ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran diyaloglar
-
- umut bey'le görüşebilir miyim?
+ umut bey yurt dışında
- pasaportu bende vize işlemleri için aramıştım
+ :/
sandra blokları
-
volkan konaklarından daha lüks değildir.
spor salonlarına arena demek şık değil
-
adam artık o kadar hakim ki her şeye, canı sıkılıp saçma sapan şeylere salça oluyor. apartman yöneticisi emekli albaylardan beter.
arena demeyelim külliye diyelim pls.
bir erkeği kırmadan ona şişman olduğunu söylemek
-
-öküz gibi olmuşsun lan bu ne hal.
+he valla. hanım iyi bakıyo *
erkeklerde genelde böyle işler bu konu.
yaş ilerledikçe katlanılması zor şeyler
-
ergen tavırlar. kendi ergenliğimden bile tiksindim.
samsun'da yavru domuzu öldürenlerin zafer pozu
-
yerde yatan hariç, yüksek miktarda kişiliksizlik içerir.
abi ben bu milleti anlamıyorum ya. hayır yani sizi bu şeye yaptırmaya iten güç nedir çok merak ediyorum. anadolu çomarı denilen şey bu işte.
japonların yaptığı inanılmaz karmaşık tatlı
-
meth yapsaydın bundan daha kolay olurdu kardeş.
socrates dergi
-
socrates dergi ile ilgili ilginç noktalardan biri de, kadrosundaki isimlerin yıllar evvel ekşi sözlükte birbirlerinin nick altlarına yazdıkları mesajlardır.
1) raul gonzalez nickname'i ile erman yaşar daha 2005 yılında parma maniac emre özcan için şu entriyi girmiş: (bkz: #6925082) olaya bakar mısınız, birisi spiker diğeri yorumcu ve şu an ikisi s sport'ta beraber premier lig maçları anlatıyorlar. yıllarca beraber ev arkadaşı olduklarını da unutmayalım.
2) bu kez emre özcan, orkun çolakoğlu için 2004'te şunları yazıyor: (bkz: #4191565) 2007'de ise şunu: (bkz: #10557910) erman yaşar'ın 2011'de orkun çolakoğlu için yazdığı entri ise şöyle: (bkz: #26562437) özellikle içinizden erman yaşar'ın ses tonuyla okuyun. *
edit: emre özcan'ın 2008'de caner eler için girdiği şu entri de varmış: (bkz: #13783518)
katkısı için walnutbreaker'a teşekkürler.
çok sosyal olunmasına rağmen sevgilinin olmaması
-
aile kazancim ayda 20 bin civarinda, zengin degiliz'den sonrasini okumadim.
eksisozluk linc ekibi birazdan buraya gelir. ben espriyi yapip, kacayim:
hep 50 tl'lik entrylere tanim yazdigim icin buna yazmiyorum.
evlenme ehliyet belgesi
-
bu değil de aslında çocuk yapma ehliyet belgesi'ne ihtiyaç var bence.
sümer tilmaç
-
sokakta gördüğünde "selam abi naber" diyerek yanına gidilebilen ve sanki kırk yıldır tanışıyormuş gibi muhabbete başlanan ve hatta "ya olmadı böyle ayaküstü" diyerek en yakın çay ocağının taburesine çökmenizi sağlayan büyük insan...
üniversiteye hazırlanıyordum, izmir pasaportta karşılaşmıştım, bayaa uzun muhabbet etmiştik, ben birkaç soru sormak istediğimde onunla ilgili "boşver beni, bir şekilde öğrenirsin" diyerek lafı hep bana, benim hayallerime getirmişti... ilgiyle dinleyip yol göstermek için fikirlerini söylemişti...
güzel adamdı, babaydı, abiydi...
edit: ah be abicim, sen yaşasaydın da ben debe listesine girmeseydim...