hesabın var mı? giriş yap

  • $arabın kalitesi deği$ik $ekillerde anla$ılabilir. belli başlı yöntemleri sıralamak gerekirse renginden başlamak en iyisi... beyaz $arabın rengi ye$ile bakan sarı olmalıdır. diğer bir ifade ile üzümün gerçek rengi $araba aksettirilebilmelidir. $araplarda renk, dinlenme sonucu koyula$ır ve eskiyince altın sarısına döner. çok eski şaraplarda renk, mat sarı haline gelir. koklanırken buke algılanabilirse eskimi$, algılanamıyorsa hatalı olduğu anla$ılır.

    kırmızı $araplarda ise renk genç iken ahududulu, eskime müddetine göre sırayla nar kırmızısı,kiremit renginin tonlarını alır. renge bakarak $arabın kaç yıllık olduğu söylenebilir. diğer yandan $arabın içinde tanen dediğimiz buruklukta mevcuttur. kırmızı $arabın rengini koyulaştırmaya çalı$ırken tatta tanenin fazla olmaması gerekir.

    bardağa konan $arabın üstten* bakıldığında$arap eski ise, üst kısmındaki renkte matlaşma, kahvrengileşme görülür. yandan bakıldığında ise bu renk farkı görülmez. bu yuzden $arabın çanağına dikine bakan gurmelerle dalga geçilir. üstten ve yandan bakıldığında renk farkı yoksa $arap genç demektir.

    $arapta berrak ve parlak bir görünüm elde etme* önemlidir. bardağa konan $arap tortusuz, temiz ve berrak olmalıdır. $araplar iyi filtre edilmiş olsa bile uzun süre bekletildiklerinde içinde bazı tortular oluşur. özellikle kırmızı $araplarda bu daha belirgindir. $i$e salladıgında tortular rengi bulandırmadan yava$ yava$ dibe batıyorlarsa bunlar doğal tortulardır. $arabı salladığımızda rengi bulanıyorsa ve berrakla$ması uzun sürüyorsa o $arabı içmeyin. bozulmu$tur.

    $arabımızı beklettiğimizde üzüm kokusu kaybolur zaten. bunun yerine eskime kokusu alır. buna buke denir. buke burunda degil genizde algılanır. iyi şarabın kokusu asla rahatsız edici degildir.

    has $arabın kendisine has tadı vardır. $arabı agzımıza alıp gevi$ getirir gibi gezdirmemizin bir nedeni kalitesi ölçmektir o da $u $ekilde olur efenim. bilindiği üzre agzımızda ek$i, tatlı, tuzlu ve acı olmak üzere dört tad alma duyusu vardır. ağza alınana $arabın yudumu bu dört duyu ile temas edecek $ekilde ağızda gezdirilmelidir. diğer bir ifade ile $arap agızda çiğnenmemelidir. yıllanmı$ $araplarda alkol ve asit incelenir. ağırlık ve sertlik kalkar. genelde şaraplar ağır sert ve ek$i olurlar.

    şu anda asla ele alınmayacak şarapları sıralamak isterdim ama bu bizim biryerimize girebilir. köpeköldürenden dom perignon a kadar her $arap tadılmalıdır. $arap kişilikli bir içkidir.

  • eskişehir belediye başkanı yılmaz büyükerşen 1999 yılında şehri devraldığında, ilk etapta tramvay, tarihi yerlerin restorasyonu ve müzecilik alanlarında faaliyetlere başlamıştı.o dönem genç/yaşlı herkes "tramvayın eskişehir için gereksiz olduğu", "eskiden meyve sebze hali olarak kullanılan yerlerin restore edilmesine gerek olmadığı" "müzenin ne işe yarayacağı" gibi şikayetlerde bulunmuşlardı. 2004te neredeyse seçimleri kaybediyordu. aradan 23 sene geçti eskişehir anadolunun bozkırında bir turizm şehri oldu. -her ne kadar kendisinden hoşlanmasam da- yılmaz özdil'in eskişehiri özetleyen bir yazısı

    konuyu yerebatan sarnıcına bağlayacak olursam; istanbul'da metro, restorasyon, müze, altyapı ve öğrenci/gençlere destek faaliyetleri ön planda. tıpkı eskişehirin 2000lerin başındaki hali gibi.ancak istanbulun toparlanması eskişehirden çok daha uzun zaman alacaktır. bu tarz projeler bana istanbul hakkında ümit veriyor. umarım yeterince sabırlı olabiliriz.

