hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • yeni albüm çıkarmış fantaazi müzik icraacıları tarafından posterlerde, afişlerde, kaset kapaklarında sergilenen duruştur. kafanın italik duruşuyla satıştan beklenen gelir arasında çok doğru bir ilişki vardır. bu duruşun duayenleri arasında, mahsun kırmızıgül'ü, ibrahim tatlıses'i, özcan deniz'i ve yeni yeteneklerden bayhan'ı sayabiliriz. emrah dinçer hem italik hem bold olarak durur ki ayrı bir başlık konusudur, belki de değildir.

  • bein 3 veriyormuş saran 5 veriyormuş tff saranın teklifini kabul etmiyormuş sizde burada neden etmez, nasıl etmez diyorsunuz.
    bein el altından kimlere ne paralar ödüyordur allah bilir, saran sözleşme neyse onu ödeyecek
    bein elden birilerine peşkeş çektiği paranın miktarını artırsın bu ligede 5 kuruş para vermiyorum desin, saranda teklifini 10 katı artırsın kazanan gene bein olur.
    kulüplermiş, türk futboluymuş, oymuş, buymuş kimin umrunda önemli olan bu işten birilerinin cebine para girebilmesi.

  • murat ülker, aralarında şok marketlerinin de olduğu zincir marketlere yönelik "fahiş fiyat" suçlamalarına cevap verdi. marketlerin buradaki en zavallı kesim olduğunu belirten ülker, "milletin aklıyla alay etmeye lüzum yok" dedi.pladis yönetim kurulu başkanı murat ülker, aralarında şok marketlerinin de olduğu zincir marketlere yönelik "fahiş fiyat" suçlamalarına yanıt verdi. ülker, gazetecilerle sohbet toplantısında "fahiş fiyatlar" hakkında açıklamada bulunarak, zincir marketlerin fahiş artışların sebebi olarak gösterilmesinin milletin aklıyla alay etmek olacağını savundu.
    "biz yüzde 1 kazanıyoruz, bunu indirsek ne olur?"
    türkiye'nin büyük bir planlama sorunu olduğunu söyleyen murat ülker şunları kaydetti:

    "bir sene dağ-taş soğan dolu ertesi sene piyasada soğan yok. marketlere yükleniyorlar. marketçi alıp satıyor. parasını üreticiye ödüyor. yani milletin aklıyla alay etmeye lüzum yok. herkes akıllı herkes bakkala gittiği zaman kim kaç para biliyor. ve herhangi bir fahiş fiyat varsa asla satılmıyor öyle bir şey yok. millet aptal mı? biz yüzde 1 kazanıyoruz, bunu indirsek ne olur?

    "sadece domateste 35 milyon lira zarar ettik"
    daha pahalıya alıp ucuza satabilen biri doğmadı. o dönem domates fiyatları indirildi. sadece domatesten 35 milyon tl zarar ettik. türkiye'de enflasyon yüzde 19 civarında, üretici enflasyonu ise yüzde 45. yani aradaki fark aslında biz üreticilerin ne kadar fedakarlık yaptığının kanıtı.

    "market buradaki en zavallı kesim"
    artık herkes tl'nin değerlenmesi için çalışması gerekiyor. neden başkasının parasının değer kaybetmesini bekliyoruz. ya bu memleketin planlamacısı yok mu? market buradaki en zavallı kesim. alıyor, satıyor. desen ki, 'aldığın fiyata satma' o zaman hakikaten alaeddin'in cini lazım. 'aldığın fiyata satmayacaksın.' nasıl olacak bu iş?

    "patates bir sene sonra yığıldı kaldı"
    mesela ne oldu patateste. patates hiç satılmadı niye? patatesin çoğu bu hamburgercilerde, büfecilerde satılırdı. bu satılmayınca dağ taş patates oldu. şimdi tekrar açılıverince de, patatesler bozuldu tabi, patates yok oldu şimdi de. e tabi var yok yaparsan bunun fiyatı da aşağı yukarı oluyor."

    kaynak

  • beyaz ışık yani gün ışığı bir prizmadan yansıtıldığında ışık tayfı sırasıyla mor, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı renk dalga boylarına bölünür. bunlar da sırasıyla 50*, 40*, 70*, 30*,45* ve 65* nanometrelik dalga boyu aralıklarına sahiptir. görüldüğü üzere yeşil en geniş aralığa sahip renktir* ve olay gün ışığından en fazla yararlanmak üzerine kurulu yapılarıyla bitkiler söz konusu olduğunda bitkiler için en iyi seçim evrimsel olarak yeşildir.

