ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"o degil de, profil fotografını polis amblemi yapmış bi sürü insan vardı..ne oldu onlara, gorev yerleri mı değişti?"
oha dedirten cm olayları
-
manchester united - eskisehirspor
sampiyonlar ligi ilk tur grup maci
old trafford
manchester: shots on goal : 37
eskisehirspor: shots on goal : 1
manchester: 0 - eskisehirspor : 1
toxic positivity
-
bir durum ne kadar korkunç veya zor olursa olsun, insanların olumlu bir zihniyet sürdürmesi gerektiği inancı.
toksik pozitiflik, pozitif düşünceyi aşırı genelleştirilmiş bir uç noktaya taşır. bu tutum sadece iyimserliğin önemini vurgulamakla kalmaz, aynı zamanda mutlu veya olumlu olmayan insan duygularını en aza indirir ve reddeder.
toksik pozitiflik, insanları, karşılaştıkları şeyle başa çıkmak için ihtiyaç duydukları gerçek desteği reddeder. örneğin kötü bir şey olduğunda şu gibi şeyler söylenir: "pozitif kal", "işin iyi tarafından bak", "her şeyin bir nedeni vardır" veya "mutluluk bir seçimdir."
bu tür ifadeler genellikle iyi niyetlidir. insanlar başka ne söyleyeceklerini ve nasıl empati kurulacaklarını bilmiyorlardır ama sonuçta bu gibi sözler zararlı basmakalıplardır.
toksik pozitiflik aslında zor zamanlardan geçen insanlara zarar verebilir. gerçek insan duygularını paylaşabilmek ve koşulsuz destek alabilmek yerine, insanlar duygularının reddedildiğini, görmezden gelindiğini veya tamamen geçersiz kılındığını düşünebilir.
toksik pozitiflik genellikle belirsiz olabilir, ancak işaretleri tanımayı öğrenmek, bu tür davranışları daha iyi tanımlamanıza yardımcı olabilir. bazı işaretler şunları içerir:
-> sorunlarla yüzleşmek yerine onları savuşturmak.
-> üzgün, kızgın veya hayal kırıklığına uğramış olmaktan suçluluk duymak.
-> gerçek duygularınızı sosyal olarak daha kabul edilebilir görünen iyi hissettiren sözlerin arkasına gizlemek.
-> gerçekten nasıl hissettiğini saklamak.
-> sizi rahatsız eden diğer insanların duygularını minimuma indirmek.
-> olumlu tavırları olmayan diğer insanları utandırmak.
chp'ye oy vermek
-
"biy misliman ilarak kifime silah diyisiler bidi bidi..."
kuran'ı pasta yapıp yiyen kılıçdaroğlu sanki amk...
marmaris'in adının değiştirilmesi
-
(bkz: kahramanmaris)
debe sonrası edit;
(bkz: arda için yardım topluyoruz)
(bkz: meram'da yeraltı çöp konteynerleri)
4 dakika geç kalan gencin sınava alınmaması
-
bu da bir sınavdır. erken gitmek, evraklarını eksiksiz hazırlamak da sınavın bir parçasıdır. disiplin, ciddiyet gerektirir. bunlar yoksa üniversite okumasın zaten. seneye akıllanır.
hayata dair iç burkan detaylar
-
çalıştığım şirkette mesai bittikten sonra
özellikle kadınlardan oluşan 20-25 kişilik bir part-time temizlik ekibi vardı.
personel gittikten sonra akşam 19.00 gibi gelir 21.30'a kadar temizlik yaparlardı.
bir iki gün yoğunluk dolayısıyla geç çıkmak zorunda kaldım.
ben bilgisayarda mail yazarken ellerinde bezlerle yanımdan geçip gittiklerini gördüm.
işe gömülmüştüm önemli bir iş vardı yetişmesi gereken.
büfeye gidip bir kahve alayım dedim.
o esnada o muhteşem kahkahayı duydum.
içten gülen, kahkaha atan insanları hep sevmişimdir.
bir anda mutluluk aşılarlar insana.
sahibini tanısanız da tanımasanız da...
baktım temizlikçi kadınlardan biri.
beni görünce sıvıştı.
çekindi herhalde.
ülkemizde, kahkaha atan kadın imajı sonuçta pek iyi gözle bakılan bir şey değil.
ertesi akşam bu durumun bir benzeri yaşandı.
yine aynı kahkahayı duydum ve yine gülümsedim.
başka bir departmandan benim gibi mesaiye kalmış bir arkadaşım vardı.
adı esin.
o onlarla haşır neşir oluyordu.
kız muhabbeti yapıyorlardı.
kahkahanın sahibini sordum ona.
esin anlattı;
kadın mide kanseriymiş.
kocası bir inşaatta çalışırken düşmüş felç olmuş.
evde yatalak durumdaymış.
o sene üniversiteye hazırlanan bir kızı varmış.
kadın gündüz evlere temizliğe gidiyor akşam da bizim şirkette çalışıyormuş.
bu kadar zor durumda olan, zor günler geçiren bir kadının bu şekilde kahkaha atması
bana çok ilginç geldi.
aradan günler geçti.
esin bir gün beni ve birkaç arkadaşımızı toplantıya çağırdı.
mevzu bizim kahkaha atan temizlikçi kadınımızdı.
kadının kızı dershaneye gidiyormuş.
dershane parasını da kadının evine temizliğe gittiği bir avukat kadın ödüyormuş.
ilk 2 taksiti vermiş ama sonra avukata icra gelmiş ve ortadan kaybolmuş.
dershane de, parayı ödemezsen gelemezsin diye kıza söylemiş.
2000 tl civarı bir şey.
esin ve ben şirkette çalışan herkese mail atıp durumu anlattık.
