hesabın var mı? giriş yap

  • fiş toplarken dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar da yok değil. mesela emekli değilseniz temizlik malzemesi fişlerini kullanamıyorsunuz ya da sinema bileti çalışan kesimin kullanabileceği bir fiş değil. bir takım yanlış anlaşılmalar olabiliyor. tamam sinema çok açık madem işin gücün var ne ararsın sinemada, haytalıkta mantığı mevcut. lakin temizlik malzemelerinde durum farklı " çalıştığın sürece nasıl olsa kirleneceksin şimdiden yıkanmana gerek yok ilerde emekli olunca yıkanır temiz pak evinde oturursun" şeklinde bir anlayış akla gelebilir ama bu doğru değil. burada amaç türk halkı arasında artık unutulmaya yüz tutmuş milli bir değerimiz olan "paylaşma" geleneğini yine gündeme getirmek. şahsen ben sinema biletlerimi ve temizlik malzemesi fişlerimi toplumdaki emekli kesim için biriktiriyorum. vergi iadesinin verilmesine yakın bunları emeklilere dağıtıyor kendimi zekat vermiş bir mümin gibi huzurlu hissediyorum.

  • günlük harçlığı polis kayıtlarına göre 2000 lira olan, 34 yaşında cezaevinden çıkacak adam. çine gidip hukuk eğitimi alacakmış. sebebi de türkiye'de hukuk mağduru olmasıymış. kendisi gibi mağdurların avukatı olacakmış. gören de kafası kesilenin kendi olduğunu sanacak.

  • "japon bir oyuncunun kayıt dosyası silinmesin diye nintendo oyun konsolunu 20 yıl açık tutma hadisesi. öncelikle cihazı tebrik ediyorum. 20 yıl çalışan her konsolu çipinden öperim. onca yıl elektrikte mi kesilmez? sanırım güç kaynağı kullanılarak desteklenmiş.

    evini taşırken kısa bir süreliğine cihazı fişten çekmek zorunda kalmış, kartuşun bataryası durumu idare edebilmiş. yani kapanmamış. işin ilginç tarafı eleman artık bu oyunu oynamıyor. konsolu sürekli açık tutmasının nedeni ise yıllardır emek harcadığı verilerin silinmesine gönlünün razı olmaması.

    bence sakladığı şey oyun datası falan değil. hatıralar! japonlar vefa yönünden gelişmiş millettir. yurt dışında okuyan, kazağının kopuk düğmesi yerine japon malı saklama kabından düğme yapan öğrenciyi hatırlayın. bu da aynen öyle işte. adam çocukluğunu yaşam ünitesiyle hayatta tutuyor. çok etkilendim. tebrik ediyorum."

    düzeltme: yukarıdaki esprili tespit ve yorumlar teknoseyir editörü sevgili levent pekcan ağabeyimize aittir.

  • pazarcının biri sağ elindeki baltayla sol kolunu kesip satsa, satın alıp yiyecek mideye sahip insanların bulunduğu videodur. izlemeden önce bunu düşünüp ona göre açın linki.

    bu nasıl bir kültürdür diye düşündürür.

  • chanel ' den alisveris yapan ile cok farkli dusunen insan tipi. bu ne ya, magazadan aldigi kiyafeti yikamadan giymek igrencmis bilmem neymis. merak ediyorum, yun veya kasmir kazak da mi yikaniyor? ya da palto, mont veya saten, ipek bluz mluz de mi yikaniyor? sacmaligin dik alasi. icine sinmiyorsa pamukluyu aldigin donu yikarsin da vik vik magazadan aldigi kiyafeti yikamadan giymek filan diye soylemezsin. bu tiplerin cocuklari da oluyor, gelmis 6-7 yasina ilkokula baslamis, cocuk okulda yemek yiyemiyor agzinda bekletiyor. soruyorsun evladim niye? cunku anasi o gune kadar hep blender'dan gecirip yedirmis, cocuk cignemeyi ogrenmemis. ya da ev disinda baska yerde tuvaletini yapmayi bilmedigi icin cocuk okula altinda bezle geliyor o yasta. bravo! benzer kaygilarin sonuclarina hos geldiniz.

