hesabın var mı? giriş yap

  • %100 gerçek olan tespit.

    - rte'nin gitmesi için gereken nedir ?
    +akp'nin içinde olmadığı bir hükümet.

    - akp'nin içinde olmadığı bir hükümetin kurulmasının tek engeli kimdir ?
    +mhp

    dağılabilirsiniz. konu kilit.

  • debe editi : gercek sayilar aciklansin.

    yani resmen gizledik sayilari...

    kelime oyunu yaparak salginla mucadele eden bakan beyanidir...
    ulan murat emir ve fox da olmasa gercekleri ogrenemeyecegiz...
    haber
    haberde gecen gunluk vaka sayisini yalanlamadi bakan, yani gunluk 30bin sayisi dogru.
    inanilmaz...

    insallah her ölü ölüdür...

    edit: ulan be tecavuz ettiniz mesaj kutuma...

    simdi birine anlatir gibi anlatacagim;
    neymis 28 temmuzdan sonra vaka sayisi degil hasta sayisi yazmislar.
    diyelim okay. hasta yazmaya basladiniz.

    e simdi 1500 civari hasta varken asimptimitik sayi 30bin ise;
    28 temmuzda 963 vaka belirtmisseniz 29 temmuzda hasta sayiniz 20 de 1 olmali...
    hadi 20 de 1 degil, 10 da 1 olsun, hadi lan ayaginiz alissin 5 te 1 olsun.
    kac olmali?
    200 hasta olmali minimum...
    peki kac hasta var 942.
    görsel

    yani onemli bir veri degisikligi yapiyorsaniz dramatik bir dusus olur. verilerde sapma
    olur.
    burada yok.
    yani kan di ri yor su nuz.

    yani kandirildik.

  • sene 2003 lise son. dershaneye gidilmektedir. (dershaneden sürekli kaçılır)
    lise biter öss'ye girilir haliyle barajı bile geçemem. zira ben meslek lisesiyim. okulda gördüğüm dersler radar, denizde haberleşme, yük işlem, gemi manevraları gibi derslerdir.
    (bkz: matematik ne arar la meslek lisesinde)

    tabi aileye mahçup olunur. kırtasiyeden bir matematik (konu anlatımlı) birde geometri (konu anlatımlı) kitap alıp. yazın günde 3 saat kendi kendime ders çalıştım.
    sadece 2 ay (inanmayabilirsin ama evet gerçek) sonunda artık ne geometriden ne de matematikten soru kaçırıyordum.

    2004 haziran geldi. öss ye girildi. 45 mat sorusuna 1'i boş (çok uğraştım yapabilmek için) 44 cevap verildi.
    sınav sonunda 44 mat neti geldi. o yapamayıp boş bıraktığım soru hatalı olduğu gerekçesiyle iptal edildi.

    ama hiçbirşey fark etmedi. sonuçta yine meslek liseliydim. sonuç değişmedi

    tekrar hazırlanıp biyoloji, fizik, kimya çalışıp onları full yapsaydım yine birşey değişmeyecekti. meslek liseli olmak demek üniversite okuyamamak demekti. bu yüzden hazırlanmadım. okumaktan, ders çalışmaktan nefret ettim.

    ne olurdu lan bende üniversite bitirseydim. çok özeniyorum valla. hala üniversite öğrencisi görünce içten içe kıskanıyorum. bende öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar bu başlığa yazsaydım ne olurdu. gerçi yazmadım değil. ama insan kıskanıyor işte. yada ne bileyim böyle olmazdım. kız arkadaşlarım filan olurdu. sizin gibi normal bi insan olurdum.

    insanlar ben matematikten anlamıyorum, kafam almıyor diyince sadece gülüyorum. çalışınca oluyor güzel kardeşim. öyle özel öğretmene, dershaneye filan gerek yok. içinde istek varsa eğer kendi kendine bile başarırsın.

    satırlarıma burda son verirken şunları eklemek isterim; dünyanın en güzel mesleği öğrenciliktir. kıymetini bilin. okuyun. ne olursa olsun okumaktan vazgeçmeyin.

  • bu konun aslı tsk'nın 4 yıllık okul okuyan üniversite mezunlarını subay olarak istihdam etme durumundan kaynaklanmaktadır.

    yukarıda bir yazarın yazdığı gibi kısa dönem asker için sülüste statü yedek subay olarak yazar. ama nasbi er olarak yazar.

    yani tsk yeterli kadrosu veya bütçesi olmadığı için - ki bütçesi olmadığı içindir aslında- subay olarak askerlik yaptıracağı kişiye kanuni nasbini veremediği için kısa dönem askerlik yaptırıp er kişiyle mahsuplaşır.

    işte bu durumun idari belgelerde de yazması yüzünden çoğu er, erbaş, astsubay ve subay taifesinde kafa karışıklığı oluyor. çünkü bizim ülkemizde okuduğunu anlamada genel bir problem var.

    kişi statüsü yedek subay olsa da rütbe nasbi kısa dönem erdir. kısa dönemlerin celp dönemleri ayrıdır. ama neticede erdir. askeri hakim ve savcının üzerinde kısa dönem er'in haklı olduğu bir durumda pozitif etkisinin olması daha beklenen bir durumdur. neticede devletin kanunen vermesi gereken bir rütbeyi verememesi yüzünden alt kademelerde mağdur olmuş insan tipolojisi ortaya çıkmış oluyor. ayrıca bir kısa dönem er bu durumu da ben subay olma hakkım varken ve bunu istemişken tsk beni er yaptı, eğer asteğmen olsaydım bu olay hiç yaşanmayacaktı gibi bir savunma geliştirdiğinde de oldukça güçlü bir savunma oluşturur. çünkü er kişi tercih kısmında subay olmak isteyip de er yapılmışsa ve sonrasında da mahkemelik durumu olmuşsa bu durumda bir mağduriyet doğar.