  • atatürk'ün şıklığının dikkat çektiği görüntüler. öyle böyle giymiyormuş adam, her giydiği ayrı güzel. görüntüler çok değerli. halkın liderinin nasıl halkla beraber iç içe olduğu görülebilir. o zamanlar bile o kadar düşmanı varken deniz kıyısında sadece bir çocukla denize girebilmek her lidere nasip olmaz. keşke o dönemlerde yaşayıp kendisiyle tanışma şerefine erişebilseydik.

  • bakmak.

    mütemadiyen bakmak.

    ne yazık ki çok bakan bir milletiz. insanlar parkta, sokakta, işte, metroda, otobüste, avmde kimi görse mal mal bakıyor.
    kadın erkek farketmez, güzel kadına ayı gibi, hafif dekolteliye ejderha gibi bakıyor. küpe takan adama bakıyor. saçı uzuna bakıyor. dövmeliye bakıyor. aykırı gördü mü feci kitliyor. metroda kitap okuyana bakıyor. telefonuyla oynayana bakıyor. kulaklıkla müzik dinleyene bakıyor. engelliye bakıyor. sağır dilsiz kendi aralarında işaret diliyle konuşanlara öküz gibi bakıyor. uzuna kısaya ayrı şişmana zayıfa ayrı bakıyor. sporunu yapana uzun uzun bakıyor, içkisini içene kıl kıl bakıyor. gülene, eğlenene, kahkaha atana fesat fesat bakıyor.

    bakmayın güzel kardeşim. bakmayın. bu kadar bakmayın. biraz medeni olun, kendi işinize bakın. kendi içinize bakın. dönüp bir aynaya bakın.

  • siparişimi verdim ama teslim adresi giremedim.

    19 osmangazi köprüsü
    5 otoyol
    4 havalimanı
    34 gemicik

    aldım, yine 10,000,000usd kaldı anasını satayım.

    onunla da çay alıp seçmenin kafasına atayım dedim ama kalmamış sanırım

  • eski takımına gol atmak. bunu yapan oyuncular umumiyetle sevinç gösterilerinden uzak duruyor.

    batistuta gibi gözleri dolanı yahut adebayor gibi rakip takım taraftarlarına depar atarak koşanı saymazsak genelde işler böyle yürüyor.

    bütün sözlüğe ve hatta bütün ülkeye malum olan golden sonra hamit'in tepkisini merak ettim. ( o an etmedim elbet, o an kardeşimle gol kutlaması yapmakla meşguldum ) doğduğu, büyüdüğü kentin takımına, eski takımına gol attıktan sonra hamit ne yapıyor?

    armayı öperek, galatasaraylı taraftarların olduğu tribüne koşuyor. hem kime bağlı olduğunu gösteriyordu hem de aslında bizzat kendi çocukluğuna koşuyordu. o tribündekilerin büyük bölümü almanya'da yaşayan türklerden oluşuyordu ve hamit bir zamanlar onlardan biriydi. bir türk takımı, bir alman takımına kaybettiği zaman ertesi gün; işe, okula başı önde gidenlerden biriydi. kimsenin başı öne eğilmesin diye vurdu ve golü attı.

    bir zamanlar neden türk milli takımını seçtin sorusuna; benim için başka bir alternatif söz konusu değildi zira kendimi türk gibi hissediyordum mealinde cevap veren oyuncu, hem buradaki galatasaraylı taraftarları hem de almanya'da yaşayan türkleri mutlu etmeyi başardı.

    prekazi; topun canı var, der. canı istemezse top, gol olmaz. topun canı var da direğin yok mu? bu sefer içeri aldı.

  • tadilat halindeki bir binaya giriş için yöneldiğim sırada telefonuma tanımadığım bir numaradan boş mesaj gelmesi. mesajı okumak için telefonu elime almam bu arada bir kaç saniye kaybetmem ve hemen akabinde tepeden dikey uzun bir inşaat demirinin düşmesi.
    sonra defalarca kez mesajı gönderen numarayı aramam ama hattın kapalı olması.

  • sobanın üstüne tükürüp "tıpıstttt" sesini duymamış bi' çocuk. yazık. evet.

  • fatih terim'in, bu maçta taktik değişikliğine gideceği konuşuluyor kulislerde. "haydi aslanlarım" yerine "haydi kaplanlarım" taktiği ile oynayacakmışız.

    edit: bu taktik de tutmadı. çek cumhuriyeti maçında allah ve kitap içeren bir taktik bekliyorum.