hesabın var mı? giriş yap

  • tam 1 senedir hastanelerde doğru dürüst kendime ortopedi anneme ise kardiyoloji randevusu bulamıyorum. tam 1 senedir! neden biliyor musunuz? sağlık sisteminin yavaşlaması yüzünden.

    ister aşı ol ister olma. sokaklardan ekmek toplayan insanların olduğu bir ülkede gerçekten insanların aşı vs olup olmaması umurlarında mı sanıyorsun? aşı olmazsan ne mi olur? sağlık sistemi çökmeye başlar. yarı kapasitede hizmet veren doktorlar, covid birimlerine kaydırılmış sağlıkçılar derken kimse normal sağlık hizmetini alamaz olur. bir de sinirle yazmış; "huaaa size ne kardeşim aşı olayım olmayayım huaaa".

    şubat 2020 tarihinde birleşmiş milletler ülkelere covid salgınına karşı sağlık sistemlerinin koruyacak önlemler almalarını önerdi. daha virüs türkiye'de yokken. ilk günden beri aşının da maskenin de yasakların da tek amacı sağlık sistemini ayakta tutmaktı. bir rapor vardı 2016'ya ait sanırım. hemen bugün ülkede ki tüm hastaneler hizmet vermeyi durdursa günlük ortalama 13bin insanın ölme ihtimali üzerine senaryolar vardı.

    vazgeçin artık şu aptalca "aşı olsam da hastalık bulaşacak hüüü" zırvasından. aşı zaten ağzınızı yüzünüzü yok eden bişey değil. adam daha aşı olunca virüsü kapsa dahi daha rahat atlatacağını anlamamış, aşının virüsü yok ettiğini sanıyor gelmiş burada tespit sıçmış. yazık günah soluduğunuz havaya.

  • yılmaz güney'dir. şöyle bir hikâye var, ne kadar doğrudur bilmiyorum.

    "bir gün nereli olduğumu sordular.

    - babam sivereklidir dedim.
    siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar.
    - nerdedir bu siverek? dediler.
    - siverek napoli'nin kazasıdır dedim.
    düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar.
    - biz italya'yı çok iyi biliriz. yanlışınız olmasın. napoli'nin böyle bir kazası yoktur.

    siverek italya'da olsa bileceklerdi. siverek urfa'nın bir kazasıydı. urfa da türkiye'nin bir şehriydi.

    bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; italya'yı bilirler, fransa'yı bilirler. çinistanı, falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler."

    yılmaz güney

  • az once cumhurbaskani sifati ile birinin

    - chp, mhp, hdp'ye oy vermeyin, pisman olursunuz.

    cumlesini sarfettigi yayindir.

    akabinde de

    - bunu soylemek zorundayim. halkimi uyarmak benim gorevim.
    uyarmazsam halkim bana yolda, sokakta hesap sorar.
    neden bizi uyarmadin ? diye.

    seklinde devam etmistir.

  • ayağında terlik olan biri bacak bacak üstüne atmışsa terliğin topuğuna vurup ayaktan fırlamasını sağlamak. harika.

  • sistemle birlikte, okuma kültürünün/alışkanlığının olmamasından ötürüdür. yekta kopan'ın okumakla ilgili şahsi olarak şöyle güzel bir lafı var; "ben okumayı seviyorum. yolda, yerde bir gazete parçası, bir şey görsem eğilip okuyorum." okumayı söktüğü andan itibaren hayatı boyunca okuyan insan, eğitim sistemi iyi veya kötü olsun, kendini geliştirebilir ve bir şekilde eğitebilir. sırf türk eğitim sistemi değil, dünyadaki eğitim sistemine de çok anlam yüklüyorsunuz - işinde çok başarılı ve über zengin insanların yarısı neredeyse üniversite terk. kaçının lisede ortaokulda hangi derslerde ne kadar başarılı olduğu muamma. ama bir insan kendi kendini geliştirebiliyorsa, eğitim sistemi ona ancak destek olur ve 1 adım atabilecekken 2-3 adım atmasını sağlar - sen 1 adımı bile atamıyorsan, sistemde hata aramayacaksın.

    ama bu, türk eğitim sisteminin pezevenk olduğu gerçeğini değiştirmiyor. (bkz: seni pezevenklerin elinden ben kurtardım)

  • arşimet: lan oğlum buraya bak buraya! suyun kaldırma gücünü buldum!
    newton (elinde elma sektirerek): peki bu ne bu elimdeki?
    arşimet: vay ipnee.. yerçekimini mi buldun lan?
    newton: heralde... sabah graham aradı, o da bir şey bulmuş ama söylemedi.
    arşimet: aradı mı? nasıl aradı?
    newton: lan bi dakka...
    ikisi birden: vay ipne... telefonu bulmuş!

  • kadın çığlık atarak “telefonu alsana” dediğine göre konu gene aynı.
    yalanarak milletin karısını, kızını çekip, sağda solda yayınlıyorlar ve yetkili hiç kimse bundan rahatsız olmuyor.

    sadece oy kaygısı vs değil bu kadar göz yumulması.

  • allah belanızı versin.

    adam aile geçindiriyor. milyonlarla vergiyi cebine indirenlere, kaldırımı gasp edenlere, belediyelere para yedirip iş gördürenlere gücü yetmeyen zabıta gariban bir adama artistlik yapıyor.

    aldığınız maaş haram zıkkım olsun size..

    ayrıca baston kullanma sebebi 15 temmuz darbe girişiminde yaralanmış olmasıdır.

    adaletinizi .....

    amirinizi de ayrıca .....

    edit: 15 temmuz gazisi değilmiş. dün bütün sosyal medyada bu şekilde bilgi verildi. yanlış bilgi için özür dilerim.

  • 2002'de türkiye krizin etkisinden yeni yeni çıkmışken erken seçim lafını ortaya atıp bunalmış halkı "yeni umut" akp'nin kucağına atan,

    2007'de cumhurbaşkanlığında akp'ye destek çıkan,

    2015'te daha seçim akşamı akp'nin 13 yıldır ilk defa iktidardan düşürülebileceği gün çıkıp yine erken seçim isteyip halkın, "bunlar bi bok yapamayacak biz yine akp'ye verelim" diye düşünmesini sağlayıp kasımda akp'yi tek başına iktidara taşıyan,

    ve nihayet ortada uzun zamandır lafı bile dolanmayan başkanlığı durduk yere gündeme getiren devlet bahçeli'nin atacağı düşünülen kazık :)