ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
buzdolabının yumurtalığına kinder surprise dizmek
-
zengin piçi fantezisi. ulan ben ondan 1 tane alabilmek için, mermer yalıyordum. oyuncağıyla oynat bari di mi, piç seni.
pazar fiyatlarından memnun olan türbanlı bacılar
-
başbakan meydanlarda "asgari ücreti 1500 lira yapacaklarmış" diye bağırdığında "yuhhh" çekenlerle aynı bacılardır.
polonyalı ismi telaffuz ederken havale geçirmek
-
en büyük korkularımdan biri. mesela sırf bu yüzden trois couleurs filmlerini izleyemedim. ezkaza şöyle bir diyalog yaşasam:
- abi bu filmler çok güzelmiş, öyle duydum. sen izledin mi?
+ izledim.
- yönetmeni çok meşhurmuş, adı neydi yahu? sen bilirsin...
+ bilmez miyim... kıriş... kıriz... kıriştof kieş... kıriştofkieşloooo... olm yazıyor şurada, bak. kendin oku işte, of be... ağrı girdi başıma.
- aaa, müziklerini de şey yapmış...
+ evet, zıbıng... zıbıngniyiw... zıbıngniyivpıreieşşedüeeeeeee...
- abi? abi iyi misin? yetişin lan, adam ölüyo...
+ kırişpireisszcwzieszcisiesaelnaelnzzzzzzzzz... (burda üç ayrı çeşit z, ortası çizgili l, tepesi çentikli n, altı kuyruklu a ve e var aslen)
allahınızı, kitabınızı, papa 2. jean paul'ü, adam malysz'i seviyorsanız yapmayın. şu isimleri parantez içinde telaffuzlarıyla mı yazarsınız, ne yaparsınız bilemiyorum. leh leksikolojisi öğrenmek durumunda mıyız hepimiz yahu?
(bkz: krzysztof kieslowski)
(bkz: zbigniew preisner)
jerry west
-
şampiyonluğu kaybettiği halde mvp seçilmesi hikayesi doğrudur ama biraz eksik anlatılır. o final serisi 3-3 devam ederken son maçın son çeyreğine lakers önde girmiştir. o yıllarda finaller mvp oylaması teknolojik yetersizlik nedeni ile online değil, telefon ile yapılmaktadır ve genelde son çeyrek ortaları gibi oylama sonlanmaktadır. fakat bir mucize olur ve lakers maçı kaybeder. normalde şampiyon olan takımın en iyi oyuncusunun alması gereken bu ödülü, yukarıda açıkladığım sebeple jerry west alır.
öğretmenden işitilen en komik azarlar
-
tam azar olmasa da koridorda full makyaj yakaladığı, muhtemelen 9. sınıf öğrencisi olan kıza müdür yardımcısının tepkisi;
- şimdi sen o ruju sürdün ya, dünyanın en güzel kızı sen oldun zannediyorsun ama çok yanılıyorsun.
(bkz: baltalı ilah)
mansur yavaş'ın çalışanlara sakal yasağı getirmesi
-
doğru kararın ötesinde pratiktir. işid sakalıyla gezecek diye duman zehirlenmesinden ölen itfaiye personeli rezilliktir. oksijen maskesi takması gereken bir meslek alanında çalışan adam sakal, geniş bıyık vb. bırakmamalıdır.
mantık evliliği
-
ben evlenirken benden bir hayli önce evlenmiş bir arkadaşım mantık evliliği mi aşk evliliği mi yaptığımı sormuş, aşk evliliği deyince, çok mutlu olduğunu söylemişti. neden diye sorduğumda, konuyu çok güzel açıklayan, oldukça naif bir cevap verdi:
"bir kadınla aynı evde yaşamanın mantığı ne olabilir ki?"
aşırı demokratik kuzey kore meclisi
-
ben bile alkışladım burdan
(bkz: ne olur ne olmaz)
açılan 6 aşı randevusundan 1 tanesi doluyor
-
6 kişi toplanmadan ve aşı olacağını teyit etmeden aşıyı açmamanın bu kadar zor olduğunu düşünmüyorum. her seferinde insanlar gelmeden aşıyı hazırlıyor ve sonra da kullanılmaz hale getiriyorsanız, kusura bakmayın ama biraz aptallık sizde de var sanki.
ekşi itiraf
-
öyle tırt biriydim ki, mezuniyet töreninde kepim kaybolmasın diye havaya atmadım. bi de havaya atıp tutmuş gibi yavşak tavırlar sergiledim.
gareth bale
-
britanya'ya olan bakışım değişti. sağlak olanlar ingiliz, solak olanlar galli mi? nasıl oluyor?
koskoca ingiliz milli takımı yirmi yıldır bir tane sol açık çıkaramazken, galler nasıl oluyor da sadece efsane yahut efsane potansiyeli olan sol açıklar çıkarabiliyor?
giggs, milli takımı bıraktığı için cm oyunlarının doğası gereği tekrar bir galli efsane sol kanat oyuncusu yetişiyor gibi. galler takımında başka mevkilerde yıldız yokken sadece sol ön oyuncusu yetişiyor. ingiliz milli takımına ise bir türlü ideal, idare eder, bir sol ön oyuncusu bulunamıyor.
aksan falan anlamam, kafa kağıdında yazana aldanmam, bir britanyalı'nın galli mi yoksa ingiliz mi olduğunu anlamak için topu sol ayağına atarım. soluyla önüne alıyor driplinge başlıyorsa galli, sol ayağı tahta olduğu için topu sağıyla tutmaya çalışıyorsa ingiliz, topu atana kadar bile beklemeyip bira içmeye gittiyse irlandalı, topu karşılamayıp aval aval bakıp çimlerde gezmeye başlıyorsa iskoç... kardeş burada arazi fiyatları kaçtan başlıyor diye soruyorsa türk.