hesabın var mı? giriş yap

  • ulan ülke de milyonlarca turist değil mülteci var istilacı var hala renkler güzeldir betimlemesi yapıyor nagehan. ya halk istemiyor halk, bütün anketlerde min %60 suriyeliler afganlar gitsin çıkıyor ve hala kozmopolitliğin güzelliğini falan anlatıyor ,falafel yiyeceksen seni suriye topraklarına alalım nagehan!

  • ezelden beri müteahhitlerin parası bitince ya inşaat durur ya da kaçar giderler milletin parasını toplayıp. buna eylem demeyi hangisi akıl ettiyse tebrik ediyorum çok havalı olmuş.

  • berkeley'in düşünce sistemi, kendisinin şu sözleriyle özetlenebilir: "kendilerini gördüğümüz ve dokunduğumuz, bize algılarımızı verdikleri için nesnelerin varlığına inanırız. oysa algılarımız sadece zihnimizde var olan fikirlerdir. şu halde algılar aracılığıyla ulaştığımız nesneler fikirlerden başka bir şey değildirler ve bu fikirler, zihnimizden başka yerde bulunmazlar zorunlu olarak… bütün bunlar madem ki sadece zihinde var olan şeylerdir, öyleyse evreni ve şeyleri zihnin dışında varlıklar olarak hayal ettiğimizde, yanılmaların içine düşmüş oluyoruz demektir… öyleyse bizi çevreleyen şeylerin hiçbirinin bizim zihnimizin dışında bir varlığı yoktur."

    çeşitli örnekler vererek daha da detaylandırılabilecek bu görüş, materyalistler tarafindan, kendi içinde tutarlı olarak çürütülememiştir. kısaca anlatmaya çalışmak gerekirse bunun nedeni şudur: materyalistler, görüşleri gereği, tek mutlak gerçeğin "madde" olarak isimlendirilen ve beş duyu ile algıladığımız evren olduğunu kabul ederler. bu kabullerin somut dayanağı olarak da, yine algılanan evrenin kendisini gösterirler. ve kısaca derler ki; bu evreni bilim yolu ile incelersek, maddeyi madde algılamaktadır.

    halbuki burada materyalistlerin atladıkları çok önemli bir nokta vardır ki, kendilerinin dahil, tüm insanların yaptıkları, yapıyor oldukları, veya yapacakları gözlemler yine kişilerin algı dünyaları içerisinde olacaktır. "algı"ya bakarak da, algının dışında olduğu varsayılan "maddesel" bir dünyaya kanıt getirilemez.(bu aynı insanın rüya görürken birisinin ona aslında gördüklerinin birer hayal, algı olduğu anlatılırken, "hayır, algısal dünyamın dışında bir de bunun aynısı maddesel dünya var" demesinden farksızdır.)

    ayrica, hiçbir kimse kendi algı dünyasının dışına çıkıp, dışarıda gerçekten madde var mı, yoksa yok mu kontrol edemeyeceği için, bu konuda kesin bir kanıt öne süremez.

    bu yüzden, örnek olarak bertrand russell -ki kendisi yakin tarihin en baba materyalistlerindendir- berkeley'in anlattığı bu gerçeği çürütememiş, felsefenin problemleri adlı eserinde durumu şöyle değerlendirmiştir:
    "berkeley, herhangi bir mantıksızlığa düşmeden, maddenin varlığını reddetmenin mümkün olduğunu ve eğer bizden bağımsız olarak birşey mevcut olsa bile duyularımız tarafından algılanamayacağını, ispatlama onuruna sahiptir."

    yani bazılarının* "şairâne" yaptıkları gibi, hakaretler eşliğinde dizeler dizmekle bu görüş çürümemiştir; internette veya herhangi bir yerde, konu hakkında sağlam bilgisi olan ve görüşlerine romantik bağlılıkları olmayan materyalistlere konuyu açıp, görüşlerini sorduğunuzda, eger size objektif bir cevap vereceklerse, buna benzer açıklamalardan farklı şeyler duymanız olası değildir.