  • tarihte gerçekleşen ilk online alışveriş olarak anılabilecek birkaç alışveriş vardır. bunlardan hangisinin ilk online alışveriş olduğuna karar vermek online alışverişi nasıl tanımladığınıza bağlıdır.

    shopify'ın iddiasına göre ilk internet alışverişi 1971-1972 yıllarında stanford university ve mit öğrencileri arasında arpanet üzerinden gerçekleşen hint keneviri satışıdır.

    ancak bu işlem e-ticaretin tüm gereklilerini karşılamamaktadır. her şeyden önce illegaldir ve para çevrimiçi olarak aktarılmamıştır. internetten yapılan ilk alışveriş olmak yerine ilk alım anlaşması olarak adlandırmak daha uygundur.

    şirket ayrıca 72 yaşındaki jane snowball'un 1984 yılında, mahalle bakkalından margarin, yumurta ve mısır gevreği sipariş etmek için televizyonu üzerinden sipariş vermesini sağlayan videotex adlı cihaz ile yaptığı alışverişi ilk online alışveriş örneği olarak vermektedir.

    snowball, ürünlerin ödemesini yine nakit olarak yaptığı için maalesef bu satış da tam anlamıyla ilk online alışveriş olma koşullarını sağlayamamıştır.

    benzer nedenlerle 1974 yılında donald sherman'ın sipariş vermek için bir pizzacıyı aramasına yardımcı olan konuşan bilgisayar aracılığı ile gerçekleştirdiği alışveriş de bu koşulları sağlamamaktadır. bilgisayar aracılığı ile verilmiş ilk sipariş olabilir mi? belki.

    bugünkü anlamı ile online alışverişin ilk örneğini gerçekleştirme şerefi 1994 yılında netmarket adlı web sitesini oluşturan dan kohn'a gitmiştir. new york times'daki habere göre, dan kohn, 11 ağustos 1994'de philadelphia'daki bir arkadaşına sting'in "ten summoner's tales" cd'sini satışını gerçekleştirmiştir. arkadaşı 12.48 dolarlık ücrete ek olarak nakliye ücreti ödemesini gerçekleştirmek için kredi kartı numarasını veri şifreleme yazılımı kullanarak kendisine iletmiştir. cd'yi ise abd posta servisi* aracılığı ile göndermiştir.
    görsel

    the new york times'daki rapora rağmen, cnet'deki haberde "the internet shopping network" adlı başka bir web sitesinin bu cd'nin satışından yaklaşık bir ay önce online olarak bilgisayar parçaları satmaya başladığı iddia edilmiştir.

    bugün bu ürünlerin tamamına internet üzerinden erişebildiğiniz gibi kapıda ödeme, online ödeme, mağazada teslimat gibi opsiyonlar da online alışveriş olarak kabul edilmektedir. hangisinin ilk alışveriş olduğuna karar vermek tamamen size kalmış.

    kaynak: smithsonian maggazine - history daily

  • burada gözükmekte olan anıttır.

    tarihin gördüğü en büyük sistemli seri cinayetler dizisine imza atan terör örgütü asala, türkiye'nin 300'den fazla sivil vatandaşını yaralamış ve 46 diplomatını acımasızca katletmiştir.
    kendi varoluş bildirgesinde dahi, yöntemini terör yaymak olarak açıklayan bu örgüt, vahşice masum sivilleri katletmiştir.

    işte bu teröristlerin anısına, ermenistan hükümeti alenen hiç utanıp sıkılmadan, bir anıt dikmiştir.
    ne içerdeki hainlerden, ne de dışarıdaki düşmanlarımızdan bir allah'ın kulu da çıkıp yahu kardaş, bu yaptığın ayıp değil midir, diye sormak zahmetine bile girmemiştir.

    bugün sarkisyan'da benzer şeyleri söylüyor, bizim acılarımız çok büyük derken, anadolu'da ermeni çetelerince camilere toplanıp yakılan masum türk köylerinden bahis açılınca, "bir kaç köyde sıkıntı olmuş olabilir" diyerek vahşice öldürülen 500bin türk köylüsü için dalga geçer gibi konuşabiliyor.

    yahu adam senin diplomatlarını tek tek biçen teröristler için anıt dikmiş, sen hala yüz sene önce ortak yaşanmış acıların türk tarafını silip, ermeni tarafını sahiplenme derdindesin.. sahi bu nasıl vicdandır?

  • doğalgaz faturası az gelsin diyorsan hp al evde kalorifer petekleri benim hp loptopum kadar sıcak olmuyor. ben yandım siz yanmayım hp falan da almayım.