1 hafta içinde 3500 tl gibi bir para toplandı.
dershane parası ödendi üzeri de kadına verildi.
aradan 2-3 ay geçti.
kahkaha atan kadına bir yerden az buçuk maaş bağlanmış ama
sigortalı bir yerde çalışırsa alamayacak.
şirkete demiş ki ''ben yine çalışayım ama sigortasız olur mu?''
haliyle şirkette hayır demiş olamaz.
sigortasız çalıştıramayız.
o günden sonra kahkaha atan kadınla yollarımız ayrıldı.
aradan bir süre geçti.
şirketin balkonunda sigara molasındayım.
telefonum çaldı.
açtım.
- quente bey
- buyrun benim
- ben gülcan
- gülcan?
- kahkaha atan kadın ( ama bu sefer atmadı )
çok şaşırmıştım.
- buyrun gülcan hanım
kahkaha atan kadın ağlamaya başladı.
bir süre dinledim, anlaşılmıyor.
arada sesi gidip geliyor ağlamaktan, hıçkıra hıçkıra ağlıyor.
- hayrola dedim dur bir nefes al.
- quente bey, benim kızım hacettepe üniversitesini kazandı, allah sizden, esin hanımdan
diğer arkadaşlarınızdan razı olsun ...
boğazım düğümlendi.
ellerim titremeye başladı.
hayatımda hiç görmediğim bir kız üniversite kazandı diye bunlar olur mu?
ağlamıyorum, gözüme bir şey kaçtı...
oyuncu ödüllerinde cinsiyet ayrımının kaldırılması
-
film ödüllendirmelerinde en iyi erkek oyuncu, en iyi kadın oyuncu, en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu gibi ayrımların kaldırılarak en iyi oyuncu, en iyi yardımcı oyuncu ödülüne dönüştürülmesi olayı.
ilki gelecek yıl berlin film festivali‘nde gerçekleşecektir. oscar ödülleri‘ne de sirayet eder mi bilemiyorum.
gerekçe: en iyi yönetmen, en iyi kurgu gibi ödüllerde cinsiyet ayrımı yokken oyuncularda neden cinsiyet ayrımı var?
bu kararı destekleyen kadınlar da var, karşı çıkan da.
bence, bu tekleştirmenin organizatörlerden başka kimseye faydası yok. kasadan 2 ödül parası çıkacakken tek ödül parası çıkacak.
ayrıca, erkek ve kadın adaylar arasından ödüle erkek oyuncu layık görülürse, jüriler kadın düşmanı diye yaftalanacak. bunlar yaşanmamış şeyler değil.
eğer kadınlar yararına bir değişiklik yapılacaksa tam tersi yapılmalıydı. en iyi erkek yönetmen, en iyi kadın yönetmen diye ayrılabilirdi. mesela oscar ödülü alan en iyi yönetmen kaç tane kadın var aklınıza gelen? ya da en iyi kurgu? benim aklıma gelen matrix‘in yaratıcıları wachowski kardeşler var, onlar da sonradan ameliyatla kadın olanlar.
olimpiyatlarda neden erkek/kadın ayırırsınız? çünkü erkek ve kadını birlikte yarıştırırsan kadın dezavantajlı olur. yıllardan beri sinema sektöründe erkek hegemonyası vardır. en iyi makyaj ve en iyi kostüm dışındaki diğer kategorilerde ödül alanlar zaten neredeyse hep erkek. burada ödül verirken erkek/kadın diye bir ayrım yap ki başarılı kadın yönetmenleri, kurgucuları, bestecileri de görebilelim.
tesettür ancak bu kadar güzel anlatılabilir
4 mart 2020 engin özkoç açıklamaları
-
bop eşbaşkanı olduğunu söyleyen birine,bop eşbaşkanı suçlaması yapılmıştır. bu hainliktir, derhal yargılanmalı.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
şile'deyiz 5 arkadaş... öğrencilik yılları. kış vakti, açık mekan yok... olanlar da bizi sarmıyor. eski alışkanlık, arabada içelim diyoruz. kimse bilmiyor şile'yi. özellikle kızlar, bulduğumuz yerleri "buranın manzarası yok ki" diyerek beğenmiyor. ortalıkta, "abi bu civarda nerede içilir arabada" diye sorabileceğimiz kimse de yok. polis karakolunun önünden geçerken sağa çekiyorum arabayı... sıkılmışım ring atmaktan. nöbetçi polis ve yanında bir başka polis sohbet etmekteler. camı açıp selam veriyorum polislere.
- memur bey iyi akşamlar.
- iyi akşamlar.
- ya biz yabancıyız da, bu civarda arabayı çekip içebileceğimiz bi yer var mı?
- tabii tabii, hemen şu yokuşu çıkın. solda bir alan var. deniz manzaralı içersiniz.
- çok teşekkürler.
söz konusu yokuşu çıkarken arabadakiler...
- olm manyak mısın, polise içilecek yer mi sorulur?
- bir saattir araba kullanıyorum. ne var işte, mis gibi yardım etti adamlar.
neyse, mekana çekilir araba... müziktir, yıldızlardır falan. geyik yapılır, biralar içilir... biraz zaman sonra ekip arabası gelir. yanımıza gelen, nöbetçi polisin yanındaki diğer polis ve arkadaşlarıdır.
- iyi akşamlar gençler.
- iyi akşamlar memur bey.
- burada içmek yasak.
- abi sen yolladın ya bizi buraya...
- olsun, yasak.
türk polisi eliyle koymuş gibi yakalar diye bir laf var ya... doğrudur o laf.
drogba ile serena williams'tan doğacak çocuk
-
büyüyünce sevimli bir uruk-hai haline gelmesi muhtemel çocuktur.