  • flashback: 90lı yıllar. star 1 televizyonu. boş bir koridor ve gittikçe yaklaşan topuklu ayakkabı sesleri.

    tak.... tak.... tak... tak.....

    sonrasında bülent ersoy. ablanız kurban olsun size...

  • trt'de yayınlanan teşkilat adlı dizide, akp'nin suriye politikasını eleştiren genç kesimlere 'okkalı' bir cevap verilmiş. daha doğrusu diziyi yapan kekolar bunun okkalı olduğunu düşünüyorlar.

    özetle dizide bir karakter, "suriye'de ne işimiz var?" diye bir soru soruyor. diğer karakterler de "her masada varız, sen rahat ol" gibi aptal saptal ifadelerle genç karaktere yanıt veriyor. hatta bir yerde "döverim ben bunu" falan diyor bir karakter.

    fakat bu soruya verilen cevaplar da akp'nin "yalan üretim merkezi" videosunda olduğu gibi, sorunun altında kalıyor.

    kaynak

    bravo trt, bizim vergilerimizle bize saldırmaya devam et.

    sevgili akp, z kuşağını ve diğer genç kesimleri böyle kazanacağını zannediyorsan çoktan siki tutmuşsun ama haberin yok.

  • 27 mart 1998 de kaybettiğim anneciğim..

    o kadar seviyordum ki seni o çocuk kalbimle, o kadar ihtiyacım vardı ki senin sesine ama sen babamın da o zaman dediği gibi zaten bir melektin ve melek oldun benim ve babamın meleği oldun ..

    nur içinde uyu annem

    bazen merak ederim şimdiye kadar yanımda olsan nasıl olurdu, mezuniyetimde olsaydın yanımda ne hissederdin...

    hep benim ve babamın kalbinde yaşayacaksın annecik..

  • bir akrabamın 7 yaşındaki torunu covid-19 sebebiyle günlerce yoğun bakımda kaldı, biraz kilolu, astımı olan bir çocuk. yılda birkaç defa gördüğüm bir çocuktur ama çok severim, bir şey olacak diye ödüm koptu. ventilatöre bağlandı, babaannesi, babası, kuzeni de pozitifti, babası evde atlattı, babaannesi ve kuzeni hastalığı yenip taburcu oldu. hep kilolu diye üzüldüğüm küçük kız da yoğun bakımdan çıkmış ve yine habire yemek yiyormuş. annesine "yoğun bakımda ben çok aç kaldım, hiçbir şey vermediler, sen bilmiyorsun" diyip köfte patates gömüyormuş. duyunca gülümsetmedi direkt kahkahalarlar attım. hay sen çok yaşa, hayat normale dönünce çok güzel bir elbise ve pasta alacağım sana.

  • grand jatte adası’nda bir pazar günü öğleden sonrası adlı resim, seurat’ın en önemli eserlerinden birisidir ve noktacılık anlayışının ilk başyapıtı olarak kabul edilmektedir. her zaman olduğu gibi sanatçı, bu resim için açık havada çok sayıda ön çizim yapmış, daha sonra asıl resmi atölyesinde tamamlamıştır. anıtsal boyutlu bu eser, ikinci bağımsızlar salonu’nda sergilenmiştir. resim, hafta sonlarını kent yakınındaki bu dinlence yerinde (grand jatte adası) geçiren parislileri konu edinmiştir. geniş tuval yüzeyi üzerinde sabırla çalışan seurat, herbiri düşünülerek yapılmış sayısız fırça vuruşu ile mekanı, doğayı ve çok sayıdaki figürü biçimlendirmiş, ışık yansımalarını ve gölgeleri tanımlamıştır. son halini verebilmek için üzerinde neredeyse iki yıl çalıştığı süreçte, grand jatte adası’na sayısız ziyarette bulunmuş, atölyesinde sanatsal hesaplaşmalarla dolu saatler geçirmiştir. sonuç, modern sanatın erken başyapıtlarından birisidir.
    ____ iktibasdır____