hesabın var mı? giriş yap

  • kaydırmak:
    • virajlarda otomobilin 4 tekerleğinin de yola tutunması gerekir. bu ancak doğru viraj çizgisi ile sağlanabilir.
    • önden çekişli otomobiller kafadan kaymaya, arkadan itişli otomobiller arkadan kaymaya, 4 tekerden çekişli otomobiller 4 ekerlekten kaymaya eğilimlidir.
    • kaygan zeminlerde fren, gaz ve direksiyon hareketleri daha erken başlatılmalı, daha yavaş ve hafif olmalıdır.
    • amator bir ralli pilotu ilk yarışlarında hızlı gitmekten çok, hatasız ve finişe varacak tempoda gitmelidir.
    lastiklerin çeşitleri, hamurları ve hava basınçları:
    • lastikler, otomobil ile yer arasında teması sağlayan en önemli ekipmandır.
    • yarış sonuçlarını etkileyen faktörlerin başında yanlış lastik seçimi ve lastik patlamasından kaynaklanan sonuçlar bulunur
    • lastikler temel olarak asfalt, toprak, kar ve pist olmak üzere 4 kategoridedir. her birinin knddi içinde desen ve sertlik(hamur) özellikleri vardır.
    • yarıştığımız etaba göre gereğinden yumuşak hamurlu lastik kullanılırsa, etabın sonuna gelene kadar lastiklerimiz bitebilir ya da patlayabilir. gereğinden sert hamurlu lastik kullanırsak, lastiğimiz ideal çalışma ısısına erişemeyeceğinden tutunma kötü olacaktır.
    • lastikler en ideal ututnmalarını ideal hava basıncı ve ideal çalışma sıcaklıklarına ulaştıklarında gösterirler.
    ***

  • *aklı başına oturmamış sığırın toplumdaki demografik yapıdan sosyolojik tespit yapma çalışmasını yüzüne gözüne bulaştırması sonucu mal durumuna düşmesine sebep olan başlık.

    *yazma ediminin sıçma edimiyle aynı şey olduğunu zanneden entelektüel dünyası sığ insan önermesi.

    *anasının babasının 3 kuruşluk ssk emekli maaşıyla kendisine 501 alma hayalleri kuran lumpen proleter kusmuğu

    edit:40 yaşındayım hem okurum hem yazarım

  • mantıklı bir laf. zira insan kitap okumamanın eksikliğini hissetmez, çevresindekilere hissettirir. zaten "kitap okumuyorum, eksikliğini hissetmiyorum" açıklamasında bile bu eksiklik ayan beyan ortada.

  • turkcell, vodafone ve türktelekom'un ortak bildirisiyle bip ve yaay uygulamalarının kullanımı artık kotadan yemiyecek. malum karakter sınırından tam başlığı yazamadım. bkz.kaynak

    neyse efendim, bu eşşolueşşek firmalar pandemi sürecinde online eğitim ihtiyacı olan çocuklara hiçbir şekilde ekstra kota imkanı tanımazken ne oldu da birden bu iki uygulama kotadan yemeyecek? sebebi belli, (bkz: if you don't pay the product you are the product)

    edit: özelden türktelekom'un 8gb internet dağıttıyla alakalı bir sürü mesaj atan sevgili amip yazarlar 1-2 dk'nızı ayırıp şu haberi de okuyunuz lütfen: haber

  • kimse annesini ve ailesini seven, değer veren, önemseyen bir insana düşman olmaz.

    düşkün diye tabir edilen kavramın altındaki mana biraz derin. bazı erkekler belli bir yaşa ve olgunluğa erişse bile annesine danışmadan, annesinin onayını almadan hiçbir şey yapmaz.

    bu tarz bireylerin evlendiği zaman da evlilikleri annesi tarafından yönetilir. ilişki iki kişilik değil üç kişilik bir boyuta ulaşır.

    kadınlar bu olaya düşmandır.

  • kendisini bir kenara koymuş, başkalarının görüşlerini önemseyen, "hayır" diyemeyen, içinde koca koca ukteler biriktiren insandır.

  • ilginç olay ama olayın cem yılmaz’ın işlerinin içeriğiyle ilgisi yokmuş. başarılar tamamen siyasi düşüncelere göreymiş.
    başarı ölçütü=siyasi görüş. teşekkürler yazar kardeş, yine kutsal bilgilendim.

  • sahte parfüm hapşırmaya yol açar, orijinal açmaz gibi şeyler doğru değil. cilde zarar konusu da doğru değil. bu sizin bünyenize bağlı alerjik bir reaksiyondur.

    mesela bende amouage jubilation böyle bir şeye neden oluyor. yine costume national markası da nedense genelde bu tarz sorunlara bünyemde neden oluyor.

    kokunun kalıcılığı da alakalı değil. hatta genelde sahte parfümler daha kalıcı olur. iki saat kalan yüzlerce orijinal parfüm vardır. zaten 6 saati geçenler tüm parfümlerin belki yarısı dahi etmez.

    aynı zamanda bir kokunun iki farklı batch’i farklı performanslara sahip olabilir. ya da üretim yılı farklıdır ve arada çeşitli nedenlerle reformüle olmuştur. bu nedenle sadece performans değil koku profili dahi değişmiş olabilir.

    işin özünde orijinal sahte arasında farkı şuradan anlayabilirsiniz:

    1) fiyatı

    sephora, boyner gibi yerler bir parfümü genelde daha pahalıya satarlar. genelde güvenilir başka yerlerden %20-30 daha ucuza bulabilirsiniz. lakin (kimsenin almadığı, satılmayan, stoklardan çıkarılmaya çalışılan bir parfümü indirimli almıyorsanız) daha yüksek oranda bir indirim varsa oradan hızla uzaklaşın.

