ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ateist birisinin davasına bakan başörtülü hakim
-
çok enteresan, sanki başörtüyü takmayınca benimsediği düşünceleri de bir kenarda bırakacakmış gibi düşünülüyor herhalde.
başörtülü bir hakime başörtüsü takmadan da ayrımcılık yapacaksa eğer yapar, başörtüsü takmayınca tarafsız başörtüsü takınca yanlı olmayacak birdenbire. insanların kıyafetlerini engelleyerek zihinlerini değiştiremezsiniz bunu hala anlamadınız mı?
eğer bir korkunuz varsa yargının kişiselleştirilmesinin önüne nasıl geçilir, gittikçe çarpıklaşan adalet sistemi nasıl rayına oturur, kanunlar dindar, deist, ateist, zengin, fakir ayrımı olmadan nasıl herkesi birey olarak değerlendirip eşit ele alır bunlara kafa yorun. lütfen başörtüsüyle uğraşıp akp’nin ekmeğine yağ sürmeyin, başörtülü arkadaşlara tek çıkış kapıları akp imiş gibi hissettirmeyin.
1968 yılında bakırköy'de çekilen fotoğraf
-
bu fotoğraf eğer gerçekten 1968 yılında bakırköy'de çekildiyse ilk gösterdiği şey beslenme alışkanlığımızın kötünün ötesinde bir yöne gittiğidir. fotoğrafta kilo problemi olan insan yok.
sonradan edit: kilo problemi olan 1 kişi bile yok.
kalp kırmadan ter kokuyorsun deme yolları
-
eski ev arkadaşıma uyguladığım bir taktiktir. şöyle ki, duştan sonra deodorantımı devamlı onun göreceği şekilde sıkmaya başlamıştım. önce algısına oynadım. sonrasında da "yaa bi deodorant keşfettim inanılmaz, kampanyadaydı iki tane aldım sen de denemek ister misin?" diyerek olayı hiç büyütmeden odasına koymuştum. ama keşke kalbini kırsaymışım bir kere bile kullanmadı. sonrasında da evleri ayırdım. evleri ayırmamın temel 3 sebebinin arasında da bu vardı.
kim bilir şu an kimler bu başlığı okuyarak ona ter koktuğunu söylemenin yolları arıyordur. hiç uğraşmayın ya direkt söyleyin ya da öldürün ne bileyim.
felipe melo
-
''sahalarında şampiyon olduk. stadyuma zarar verdiler, ağladılar çok acı çektiler ben de üzüldüm.''
''federasyon başkanı'nın elini sıkmadım çünkü o karanlığa hizmet ediyor.''
''bana emre'yi sormayın o düşük profilli, küçük zavallı bir ırkçı.''
tunç soyer'in osmanlı'ya hakaret etmesi
-
ülkenin kurtarıcısı ve cumhuriyetin kurucusu atatürk'e hakaret edilirken sus pus olan ya da sevinenleri rahatsız edendir.
bir kadın ne kadar zalim olabilir
-
gerçekten çok zalim olabilir.
bir arkadaşın annesi, komşusunun gelini kanser olunca şöyle bir şey söylemişti:
"yazık kadına, oğlunun evliliği bitti. o hasta kız artık ne eve ne çocuklara bakabilir, adama da yazık"
böyle bir gaddarlık ve kadın düşmanlığı zor bulunur.
türk trafik kuralları
-
arabayı yolda yürürken görülen arkadaşın üzerine sürmek.
sözlükçülerin karşılaştığı efsane yobazlıklar
-
konum:ankara
yıl:2016
2000 parçalık puzzle'ımı "içki fotoğrafı" olduğu için, günah diyerek çerçevelemeyen; tamam sen çerçeveleme bana ver çerçeveyi ben yapayım dediğimde, sana ona uygun çerçeve satmam diyerek çıtayı çok yükseklere koyan ankaralı esnaf dayı.
puzzle da şuydu.
edit: link düzeltme