hesabın var mı? giriş yap

  • nadya'nın bir çubuğu tek eliyle sokmuşken ikinci eliyle destek vererek karşı takıma poanı altın tepsiyle sunduğunda sesi soluğu çıkmayan ağzı bozuk bozok'un, yine dolduruşlara gelip böğürdüğü yarışma.. ayrıca nadya '' çocuğunu bir daha göremeyeceksin, bir daha sultan'ı göremeyeceksin, bir daha annemi, babamı göremeyeceğim'' falan diyerek milleti karşı grubun üzerine püskürttü resmen.. sanırsın sadece kazanana yaşam hakkı veriyorlar, eleneni konseyden sonra vuruyorlar..

  • 1680 yılında etiler yoktu, diyerek başlanması gereken soru. etiler, adını etibank'ın yaptırdığı konut kooperatifinden alır. etibank da cumhuriyet sonrası açılan ve selçuklu öncesi anadolu medeniyetlerini (sümer, hitit*, akad*) isim olarak benimseyen bir bankadır. etiler'in olduğu bölge 18. yüzyıla kadar ormanlık araziydi. kışın kurt inerdi. bölgeden bir arazi 18 yüzyıl sonlarında kaptanı deryaya tahsis edilince levend* adını aldı. bugünkü levent mahallesinin kurulması ise 1950lere kadar bekleyecekti*.

    eyüp ise bizans döneminden beri bir yerleşmeydi, sahabelerden eyüp el ensari ve ordusunun 7. yüzyıl sonunda kapılarına dayanıp bozguna uğradığı konstantiniyye surlarında yer alan bir bizans toprağıydı. 15. yüzyılda konstantiniyye osmanlılar tarafından alındıktan sonra fatih sultan mehmed, ilk kuşatmayı yapan eyüp el ensari'nin mezarını aratmaya başladı. kuşatmayı yapan müslümanlar, surların dışındaki bir manastır mezarlığının dışına gömülmüşlerdi. akşemseddin rüyaya yatıp mezarın yerini tesbit edince burası türbe yapıldı, ve üzerine görkemli bir cami yaptırıldı. cami son haline gelene kadar epey elden geçmiştir. eyüp uzunca bir süre şehir dışında bir köy, mezarlık ve ruhani mekan olarak kaldı.(tarîh-i sultan süleyman, nakkaş osman, 1580*)

    1680 yılında muhtemelen eyüp'ten, konstantiniyye'den gelirken bindiğiniz atla haliç kıyısına kadar gidip, kayıkla karşıya geçip, galata'dan yukarı ormanın içine doğru da eşrafın "delü mü sikdü acep?" bakışları arasında at üstünde gidebilirdiniz.

  • şirket içinde kovulma eşiği akşam çıkarken sandalyesini yamuk veya masasını dağınık bırakması olan (abartmıyorum) çalışanların yaptığı videodur.üç sene önce toplu olarak tazminatsız kovulan arkadaşlarınızdan utanın bari diyeceğim de sizin de işgüzar yöneticilerin kurbanı olduğunuz videodaki yapmacık hareketlerden belli zaten.

  • 1960'ların başında abd'de ornette coleman, don cherry, cecil taylor, eric dolphy, charlie mingus ve john coltrane'in yenilik arayışları sonunda ortaya çıkan caz okulu.
    new thing (yeni şey) diye de adlandırılan free caz, geleneksel kalıpları yadsıyarak hem müziği hem kültürü özgürleştirme çabasıdır. tümüyle özgür doğaçlamadan yana olan free cazcılar, ne melodi çalmaya yanaştılar, ne armonik dokuyu gözettiler, ne de düzenli tempoyu sürdürdüler. 1960’ların ikinci yarısında doruğuna ulaşan bu akım uzun tartışmalara yol açtı. gerçekte “free cazcılar”ın çoğunun başkaldırısı yalnız estetik olmakla kalmıyordu; daha geniş kapsamlı ve siyasal nitelikliydi (marxist sol). (bkz: john coltrane)