hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye bu konuda ilginç bir vaka.

    halk, yakıt pahalılığından, vergilerin ve sigorta masrafının yüksekliğinden, araç satın alınırken ödenen vergilerin maliyetinden şikayetçi. aynı zamanda toplu taşımadaki yoğunluktan, bekleme sürelerinden ve insanların davranışlarından da şikayetçi. tüm bunlarla, halk hiçbir şekilde de bisiklete yönelmiyor. çok ilginç. araştırılmalı...

    edit: aslında bugün bu kadar dikkat edileceğini düşünmeden entry yazmıştım. gündem olması hoşuma gitmedi dersem yalan olur.

    eleştirel kısımlar şehirlerin uygunsuzluğu ve yokuşlar denmiş. hindistan, pakistan, vietnam şehirciliği çok muazzam. yokuş derken farklı örnekler var. yunanistan ve italya dümdüz ovalarla kaplı. dürüst olalım, elbette her yer hollanda değil. test sunsak ve insanları özgürce, hiçbir ön yargı olmadan işaretleyin desek muhtemelen "aşağılanma hissiyatı, eziklik, fakirlik göstergesi, utanma duygusu" duyguları çıkabilir. san francisco'da, mumbai'de bisiklet kullanılabiliyorsa, istanbul'da kullanılabilir. bence yapabilirsiniz bunu. tabii önce komplekslerinden kurtulmak kaydıyla.

    ne zaman ki türkiye'de, kariyerli biri iş görüşmesine veya hoşlandığı kızla ilk buluşmasına bisikletle gider, "oldu bu iş" derim.

  • insanlar, aileler birer birer kıyıyor canlarına. umut yok, ışık yok, yaşama sevinci kalmamış kimsenin. çok zor bir dönemdeyiz gerçekten.

  • bazıları harbiden yaran statuslar:

    "yörüngeye yerleşen ilk türk uydusu "rasat" ilk sinyali göndermiş: "rus uydusu taş taş!"

  • resmi dil derken?

    bir bölge, bilgilendirmeler kürtçe nin bir lehçesinde de yapılsın demiş. habere göre arapça, farsça ve türkçe yapılıyor kürt vatandaşlar anlamıyormuş.
    dezenformasyon içeren başlık açan yazara göre isviçre hükümeti türkçe, arapça ve farsçayı resmi dil olarak kabul etmiş mi oluyor?