    (bkz: #8331974)

  • diger ulkelere kiyaslama yapin diyen mallara soyluyorum;

    ***senin cari acigin var mi? hatta bu cari acik gsyih'nin yuzde 7'si mi? (ve hatta gelismekte olan ulkelerde durumu en kotu olan turkiye mi degil mi? (bak bakalim ustune oturdugun sicak para bu acikla sana neler yapabilir?) (ustune oturdugun para giderse yurt disindan aldigin mallarin yarisini alamaz hale gelirsin demek bu grafik)

    ***sen bu acigi, uretimi arttirarak mi yoksa sicak parayla mi finanse ediyosun? (uretim artsa issizlik azalir di mi)

    ***dolar' daki 10 kurusluk her artis, yilda ozel sektore ekstra 10 milyar dolarlik borc yuku getiriyor mu getirmiyor mu? (gelismekte olan ulkeler arasinda en fazla faiz odemesi yapan dolayisiyla basit bi sebep sonuc iliskisi kullanarak, piyasada en az rekabetci sartlarda borc bulan ulke turkiye mi degil mi?)

    ***akp 11 yilda uretim ekonomisi uzerine mi calisti yoksa sicak para ekonomisi uzerine?

    ***eger uretim ekonomisi uzerine calistiysa, neden issizlik daha da artti ve bonus; neden gelir esitsizliginde dunya rekorlari kirmaya basladik?
    -akp'nin son 11 yilda sifirdan yarattigi kac tane dolar milyarderi vardir? bu cumhuriyet tarihi' nde bir rekor mudur degil midir? bu size gelir esitsizligini hatirlatmaz mi? (gelir esitsizliginin en onemli gostergelerinden biri gini)

    ***borc stogunun gsyih' ya oranini verirken neden bu kiyaslamayi gelismekte olan ulkelerle yapmak yerine gelismis olan ulkelerle yapiyorsunuz? yoksa onlarin karnesini baktiginizda(brezilya, cin, rusya vs vs), turkiye'de yaratilan ici bos-insaat odakli-ekonomi mucezisi' nin farkina mi variyorsunuz? uykunuz mu kaciyor?

    ***ulkenin borc stogunu karsilastirirken neden uzun ve kisa donem borc stoku diye ayrima gitmiyorsunuz? dediginiz gibi 3000 lira kazanirken (diyelimki 10000 lira borcunuz var), gelecek ay 9000 lira odemek zorundaysaniz, sizin uykunuz kacar mi kacmaz mi? ve siz hala borc yigidin kamcisidir, kariyi satar onumuzdeki ay 9000 lirayi kapatiriz mi diyorsunuz?

    ben size kizamiyorum bile artik. okumaktan, arastirmaktan acizsiniz. su linklere tiklamayacaginiz bile. ve o hep akp kaliplariyla yatip kalkicaksiniz.

    fatality bonus: turkiye 1990 larda dunya'daki en buyuk 16. ekonomiydi. bugun 17. olmasiyla ovunmeyin tasaklarinizi keserim.

    edit: bazı densizler, türkiye'nin dünya ekonomisindeki sırasına kanıt göstermediğim için mesnetsiz konuştuğumu söylemiş. (mavi ekran verdim bu arada) (112 tane link var entry'de ve hala benim kafadan attığımı söyleyebiliyor ???????????)

    neyse, biz yılmadan devam edelim.

    http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/152005.asp

    o zamanlardan bir haber. 1997'de türkiye dünyanın en büyük 16. ekonomisi kısmına dikkat!!

    edit 2: bir çok arkadaş sıcak para ile cari açık arasındaki ilişkiyi öğrenmek istemiş. güzel bi başlıkla anlatmaya çalışıcam. bizlerden ayrılmayın. =)

    edit 3: entryi duzenleyen ve insanlarin(!) okuyabilecegi bir formata sokan ntpl'e cok tesekkur ediyorum.

  • enflasyon ile ilgili çok mesaj aldım. türkiye de malesef eğitim kalitesi düşük olduğu için kavramların anlamını bilmiyoruz. enflasyon dediğimizde iç içe geçmiş iki kavramdan bahsetmek gerekli

    1- talep enflasyonu
    2- para arzından kaynaklı enflasyon

    talep enflasyonu çok sınırlıdır. etkisi geçicidir.

    örneğin pandemi olur. üretim durur. ama insanların temel ihtiyaçları alması gereklidir. üretim yok tüketim var.
    fiyatlar geçici olarak yükselir. ve doğal olarak enflasyon ortaya çıkar.

    2- para arzından kaynaklanan enflasyon

    burada sorun üretim miktarı aynıyken ortamda bulunan paranın artmasıdır.

    ortada 1000 birimlik değer var.
    ülkede de 10 bin birimlik türk lirası var.

    her 1 birimlik değerin fiyatı 10 tl dir.

    günün birinde merkeze bankası kredi genişlemesi, para basmak gibi yöntemlerle sisteme para enjekte ederse ne olur. örneğin bin birimlik para sisteme ekledi.