    2) şişe ve sprey.

    bunu anlaması çok zor. kimi zaman orijinal parfümlerde dahi şişe ve kutu tasarımları az da olsa değişiyor. yine de sahte parfümler genel bir kalitesizlik hissine sahip oluyorlar.

    3) koku

    başladığı gibi biten tek boyutlu derinliğe sahip olmayan orijinal parfümler söz konusu olsa da genelde açılış, orta ve dip notaları hissedersiniz.

    tabii, herkes hissedemez. burada en kolay anlayacağınız nokta açılış notalarından orta notalara geçerken yaşanan koku değişimi.

    genelde sahte parfümler burada çuvallar ama hepsi değil!

    4) tester

    tester bir ürün alıyorsanız %99 sahte parfüm alıyorsunuzdur.

    5) satıcı

    bunun dışında demek gerekir aslında ilk başta kaynağın güvenli olması gerekir. geçen sene elime iki “moschino toy boy” geçti.

    biri orijinal diğeri ise sahteydi. eminim ki sahte olanı bu konuda fikir veren hemen hemen herkes orijinal zannederdi.

    şişesi sorunsuz, nota değişimleri beklendiği gibi, koku güzel. yani her şey olması gerektiği gibiydi. ama koku sahteydi.

    yine de bırakın forumu, parfüm forumlarında on binlerce liralık koleksiyonu olanlar dahi sahte olduğunu anlamadan aynı parfümü kullandılar.

    benim anlama nedenim ise bu kokuyu daha önce koklamış ve uzun süre kullanmış olmam sayesindeydi.

    orijinal parfüm açılışta daha yoğun baharatlı bir gül ile açılırken sahte parfümde yine aynı açılış olmasına karşın gül olması gerektiğinden biraz daha öne çıkıyordu.

    bu da sadece yirmi dakikalık bir açılışı işaret ediyor. sonrasında zaten neredeyse aynı kokuyorlar.

    bu kokuyu daha önce denememiş birisi istediği kadar tecrübeli olsun sahte olduğunu anlayamazdı.

    bu nedenle daha ilk anda nereden aldığınız da önemli.

  • ben "hdp değil mhp satacak bu ülkeyi" dedim diye akrabalıktan red etmeye yeltenen akrabalarım oldu. gerizekalılıkla suçlandım, vatan hainliği ile suçlandım, pkk sempatizanlığıyla suçlandım, suçlandım da suçlandım.

    sonuç? haklıymışım. şimdi, aynı akpli kurmayların "fetö bizi kındırdı" demesi gibi bunlar da "bahçeli bizi kandırdı" diyorlar. ulan sığır, ben uyarırken bi sesini kesseydin de dinleseydin. yaşımız küçük (<30) diye bilgisiz mi olacağız illa?

  • görsel efekt konusunda ilham verici, sinemada başka bir yol açan bir film geliyor gibi. bu dijital de-aging denilen sistem ilk kez bir filmde bu kadar geniş çaplı kullanılacakmış. normalde bu sisteminin kullanıldığı dizi ve filmler var. mesela film olarak the curious case of benjamin button ilk akla gelebilir. ancak çok pahalı ve zaman çalan bir teknoloji olmasından dolayı her filmde uygulanacak bir sistem değil, yapıldığı zaman da genelde 1 karakter için yapılıyor. bu filmde ise nerdeyse yaş almış bütün oyuncular, al pacino, robert de niro, joe pesci ve harvey keitel üzerinde dijital de-aging sistemi kullanılacak. bu yolla 78 yaşındaki al pacino, filmde 39 yaşında bir karakteri canlandırabilecek.

    film için netflix kesenin ağzını sonuna kadar açmış, filmin bütçesi 180 milyon dolara kadar dayanmış. bu da martin scorsese'nin bugüne kadar ki en pahalı filmi demek. umarım bu bütçeye değen, beklentileri karşılayan, efsane bir film izleriz. umarım dediğime bakmayın the irish man, 80'li yaşlara merdiven dayamış al pacino ve robert de niro'nun muhtemelen birlikte oynadıkları son film olacak. sırf bu durumdan dolayı bile the irishman'in sinema dünyasında özel bir yeri olur.

  • keşke burada dalga geçmeden önce afgan halkının neler yaşadığını, ne kadar çaresiz bırakılıp ezildiklerini araştırsanız.

    "28 yaşımdayım ve hiçbir gün hayatı bilmedim". dalga geçmek için ya vicdansız olmak gerekir ya gerçekten ahmak. amerika ve talibanla elinde taşla sopayla savaşamazsın.

    yatın kalkın atama dua edin. o olmasa aynı durumda siz, sizin acılarla dolu hayatınızla bilgisayar başında dalga geçen başkalarıydı.