hesabın var mı? giriş yap

  • insanın kapı zili üstünden babanın isminin yazılı olduğu kağıdı söküp, kendi isminin yazılı olduğu kağıdı taktığı an. ufacık kağıt parçasının nasıl olur da bu kadar ağır olabileceğini açıklayabilecek herhangi bir bilim yok.

  • "ilkokulda altına işeyen kızı facebookta buldum, taş gibi hatun olmuş. hani görsen, gelsin şimdi ağzıma sıçsın dersin, o derece"

  • airfryer'da patates kizartmasi yapacaksaniz kanserojen olan akrilamid'in olusumunu veya zararlarini en aza indirmek icin sunlari yapmalisiniz:
    - her gun airfryer ile pisirilmis patates kizartmasi yememek (haftada 1 sorun degil)
    - taze patates kullanacaksaniz patatesin turu onemli. bir de elinizle patatese fazla temas etmemelisiniz.
    - taze patatestense dondurulmus patatesleri kullanmak daha iyimis. dondurulmus patateslerde kullanilan patates turlerinin karakteristiklerinden dolayi.
    - cok yuksek sicakliklarda pisirmemelisiniz. ideali 120 dereceymis, ama o kadar dusukte nasil kizarir hic denemedim.
    - altin sarisi renkten daha koyuya donmemeli.

    (bkz: akrilamid)'in zararlari ile ilgili daha detayli bilgiyi ise avrupa saglik orgutunun su sayfasinda bulabilirsiniz.

  • nodullu detone sesiyle sarkici oldugunu iddia eden, baldir bacak sov ile averaj turk erkeginin zevkine hitap eden, fingirdeyip insanlara laubali ve densiz satasmalariyla eglendirici ve cekici oldugunu sanan, sagduyu sahibi insanlarin seyretmeye dayanamadigi artis namzedi

  • bu millete bayılıyorum ya.

    abi siz kendinizi tam olarak ne sanıyorsunuz millet olarak? hani akp'liler diyor ki "almanya bizi kıskanıyor" da siz de bu kafaya girerseniz o latteye yakın zamanda 640 tl de verirsiniz. hatta o latteler bu ülke topraklarından da uzaklaşır yakında...

    işin gerçeği şu. biz millet olarak akp gibi bir partiye, tayyip gibi bir elemana 20 senelik yetki verdik. tek gerçek budur abi. benim yorumum, senin yorumun değil. 20 sene bunlar var başımızda. gerçekler bunlar.

    siz elin cunta rejimiyle yönetilen afrikalı vatandaşına, o vatandaş "ya şöyle güzel son çıkan telefonları, bilgisayarları alayım, avrupa'ya tatile gidelim" dediğinde gerizekalı gözüyle bakmaz mısınız? demez misiniz "lan elinde keleş, boynunda altından zincir, ot içip cümle kuramayacak tipler tarafından yönetiliyorsun istediğin şeylere bak" demez misin?

    o yüzden başa dönüyorum: sen 20 senedir akp rejimi ile yönetilmeyi kabul edip bir de yukardaki afrikalı gibi refah içinde yaşamak düşüncesini mi geçiriyorsun içinden? kimsin abi sen?

  • avrupa basketbolunun iki başlı olması nedeniyle sadece fb'de değil tüm euroleague kulüplerinde yaşanacak bu tarz olayların ilki.

    şimdi fiba europe ne yapmak istiyor euroleague şirketi ne yapmak istiyor biraz daha açalım.bunu yaparken de futbolun kıtada çok daha popüler olduğunu düşünerek kıyaslayarak gitmek de fayda var.dünya kupası gibi olimpiyat gibi kıtalar arası maçlar fiba tarafından düzenlenir fiba kuralları geçerli olur.bu açıdan fiba=fifa bunda bir sıkıntı yok.

    fiba europe ise uefaya karşılık gelen avrupa kıtası içindeki milli maçları düzenleyen kurum.ama uefadan çok temel bir farkı var uluslararası (kıta içi) kulüp maçlarınını en üst düzeyde düzenleyemiyorlar neden çünkü euroleague var.

