ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
akit'in meryem uzerli haberi
-
edep yahu!!!
meryem uzerli fani degilim ama sen kimsindir insanlari yargiliyorsun insan musveddesi. daha dun patlak veren tarikat seyhi olayini da boyle haber ettin mi? ensar vakfinda tecavuze ugrayan cocuklari da haber yaptin mi?
batili laikci yasammis, kicimin kenari...
edit: su basliga bi el atsak
(bkz: sma tip 1 hastası ada’ya umut ol kampanyası)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
?'özcan deniz "woody allen'ın kıskanacağı bir film çekmek isterim" demiş. woody allen'ın haberi olacağı bir film çeksen yeter be abim.
şiddet gören kadın polis çağırmamalı
-
devamında şöyle diyor sayın lütfi şenocak:
“gazetede okudum, futbolcunun biri, eşi olan brüksel güzelini otel odasında dövmüş, önemli haber. erkekte bazı şeyler olmuş, başkası mı var diye, kafasından farklı düşünceler geçmiş. bu sporcu arkadaşa hemen bunun olmadığını diyanet’ten ilgili birileri gidip anlatsa, belki de evlilikleri kurtulacaktı. yazık boşanıyorlar.”
yani "bunun olmadığına" inanmak için adamın karısını değil imamı dinlemeliymiş. gerçekten de harika bir evlilik kurtarma formülü.
james naismith
-
modern basketbolun mucidi olan kanadalı beden eğitmeni. oyunun ilk kurallarını da yine naismith belirlemiş ve ilk olarak 1892 tarihinde çalıştığı okulun spor salonunda öğrencilerine oynatmıştır. ancak naismith’in basketbolu yaratırken muhtelif tarih kitaplarında bahsedilen mayas isimli kızılderili kabilesinin tlahiotenle ya da tlaşti isimli oyunundan etkilendiği söylenmektedir. naismith’in modern dünyaya uyarladığı oyun, kısa sürede tüm amerika’ya yayılmış ve olimpik sporlar arasına dahil edilmiştir. oyun, aynı hızla avrupa’ya da sıçramış ve ilk olarak paris’te bir basketbol sahası inşa edilmiştir. hayatını basketbola adamış dr. james naismith, 1925 yılında amerikan cemiyeti aracılığıyla türkiye’de yayınlanan ve ahmet robenson’un türkçe’ye çevirdiği bir basketbol tanıtım makalesine de imza atmış ve basketbolun türkiye’de tanınmasına büyük katkıda bulunmuştur.
http://ydemokrat.blogspot.com/…turk-basketbolu.html
dünyanın en güzel mesleği
-
(bkz: vedat milorluk)
suudi arabistan'da türk bayrağı krizi
-
kriz mriz değildir. kriz olması için, türk bayrağı olmadığı için bizim bakanın "kardeşim benim bayrağım burada olmayacaksa ben burada oturmam" demesi gerekirdi.
ne krizi? paşa paşa oturup poz vermiş.
ekşi sözlük'teki kötü insanlar
-
var bu insanlar.
basbaya kötüler.
bakıyorum bazen yazarın yazdıklarına, direkt "kötü lan bu adam" diyorum.
insanları birbirine düşürmeye kasıyor, birilerinin başlıklarının altına düşmanın başına gelmesin diyeceğin şeyleri inşallah diye yazıyor. başka yazarların nick altında ilkokul oyunları döndürüyor. mesajla küfrediyor. insanlığa imtihan ibne. ve troll'de değil. bunları eğlencesine falan yapmıyor. gerçek hayatta sahip olduğu kişiliği neyse o adamın. *
şu güzel ortamı bozuyor.
inşallah gerçek hayatta böyle bir insanla karşılaşmam dedirttiriyor.
basbaya kötü.
ibb caz konserinde alkol satışı yapılması
-
caz konserinde gul suyu serbeti mi satilacakti. sirada belturlar var.
17 haziran 1970 italya batı almanya maçı
-
1970 meksika dünya kupasının unutulmaz yarı final mücadelesi. bir epik tiyatro sergilenmişti estadio azteca'da. stadı dolduran yüzbini aşkın taraftar bir şölene tanıklık etmişlerdi...
roberto boninsegna, luigi riva, sandro mazzola, giacinto facchetti'li italya, sepp maier, berti vogts, karl heinz schnellinger, kaiser, uwe seeler, gerd müller ve wolfgang overath gibi bugün bile ezbere bildiğimiz oyuncuları bünyesinde barındıran almanya. bir de yedekten giren siegfried held de var ya neyse. efendim boninsegna ile öne geçer italyanlar. golde riva'nın parmağı, boninsegna'nın da yarım vole vurmuş ayağının parmağı vardır. sonra devreye almanlar girer. kaiser takımını ateşleyeme kalksa da, italyanların inter'li kaptanı facchetti'nin façasından geçilmemektedir. hayatı o gün itibarı ile yarılamaya hazırlanan otuzdörtlük uwe babanın gazı ile almanlar sağlı sollu gelirler gök mavilerin kalesine. bu güne kadar neden yolumun düşmediğini bir türlü kestiremediğim jürgen grabowski döktürmektedir. maçın ilk yarısında başka gol olmaz.
ikinci yarı yine almanların dalga dalga geldikleri bir heyecan fırtınasına sahne olmuştur. seeler, müller herkes yoklar kaleyi. lakin kalede direnen vardır. enrico albertosi dimdik durmaktadır kalesinde. maçın belki de en kritik anı 67. dakikada yaşanır. kaiser, yapar yapacağını lakin hakem penaltıya hükmetmez. kaiser'in sorunlu omzu da bu anda devreye girer. almanlar değişiklik haklarını kullandıklarından, imparator sahada kalır. bizim sigi held'in bir şutu nerdeyse ağlara girecekken çizgiden çıkartır italyanlar. maç arık böyle bitecek derken, grabowski'nin ortasına schnellinger vurur, maça eşitlik gelir. schnellinger millî forma ile ilk golünü atmak için bir dünya kupası yarı finalini seçmiştir adeta. uzatmalarda gelen bu gol malumumuzdur zira futbol doksan dakika sürer ve almanlar kazanır.
lakin papaz bu sefer pilav yemez. zira belki de futbol tarihinin en güzel uzatmaları yaşanır meksika'da. bir almanlar, bir italyanlar derken gol düellosuna sahne olur azteca. tam beş gol görür izleyiciler bu yarım saatlik sürede. son gol, maçı ve finalisti tayin ederken, altın bir çocuğun imzasını taşımaktadır...
(bkz: gianni rivera)