ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
baba olmak
-
oğlana hemen nick al, 18 yaşına kadar çaylak onay listesinden anca geçer.
monetarizm
cenazede pide ayran dağıtılması
-
mantikli olaydir.
cenaze surecleri sizin sandiginiz gibi degil lan. oyle sabah uyandik, bir tanidigin cenazesi var ogle namazina muteakip hadi gidelim bi de pide gomelim gibi gelismiyor olaylar.
bazi insanlar olmeden once saatlerce hatta gunlerce yaninda bekleyen evladi, karisi, akrabasi ve yakinlari oluyor. bu insanlar yemeksiz, uykusuz, surekli ayakta bekliyor cenaze defnedilene kadar. bu bir nokta.
onun disinda cidden cok iyi sevenleri, akrabalari, arkadaslari vs olabiliyor lan olenlerin. onlar da saatlerce hastane kapilarinda, gasilhanede, camide, mezarlikta hic bir sey yemeden bekliyorlar. dolayisiyla bu insanlara iki dilim pide dagitiliyor, definden sonra. ınanin kimse sevdigini veya en kotu ihtimalle bi tanidiginin sevdigini defnetmeye tercih etmez iki dilim pideyi.
yas ortalamaniz 21 falan belli ki fazla cenaze yasamamissiniz, umarim cok gec yasarsiniz.
edit: konuyu anlamayanlar icin hatirlatma yapayim. bu yemek dagitma olayi zaten olen kisinin cok yakin akrabalarina falan birakilmaz, uzak akraba arkadas vs halleder.
kadir şeker'in kurtardığı kadının verdiği ifade
-
sevgilisini kastederek "onun için üç çocuğumu biraktim" dediği kismindan sonrasını okumaya gerek olmayan ifadedir.
ben ata demirer sorularınızı yanıtlıyorum
-
merhaba hoşgeldiniz gökçeada mı bozcaada mı?
oytun erbaş
-
hala bu adamı savunanlar katıldığı programları izlemiyor herhalde, adamın salladığı/bilmediği ama kesin konuştuğu konulara doğru cevaplar gelince olayı nasıl saptırdığı programlardaki gerçek diyolaglardan örnekleyelim (video olarak burada):
oytun: virüs dediğin şey küçücüktür, corona virüs her türlü maskeden geçer, hepa filtreden ve n95'ten bile geçiyor, yani ben maskenin hiçbir koruyuculuğu olmadığını biliyorum.
prof ateş kara: oytun... korona virüs virüsler arasındaki en büyük virüslerden bir tanesi, hepa filtreden geçmesi imkansız, maskelerin koruyucu özelliği vardır.
oytun: hepaların boyutu değişebilir hocam tabii. bir de eliyle maskeleri oynuyor insanlar, ondan geçirebiliyo bazen
oytun: deniz suyu ya da tuzlu su corona'ya iyi gelir, virüsü öldürür.
prof mehmet ceyhan: tuzlu suyun corona'ya hiçbir etkisi yok, öyle bir yayın da yok (who da önermiyor ek bilgi)
oytun: hocam zaten corona için demiyorum, burnu açar temizler rahatlatır... di mi?
oytun: ...hepatit a'da bu çok sıktır, yüzde 5-10'lardadır.
prof ateş kara: oytun, aksine hepatit a'da bu çok nadirdir, rakam 1000'de birin altında.
oytun: tamam hocam, sözlüde sorsanız kalırdık ehehe.
kaan yılancıoğlu: dediklerin akademik değil
oytun: akademik tartışmaya gerek yok, halkımız ciddiye almaz, dinlemez.
mehmet ceyhan: türkiye ile iran'ın genetik faktörler farklı dediniz ama türkiye'deki insanların yüzde kaçının dna'sının iran'la büyük benzerlikler gösterdiğini biliyor musunuz?
oytun: hocam şöyle zaten öyle bir çalışma yok zaten, öyle bir çalışma yok.
mehmet ceyhan: nasıl yok? var öyle bir çalışma yok demeyin, benim kızım (kızı genetikçi ve ödüllü bir çalışma) yaptı, var.
ender saraç: demir eksikliği varsa kişinin demir takviyesi yapması lazım, şunları yemesini tavsiye ederim...