    1000 birimlik değer.
    11 bin birimlik türk lirası olur.

    böylece artık eskiden

    10 tl ye aldığın herşeyin fiyatı 11 tl haline gelir.

    doların fiyatı 10 tl ise 11 tl olur
    süt 5 tl ise 5.5 tl olur
    ekmek 2 tl ise 2.2 tl olur

    bu para arzı enflasyonudur.

    şuan süt fiyatlarına zam geldi.
    ekmek zamlandı diyoruz ya

    aslında doğru ifade
    türk lirası süt ürünleri karşısında değer kaybetti.

    doların fiyatı artmadı
    türk lirasının dolar karşısında değer kaybetti.

    enflasyonun ne olduğunu anlamak için size bir örnek daha vereyim.

    balıkçısınız. hamsi avlıyorsunuz

    1 kilo hamsi ile 2 kilo domates alabildiğinizi düşünün.

    o sene av bereketli geçti.

    denizden çok fazla hamsi çıktı.

    bu sefer ne olur.

    1 kilo hamsi ile 1.5 kilo domates alabilirsiniz.

    böyle bir durumda balıkçılar federasyonu başkanı çıkıp deseki balıkçılara.

    domates lobisi balıkçılık sektörünü bitirmeye çalışıyor. domates fiyatlarını yükseltiyor.

    ne dersiniz.
    saçmalama. balık bol o yüzden hamsinin fiyatı düştü dersiniz.

    karadeniz merkez bankası dostlar.
    balık türk lirası

    balık çoğalırsa, merkez bankası kardenize kredi ve para basma ve diğer yöntemlerle hamsi eklerse

    balığın fiyatı düşer.

    domatesin fiyatı sabit.
    düşen balığın fiyatı

    şuan süt fiyatları et fiyatları artmıyor.
    türk lirası değer kaybediyor.

    keşke süt fiyatları artsa
    keşke et fiyatları artsa

    eğer öyle olsaydı çiftçi para kazanmaya başlar. kazandığı parayla yeni inek alır. başka insanlarda inek beslemek çok karlı. bende besleyim der. böylece inek sayısı artar.

    böylece uzun vadede inek fiyatları düşerdi. süt et

    ama şuan süte zam gelmiyor. şuan türk lirası herşeye karşı olduğu gibi süte karşı da değer kaybediyor.

    bu yüzden süt zamlanmadığı için fiyatı sabit hatta göreceli olarak ucuzladığı için süt üreticisi kar etmeyor bilakis zarar ediyor.

    süte zam gelmediğini nereden anlayabilirsiniz.

    çok kolay.
    bulgaristan dan insanlar gelip türkiyeden market alış verişi yapıyorsa demek ki ürünlere zam gelmemiş.
    bilakis ürünlerin fiyatı düşmüş demektir.

    saçmalama demeyin. evet et fiyatları 50 tl den 100 tl ye çıktı.
    ama burada fiyatı artan zamlanan etin fiyatı değil

    tl et ve süt ürünlerine karşı değer kaybetti.

    çünkü merkez bankası karadenizdeki balık sayısını artırıyor.

    çözüm

    balık sayısı azalacak

    piyasadan türk lirası çekip yok etmek lazım.

    dolar/tl
    ekmek/tl
    makara/tl kurlarında fiyat artışı olmasın isteniyorsa tl lirası miktarı azalacak.

  • üniversitenin son senesinde staj yapıyorum. çalıştığım yerin yanında da lise var. öğle arasında çıktım iş yerinden. bi servis şoförü kapıları açık olan servisten bağırdı, nereye gidiyorsun gel seni de bırakiyim diye, ben de bizim şirketin servisi sanarak bindim. ee niye bu saatte çıktın dedi, ben de bugün yarım gün dedim, adam fatal error verdi tabi çünkü bayram değil seyran değil okul niye yarım gün olsun asdgmjmg sonra kaçıncı sınıfsin dedi, ben orda çaktım naneyi, son sene dedim, aslında teknik olarak yalan değil ama lise değil üniversite son tabi:) iki dakika sonra sevinsem mi üzülsem mi napacağımı bilemez halde indim servisten.

  • nejat işleri öpen o dudaklar nası şahanı öper lan? attan inip neye binmiş tanımlayamadım bile, valla yün dişlemiş gibi oldum içim kıyıldı.