ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"hayatta en hakiki mürşit uykudur. uykuyu çin'de de olsa uyuyunuz. biri sana tokat atarsa, git uyu."
tezer özlü
-
"düzen ve güven kadar ürkütücü bir şey yoktur.hiçbir şey.hiçbir korku... aklını en acı olana,en derine,en sonsuza atmışsan korkma.ne sessizlikten, ne dolunaydan,ne ölümlülükten,ne ölümsüzlükten,ne seslerden,ne gün doğuşundan,ne gün batışından.sakin ol.öylece dur.yaşamdan geç.kentlerden geç.sınırları aş.gülüşlerden gec.anlamsız konuşmaları dinle,galerileri gez,kahvelerde otur -artık hiçbir yerdesin."
aşk onsuz yaşayamayacağını bilmek yine de bunu ona söyleyememektir.
üniversite hayatı
-
şahsen benim için bok gibi geçmiş bir hayattır. ne hatırlamak ne de anlatmak isterim.
edit: ulan bu entrynin bu kadar beğenileceğini hiç tahmin etmemiştim. herkesin mi kötü geçti arkadaş? :)
tsk'ya er olarak giren generalliğe yükselebilecek
-
galiba ben bile general olduysam herkes olur diye düşündüğü için böyle bir açıklama yapmıştır.
tunguska olayı
-
30 haziran 1908 tarihinde sibirya'nın tunguska taygası üzerinde büyük bir patlama oldu. patlamadan 20 milyon km2'lik bir alan etkilendi, onmilyon ağaç yok oldu, yüzbinlerce hayvan öldü. dünyanın manyetik alanında değişiklikler saptandı. 1927' de bölgede yapılan ilk incelemede herhangi bir meteor izine rastlanmadı. patlamaya ilişkin anti madde çarpışması, kara delik ya da nükleer enerjiyle çalışan bir uzay gemisi varsayımları bugüne kadar çözülemedi. (art limited' in 2003 yılı takvimi haziran ayı arka yaprağı)
düzeltme: etkilenen alan alıntı yaptığım kaynakta yanlış belirtilmiş, doğrusu 2000 kilometrekare imiş, question the answers'a uyarı için teşekkürler.
merdivende optik yanılgı yaratan kedi
-
inen kedidir. merdivenlerin duvara birleştiği kısımdaki dekoratif taşların yer seviyesine paralel olması gerektiği sonucuna ulaşabilecek kadar zeki olan herkes bunu çözebilir.
edit: resmin üst kısmındaki bölümün döşemenin üstü (yani katlarda üzerinde yürüdüğümüz kısım) olduğunu düşünen arkadaşlar olmuş, orda gözüken kısım bir üst katın döşemesinin alt kısımı (yani o katın tavanıdır) o açıdan bakılınca o şekilde görülmesi beklenen bir durumdur zaten. ayrıca entryde bahsettiğim taşlar merdiven süpürgeliğidir, her merdiven süpürgeliği o şekilde değildir bazısı bir bütün ve kesintisiz devam eden halinde, ancak bu fotoğraftaki gibi olanları için konuşursak o çıkıntıların uzun boyutlarının zemine paralel olması gerekmektedir. ki bu da fotoğrafta zeminin bizim baktığımız açıda olduğunu ve kedinin bize doğru geldiğini (kısacası indiğini gösterir). mimar değilim, lakin bir inşaat mühendisi olarak üç boyut algısı ve yapı ile ilgili bazı kavramlar açısıdan yeterli seviyede olduğumu düşünüyorum.
ayrıca bir farklı husus ve yaklaşım da şudur: kedi ne iniyor ne de çıkıyor, çünkü bu sadece fotoğraftır, fotoğrafladaki görüntüler hareket etmezler. son olarak; zaten oynanmış ve sırf bu tartışmaya neden olması açısından dizayn edilmiş bir fotoğraf hakkında konuştuğumuzu da unutmamamız gerekir.
kişinin yaşlandığını anladığı an
-
evdeki buzdolabının üstü evlenen arkadaşlarının nikah şekeri magnetleriyle kaplandığını fark ettiği an..
anadolu partisi'nin tanıtım videosu
-
ya yazmayayım yazmayayım diyorum da ...
ulan, ''anadolu'nun kızı'' diye tekrar edip duruyor şarkıda, fotoğraflara bakıyorum ankara'nın ötesinde çekilmiş bir tane fotoğraf yok. çanakkale'de, anıtkabir'de vs. hepsi.
hayır, emine ülker tarhan'ı anadolu kızı olmamakla suçlamıyorum, çünkü şu yüzyılda anadolu kızı olabilmesi için evvela ataerkil düzene boyun eğmiş, törelere adetlere biat ederek hayatını sürdüren evinin kadını çocuklarının anası olmaktan öte toplumsal bir rolü olmayan bir kadın olması gerekir.
ama neydi sayın tarhan'ın chp'ye karşı argümanı, ''değerlerden vazgeçtiniz, cumhuriyet'e ihanet ettiniz, altı ok bu değil''.
ee ablam ? ne ayak ? anadolu'yu düşürmüyorsun ağzından ama ? parti kurunca mı anladın, türkiye'nin 'her kesiminden' ve büyük çoğunluğu olan 'anadolu'dan oy alman gerektiğini.
cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında partinin çalışmalarını baltalarken de aklına gelseydi keşke bunlar.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
(annesiyle telefonda konusuyoruz.. ben is yerindeyim onlar evde..)
annesi: bıdı bıdı bıdı..
ben: hmm.. yaaa... hmm..
annesi: dur bak atakan sana bişi sölicekmiş.. atakan'ı veriyorum.
atakan(5,5): alo? baba..
ben: efendim oğlum..
atakan: delta force oynarken tankı nası patlattım biliyo musun?
ben: nası patlattın?
atakan: tahtayla..
ben: tahtayla mı???!!
atakan: tahta tabii.. zoruna mı gitti... hihohahahahahah...
ben: !!!!
(bkz: gora)
bir erkeğin egosunu tavana vurduracak olay
-
geçenlerde şâhit olduğuma göre "sayın yolcularımız, aranızda doktor varsa kendisini kabin ekibine tanıtmasını rica ederiz." anonsunun ardından yüzlerce kişinin arasında yerinden kalkan tıfıl bir doktorun, tüm yolcuların hayranlık dolu bakışları altında kahraman edâsıyla koridorda ilerleyip business class'ta fenalaşan bir yolcuya müdahale etmesiymiş. amma karizma yaptıydı lan çocuk piiiii.
türkçe'yi iyi kullanmak sünnettir
-
doğrudur. hz. muhammed de zamanında çok güzel kullanırdı türkçeyi, ondan.
bir kadının en güzel yeri
-
yanım. evet bir kadının en güzel yeri benim yanımdır.
not: kızlar sadece oylamayalım mesaj da atalım ama.
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
sabah cise giderken goz ucuyla bakilan saatin 7'yi gostermesine ragmen, mutfaktan gelen tikirtilarin akibetini anlamak icin tirsa tirsa ilerleyisin sonundaki, "ne bakiyosun oglum? bu sabah da derse gidelim dedik. erkenden kalkip kahvalti hazirladik." diyen iki adet sakalli ev arkadasi ve kahvalti masasinin uzerindeki sut, tereyagi, bal, kaymak, dilimlenmis ekmek, sucuklu yumurta, radikal gazetesi'nden olusan bir manzara.