    euroleague ispanyol menşelli bir şirket.tıpkı nba'in de bir şirket olduğu gibi.avrupanın en baba takımları bu ligde yarışırlar (eurocup ise buranın bir tık altı gibi aynı şl- eski uefa kupası mantığı).euroleague e baktığımızda çok temel çarpıklıklar göze çarpıyor.bir kere 16 takımın 5 inin ispanyol olması çok çok saçma. başarılı olup bu lige katılmanın tek şartının bir alt euroleague organizasyonu olan eurocup'ı kazanmak olması gibi para ödüllerinin ligdeki hiçbir takıma cazip gelmemesi gibi sebepler var.tabi bir de a lisanslı takımlar mevsu var.ha gerçi yunanistan-ispanya-rusya liglerini kazananlar genelde a lisanslı takımlar oluyor ama şu an atıyorum ksk yakın zamanda yaptığı gibi bir sürpriz yapsa yine katılamaz.(geçen sefer katılmıştı ama lig şampiyonu olduğu için değil wildcard sayesinde katılmıştı.turkish airlines euroleague yazıp başa türkiye ligi şampiyonunu almamak olmazdı.)

    toparlarsak euroleague yarı kapalı bir lig (belki de amaçları tam kapalı olmaktır bilemiyorum ) nba'e öykünen bir şirket olma durumu var ve tezgahı iyi yere açmışlar iyi para kazanıyorlar.fiba europe ise uefaya özenip hop bilader ben varım burda diyip futboldaki gibi kıtada tek iktidar sahibi olmak istiyor.ama bunu yapmak için euroleagueteki (özellikle a lisans sahibi) kulüplerle anlaşmak (hatta cazip para ödülleri sunmak vb.) yerine gidip saçma sapan tehditler savuruyor.

    2017 avrupa şampiyonasından 15 civarı ülkeyi men etti ki bunun içinde türkiye,sırbistan,ispanya,yunanistan gibi kıtada basketbolun lokomotifi olan ülkeler de vardı.sonra ne oldu tak geri vites.tüm ülkeler çatır çatır oynadı şampiyonada.şimdi de (yine futboldaki gibi temayı anlamışsınızdır artık) eleme maçlarını sene içine aldı. ya hadi euroleague i görmezden geliyorsun anladık. yahu hafta içlerinde zaten senin düzenlediğin turnuvanın maçları var, ligler de baharda playoff a giriyor onun için milli maç arası da veremezsin niye takvimi bu kadar yoğunlaştırıyorsun ne gerek var ki nba'den de hiçbir oyuncu gelemeyecek şu durumda kim napsın dragicsiz slovenyayı porzingissiz letonya yı.

    fiba europe o kadar berbat haldeki euroleague gibi kötü bir organizasyona kulüpler oyuncular koşarak gidiyor.

  • üniversite yıllarından bu yana sevgili olan iki arkadaşım geçenlerde evlendi. zaten beş senedir felan birlikte yaşıyorlardı. neyse altılı bira kaptım gittim evlerine.

    ilk fark ettiğim değişiklik sifonu çekince klozete mavi bi su dökülmesi oldu. o neydi lan öyle? sonra bi baktım lavaboda taşlar var. kokulu böyle. her yer pampak olmuş. sigara sararken temizlik gerginliğinden döktüm tütünü . sonra balkonda tüttürdük dalgaları. velhasıl en temel değişiklik sterilizasyonda oluyor sanırım.

    çok mutlulardı. temiz ve mutlu. bense pis ve huysuz olarak evime döndüm. *

  • benim kedim kendi başına dört kat aşağıya iniyor, apartman kapısı açıksa dışarı çıkıyor, mahallenin kedileriyle oynayıp esnafı ziyaret edip geri yukarı çıkıyor. kapı kapalıysa birinin açmasını bekleyip o kişi daha ne olduğunu anlamadan jet hızıyla aradan sıvışıyor.

    kedimi hem bana hem de kapıcımıza şikayet ettiler. tırsıyorlarmış.
    tamam anlıyorum, korkabilirsin ve ben artık kedimi kendim indirip kendim çıkartacağım ama ben geçen gün 41 numara ayakkabı büyüklüğünde fare gördüm merdivenlerde. ondan niye kimse tırsmıyor? onu niye kimse şikayet etmiyor?