hesabın var mı? giriş yap

  • hoca derste başka birşeylerle ilgilenilmesinden, uyunulmasından vs nefret eden ve hemen dersten atan bir tiptir. bir gün en arka sırada uyuyan iki kişiyi yakalar. normalde o anlarda kükreyen ve bir üniversite hocasına yakışmayacak davranışlarda bulunan hoca öğrencilere sakince yaklaşır ve:

    - arkadaşlar sınıfı terk ediyorsunuz
    - off...

    -yaklaşık 30 saniye sonra-

    - arkadaşım duymadın heralde dışarı çıkıyorsunuz dedim
    - hocam kalkamıyorum
    - sebep?
    - ayağım uyuşmuş..!*

    eleman nasıl uyumuşsa artık kısmi felç geçirecek kadar kendinden geçmiş.

  • çok iyi bir fren sistemine sahip bir aracın olduğu video, muhtemelen standart m4 frenlerine sahip değil, güçlendirilmiş daha fazla pistona ve çapa sahip bir fren sayesinde, frene bastığı gibi kısa sürede hızını düşürebildi. ayrıca aracın frenleme dengesi de mükemmel, normalde araç o kadar sert frende çizgisinden çıkabilir ama bu araba rayda gider gibi çizgisini bozmadı, hayranlık duyulacak kadar iyi bir araç.

  • az önce izledim bu videoyu.

    bilmiyorum belki izlerken kahkahalarla gülenler vardır. eleştirmeyeceğim onları ama benim içim cız etti bu videoyu izlerken.

    doğru ''macır'' kızın aksanı komik. kızın burnunun kanayıp kanamadığına bakarken ''yusuf yusuf'' olması, yüzün sil öyle içeri gel derken de tırsması komik ama;

    kıza, kaydettiği videoda şov yapabilmek adına ardı ardına tokat atması, yaşça küçücük denebilecek kızın sesini çıkaramaması ve arsız, ahlaksız olanların başkalarını ezerken bu kadar rahat olabilmesi.

    beni güldürmedi, hüzünlendirdi bu video.

  • gestalt psikolojisi, duyusal elementlerin birlesmesiyle yeni bir desen veya sekil olustugunu savunur. ogrenme konusuna iliskin gestalt psikolojisi alaninda yapilmis bir cok calisma var. bunlar arasinda psikoloji tarihine damgasini vuran en onemli deneyler, kohler'in maymunlarla yaptigi deneylerdir. kohler'e göre uyarıcılar arasındaki baglantilari birdenbire kendiliginden gorme yaşantısı, bir nevi icgoru ogrrenmesi var. deney ortaminda farkli esyalar ile birlikte 2-3 tane kasa, bir sopa bir de tepeye asilmis bir muz bulunuyor. maymun, ilk denemelerinde muza ulasma konusunda basarisiz oluyor ancak sonra, aniden iki kasayi ust uste koyup sopayla muza vurarak muzu aliyor. daha sonra ayni islemi tekrarladiginda ise hic hata yapmiyor. kohler'e gore, mevcut algisal organizasyondaki uyaricilarin tumuyle, gestalt ilkeleriyle uyumlu bir bicimde iliski kuruluyor ve problem, algisal alanin yeniden duzenlenmesiyle cozuluyor. yapilan bu calismalardaki ogrenmenin psikolojik cevreyi yapilandirdigi gorusu, bugunku bilissel psikoloji ve egitim psikolojisine temel olusturmustur.

  • hayatın acı gerçeklerinden biri.
    zengin babanın, çevresinin, çocuğuna sunduğu egitim ve diger olanakların buna sebep olduğu herkesin malumu.

    bense hemen göze çarpmayan başka bir faktörden bahsedeyim. aynı kalitede eğitim almış da olsanız, aynı zekaya da sahip olsanız, ayni ise de girseniz zengin çocuğunun sizden daha başarılı olması beklenir. sebep? kendine güven. örneğin siz şirketteki işinize muhtaç olduğunuz için zengin çocuğu kadar kendinden emin konuşamazsınız. zengin çocuğu ise yetiştiği ortamdan ötürü genel müdürü filan kendi dengi gibi düşünür.

    bu sav tabii ki her bireyi tasvir etmiyor. ortalamalardan bahsediyorum.

    ***

    bu durumla savaşmanın bilinen tek yolu devletin tüm vatandaşlarına sunduğu sosyal olanakları artırması. iskandinav ülkelerindeki social mobility'nin abd'den kat kat yüksek olmasının temel sebebi bu.

    vahşi kapitalist sistemde fakir doğan genelde fakir ölüyor.

  • 'kırkından sonra amcam çeker halayı
    amcamın zamanında halay mı vardı?'

    bu hayatın anlamını sordurtur kişiye.

  • bristol üniversitesi’nden prof. dr. george mylonakis ve roma tre üniversitesi’nden prof. dr. camillo nuti’nin de bulunduğu 16 araştırmacının bir araya gelerek pisa kulesi’nin depremlerden hasar görmeden çıkmayı nasıl başardığı üzerine çalışmalar yapmış.

    vardıkları sonuç, kulenin sismik etkinlikler sırasında zarar görmemesini sağlayan şeyin yan yatarak yıkılmanın eşiğine gelmesine sebep olan şeyle aynıdır: yumuşak zemin.

    kulenin yüksekliği ve yapısı ile temel zemininin yumuşaklığı bir araya geldiğinde yapının rezonansa girmesi önleniyor. araştırmacıların yaptıkları çalışmalara göre, yumuşak zemin nedeniyle dssi (dinamik zemin-yapı etkileşimi) daha düşük oluyor bu sayede bina sismik etkinliklerden hasarsız çıkmayı başarıyor.

    yaklaşık 58 metre yüksekliğindeki kule bugün yaklaşık 4 metre eğik duruyor. 1173 yılında yapımı başlayıp 1280 yapımı biten kulenin bulunduğu pisa şehri civarında 1280 yılından buyana en az 4 adet büyük deprem olmuş ancak kule yıkılmamıştır.

    kaynak: bristol.ac.uk

  • "ankara'da olduğun sürece artık ankara'da ben de varım" cümlesinin apaçık bir tehdit olduğunu idrak edemeyenlerin beğenmediği rezalettir.