    bu elbette gidip uzman çavuşa astsubaya artistlik yapma esnekliği vermez. zaten kimseye yapmayın. çünkü orgeneral bile olsanız bir ere eziyet edemezsiniz. en azından kanunen bu böyledir. yani size haksız yere eziyet vs yapıldığını ispat edebilirseniz tabi.

    kısa dönem asker olarak askerliğinizi yapacaksanız bu bilinçle yapın. kimseye karışmayın. emirlere uyun. küçük düşürücü veya eziyet mahiyetinde bir emir ile karşılaşırsanız - özellikle bunu yapam bir uzmam veya astsubaysa- delilleri toplayın ve üst subayınıza şikayet edin. durum düzelmezse mahkemeye verin.

  • - beyler, bir kez daha üzerinden geçelim.
    - başlayın lütfen.
    - telefon görüşmeleri tapeleri?
    - ispatı yok, değiştirilmiş diyeceğiz.
    - tamam. para sayma makinesi mevzuu?
    - polis getirmiş diyeceğiz.
    - tamam. işin içinde dört bakanın olması?
    - hayır, ikisinin ilgisi olmadığı ortaya çıktı diyeceğiz.
    - tamam. kol saati, takım elbise, bavul?
    - hediye diyeceğiz.
    - tamam. 87 milyarlık soygun iddiası?
    - o meblağ çarpıtılıyor, iran'la toplam doğalgaz ticaretimizin hacmi diyeceğiz.
    - tamam. kutudaki 4.5 milyon dolar?
    - okul için yardım parası diyeceğiz.
    - tamam. geriye şu para kasaları meselesi kalıyor.
    - buldum! oğlum işyerini kapattı kasaları eve taşımış diyeceğiz.
    - süper!
    - peki ya o kasaların içindeki paralar? onlar ne olacak?
    - bahçeşehir'deki ev satışından deriz, yemeyen keriz.
    - o da süpermiş. sanırım bir eksiğimiz kalmadı.
    - kaldıysa da dış mihrak deriz geçeriz, klasik.
    - en geç yarın sabah bu soruşturma kapanır.
    - hepimize geçmiş olsun arkadaşlar.

    .

  • marx, hegel, kant, gerekli
    cübbeli, fethullah, hatipoğlu gerekli değil.

    debe editi: kisa bir sure once yazarligim onaylanmis olmasina ragmen, bu kisa surede bir kac defa debe'ye girebildigim icin hepinize tesekkurler.
    yeni tema hakkinda bir kac kelam etmek isterim bu vesile ile, sozluk ortaminin yazarlarin kendini arasinda da haberlesebilmesi icin mesajlasmak icin cok onemlidir.
    ve malasef mesajiniz var bildirimi eksik, eskiden budurum yesil renk ile kolayca gorulebiliyordu.
    uzun zamandir mesajlarima bakmiyordum ve hic bir bildirimde olmadigi icin dun bakma ihtiyaci hisettim, yazarlardan mesajlar almisim ve ben bunlara gec cevap verebildim.
    bugun sabahta bir kac mesaj almisim yine bildirim yok.
    boyle birsey sozluk formatina uymaz, insanlar en azindan birbirleri ile kolayca mesajlasabilmeli ve bunu farkedebilmeli.
    ben bu yaziyi yazarken acaba ucurulmuyum diye bir an dusundum ve bu durum ise sozlugun "ozgur" ortaminin ne kadar yara aldigini gosterir.
    en ufak bir elestiride yazarlarin ucurulmasi ne kadar mantikli?
    burada bir kac tecrubemi aktarmak isterim.
    - inci sozluk zamaninda reklam aldi bir iddaa sirketinden (nesine.com) olabilir, yazarlarin isyani ile inci sozluk uzun zaman yada benim bildigim kadari ile reklam almadi, yonetim yazarlara uydu.
    - eksi sozluk yonetimi ise yazarlarin itirazlarini dinlemeden karsi ataga gecti.
    -28 subat gecesi, tema ile ilgili elestirel bir basligim silindi, ve bunu rezalet diye adlandirdigim diger bir basliksa cok tiklananlarda idi sabah o yazi da ucmustu.
    - bu ornekler gosteriyor ki yonetim olaylari bastirmak ve susturmak icin cebri yontem olarak secmistir.
    - sozlugu sozluk yapan ortami idi, bu ortam kaybolunca bu arada cok para kazanabilirsiniz ama uzun vadede insanlar soguyacaktir.
    simdi ben bunun icin ucurulabilir miyim? hem evet hem hayir, cunki ortada sistem kalmadi.
    debe icin yeniden tesekkurler..

  • liverpool, nottingham ve sheffield'da her 15 nisanda gökyüzüne 96 kırmızı balon bırakılır. saat tam 15.06'yı gösterirken. bu balonlar bir daha böyle olaylar yaşanmasın diyedir.. acıyı hala dün gibi hissederler içlerinde.. faciada hayatını kaybeden 96 kişiden biri de steven gerrard'ın kuzenidir. gerrard; liverpool için bu kadar kıçını yırtmasının nedenini kuzeninin annesi ve babasının acısını hafifletme çabası olarak gösterir ve yürek burkar. attığı her golde burnumun direğini sızlatır. onun gole sevindiği kadar kendince ödediği bir borçtan kurtuluşuna da şahitlik etmek yorar insan kalbini...