hesabın var mı? giriş yap

  • lise yıllarım.. bir arkadaşın uzak bir semtteki evine ulaşmaya çalışıyorum.. arkadaş, evini dolmuş güzergahı üzerinden landmarklar vererek tarif etmiş bana.. "şu binayı görünce ayağa kalk, ışıklara gelince 'inicem' de.. aman kaçırma ışıkları!" filan diye.. stres içinde işaretlediği yerleri görmeye çalışıyorum, gördükçe de verdiği talimatlara uyarak ilerliyorum..

    derken o falanca binayı gördüm, ayağa kalktım.. ışıklara 25-30 metre kala "inecek var!" demeye niyetli bi şekilde kapıya ilerledim lakin muvaffak olamadım.. çünkü ön göğüste kocaman kırmızı harflerle yazılmış "bismillahirrahmanirrahim" yazısı nöronlarımın en düğüm olanlarını harekete geçiriverdi*"bismillahirrahmanirrahim" diye haykırıverdim.. dolmuş ta zınk diye durdu üstelik.. kapı açıldı, bütün yolculara huşu çöktü, indim!

  • doğru kararla işten çıkarılmıştır. kurumsal kimliği olan bir yerde babanın kahveciden bozma kafesi gibi ortalığa krema fırlatamazsın.

  • inanılmaz yerinde tepkidir. türkiye'de eğitimsiz insanlara bu tip tepkiler verilmesi hususunda geç kalınmıştır. tepki verilmedikçe cesaret kazanan ve kendini her konuda haklı gören bir cahil ordusu oluşmuştur. verilmesi gereken doğru tepki budur. cahille sohbeti kesmeli, sözünün değersiz olduğu suratına söylenmelidir. ayrıca zamanında aysun kayacı'ya yapılan haksızlığı da tekrar hatırlara getirmiştir.

  • tam disari cikma asamasinda oldugum ve anneme bi miktar jole sordugum anda karsima cikan talihsiz aciklama.

    - al yavrum
    - vazgectim anne, kilicimi getir bana.

  • taraflardan biri diğerini rapor vermeye, her an ne yaptığı hakkında kendisini bilgilendirmeye zorluyorsa zorlanan taraf için bir süre sonra kabak tadı vermeye başlayacak ilişkidir. ortada sevgi hala varsa ve alışkanlık oluştuysa ve bu sebeple ilişki devam ediyorsa bir süre sonra rapor veren kişi artık basit yalanlar söylemeye başlayabilir. diğer tarafın bu basit yalanları yakalamasıysa travma etkisi oluşturabilir. rapor isteyen taraf karşı tarafın kendisine yeteri kadar değer vermediğini, kendisini önemsemediğini ve hatta aldattığını bile düşünebilir. tüm bu etkiler iki taraf için de zamanla büyük yıpranmalar yaratır ve sonuç olarak da ayrılığı doğurabilir.

    bir de kendi rapor veren insan vardır. karşısındaki istemese dahi onun içi rahat olsun diye her an ne yaptığını söyleme ihtiyacı hisseder. eğer karşı taraf da bu kadar düşünceliyse bu davranışların kendisinde yarattığı etki olumlu olur. fakat karşı taraf az biraz hödükse kendisini bir bok sanmaya doğru yol alabilir. hatta zamanla kendisini iki bok da sanabilir. karşısındakini cepte görür, ona göre davranır. cicim aylarındaki saygı ve sevgiyi kaybeder. çünkü karşısındaki zaten ona çok değer veriyordur, bırakamaz. bu kategoride olan insanlar da kendileri gibi düşünceli, naif, ince insanlarla karşılaşmadıkça üzülmeye mahkumdurlar* .