı, adeta gözden çıkarıldığı savaş. türkler amerikalıların ve ingilizlerin hatasından dolayı 3 gün boyunca yüzlerce kilometre yolda hiç bir zırhlı desteği olmadan, yürüyerek çekilmek durumunda kalmışlardır. yıllar sonra açıklanan ingiliz belgelerinde, 'türkler onları orada yalnız ve techizatsız bırakmamızdan dolayı bize çok sinirlenecekler diye düşünmüştük. ama hiç bir tepki vermediler' şeklinde geçmiştir bu olay.
türkler ise bugün bile sözde müttefiklerinin kendilerini sik gibi ortada bırakmış olmalarını tartışmazlar da nasıl kahramalık yaptık, çok kaybımız oldu ama tarih yazdık zihniyetindedirler.
zaten batı için türkler bu nedenle vardır, asker diye koy bi yere ölsün, sonra kendini kahraman sansın... biz kendi insanımıza ve hayatına değer vermedikçe kimse de bize vermeyecektir değer. ileri olmak ve geri kalmak'ın arasındaki ayrım burada sanırım.