oytun: yok buna katılmıyorum demir fazlalığında 'şöyle şöyle' olur!
ender: evet de zaten demir eksikliği olanlar için dedim en başta
ateş kara: evet demir eksikliği olanlar için uygulanabilir takviyeler
oytun: demir tamamlanmalı evet eksik olan için
oytun: ben eve gidince hep çeşme suyuyla beş kere ağzımı çalkalıyorum, mekanik önlem.
mehmet ceyhan: onun hiçbir faydası yok, virüs öyle gitmez, temizlenmez.
oytun: hocam ağız sağlığı için faydalı en azından!! (konuyla alakasız bir manevra gene)
dara düşen bonus oytun: hocammm bilimde doğru yanlış yoktur !!! yorum vardır yorum!! bir kere de olumlu bakın!
kızlı erkekli eğitim büyük bir yanlış
-
22.00 sonrası içki yasağı için "ama avrupada da böyleeee" diyenlere girsin dediğim açıklama. bu da mı avrupanın benzeri lan yobaz köpekler?
17 yılda bir defa bile akp'ye oy vermemiş yazarlar
-
birçok vebalin sorumluluğunu almamış insanlardır. her gün tekrar anlıyoruz.
protein tozu
-
arkadaşlar saçmalamayın bu işlere hiç bulaşmayın. kaynımın 3. taşşağı çıktı bunu kullanmaktan.
babasına kolundaki işaret ne diye soran çocuk
-
bir tanesi benim oğlum. netekim ilkokulda neyim bol bol aşılanan bir nesilden geldiğimiz için sağ kolumuzda eşşek kadar bir iz var.
o değil de üşenmedim okudum bu diğer çocuğun hikayesini. akp ile lisede tanışmış bir kalemden çıkmış olmasına rağmen. ve gülümsedim sonra kendi kendime. ben 80'lerde çocuktum. darbeyi gördüm, sonrasında gelen iktidarları da. olacakları hep tahmin ettim, elimden geldiğince dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. sonra vazgeçtim. çünkü ahmaksınız.
atatürk padişah olabilecekken egemenliği millete bırakmış bir adam benim gözümde. çağının şartlarında yapması gereken neyse onu yapmış bir adam. diğeri ise egemenliği milletten geri almaya çalışan bir adam. geri kalan hiç bir şeyi kıyaslamaya gerek bile yok. amaç ortada.
ailenin komik kısa mesajları
-
gecenin bi' saatinde gelenleri her türlü afallatabilme gücüne sahiptir.
03:52 babam - erkeklerden hoslaniyorum
03:56 babam - hoslanmiyorum annen telefonumu almis
04:13 babam - erkeklerden hoslaniyorum
kale kapısı açarken surlardan kızgın yağ yemek
-
- 5 kisi kalenin kapisini acabilecek misiniz? yardim ister misiniz?
- gerek yok, biz kendi yagimizda kavruluruz..
- yapmayin soyle espriler arkadasim, geriliyorum ya..
yaran fıkralar
-
samimi iki arkadaş inşaat mühendisliğinden mezun olurlar. biri çalışmak için yurt dışına gider diğeri devlet memuru olur...
beş yıl sonra yurt dışındaki arkadaş diğerini çağırır ve son derece lüks, havuzlu bir malikanede ağırlar.
memur olan arkadaş sorar;
- sen ne kadar ücret alıyorsun?
- 8000 dolar...
- iyi de bu malikane ne kadar?
- 1,5 milyon dolar.
- nasıl oluyor bu iş?
- şu karşıdaki köprüyü görüyor musun?
- evet...
- köprünün korkulukları 3 cm kalınlığında olacaktı.
- eeee?
- 2 cm olmasına göz yumdum, böylece bu malikaneyi aldım.
bir yıl sonra memur olan diğerini çağırır. boğazda bir yalıda ağırlar.
yurtdışında çalışan arkadaş şaşırır sorar;
- sen ne kadar ücret alıyorsun?
- 5000 türk lirası...
- bu yalı ne kadar?
- 60 milyon tl...
- nasıl oluyor?
- şu karşıdaki köprüyü görüyor musun?
- hayır...