hesabın var mı? giriş yap

  • delikanlı kadınmış, senin de verilmiş sadakan varmış. keşke biraz daha erken olsaymış ama kötü bir evliliğin olmasından her türlü daha iyidir. geçmiş olsun.

  • ekşi sözlük yazarlarının maç hakkındaki sikimsonik tahminlerini kimsenin sallamadığı maç.

    amk varsa sağda solda okuduğunuz ilginç bir bilgi, bir anektod, bir foto, bir video yazın şuraya.

    atletico alır.

    madrid alır.

    final maçı haliyle 2 takımdan biri kazanacak aynı şeyleri daha ne kadar tekrar edeceksiniz amk.

    gol dakikası veren var, bunun çocukluğuna inmek lazım. bu ne ilgi budalalığı.

  • havuç suyunun faydaları hakkında araştırmanın yapıldığı 2020 yılı tarihli bir makalede havuç suyunun besin profili incelenmiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

    "endüstriyel üretim havuç suyunun besinsel ve biyolojik değerini karakterize eden parametreler üzerinde bir çalışma gerçekleştirilmiştir. bu deneylerin sonuçları, referans kitaplardan ve bilimsel yayınlardan havuç suyunun bas(biyolojik olarak aktif maddeler) profillerinin verileriyle karşılaştırılmıştır.

    oluşturulan besin profili, 30'dan fazla besin maddesi ve bas içeriği ile ilgili verileri içermektedir. sükroz, havuç suyundaki baskın karbonhidrattır; glikoz ve fruktoz konsantrasyonları önemli ölçüde daha düşüktür. organik asitler arasında l-malik asit baskındır, oysa sitrik asit içeriği genellikle l-malik asitinkinden 5-10 kat daha düşüktür. havuç suyunun toplam asitliği düşüktür, 100 cm^3 meyve suyunda ortalama 0,25 mg organik asit bulunur. havuç suyu, birçok vitamin ve mineral açısından nispeten zengin bir kaynaktır. ortalama olarak bir porsiyon (200-250 cm^3) endüstriyel havuç suyu, potasyum için önerilen günlük alım miktarının (rdi) yaklaşık % 18'ini, magnezyum için % 9'unu, demir için % 8'ini, bakır için % 12'sini ve manganez için % 14'ünü içerir. vitaminler büyük ölçüde ß-karoten ve diğer karotenoidler (bir porsiyondaki günlük ihtiyacın % 400'ünden fazlası) ve ayrıca niasin, biotin ve pantotenik asit ile temsil edilir(bunların her biri için bir porsiyonda rdı'nın yaklaşık% 7'si vitaminlerdir). porsiyondaki e ve k vitaminlerinin içeriği, sırasıyla günlük ihtiyacın ortalama % 17 ve % 10'udur. berraklaştırılmamış havuç suyu, 100 cm^3'te pektinler de dahil olmak üzere yaklaşık 1.1 g diyet lifi içerir (yaklaşık 0.2 g / 100 cm^3)görsel.

    araştırmanın sonuçlarına göre havuç suyu, e ve k vitaminleri, b grubu vitaminler: niasin, biotin, pantotenik asit, mineral maddeler: potasyum, magnezyum, bakır, manganez, demir gibi önemli bir küçük bas kaynağı olarak düşünülebilir."

    makalenin tamamına ulaşmak için; [carrot juice nutritional profile]. khomich lm, perova ib, eller ki. voprosy pitaniia, 24 jan 2020, 89(1):86-95

  • akgençlik çalışıyor.

    aylık öğrenci kart ücreti 109 tl, sadece okula git-gel yapsalar bir biniş 2 tl civarına denk geliyor. neredeyse bedava öğrencilere kart ücreti, kime bu numaralar?

    edit: destekleyen, desteklemeyen bir sürü mesaj geldi. şu anda artan gıda fiyatları nedeniyle bakkalımı protesto ettiğim için herkese dönemiyorum kusura bakmayın.

    bu arada bu öğrenciler akp'liler tarafından kandırılmamışsa, tamamen kendi insiyatifleriyle oradaysalar öğrencilerin yaptığını savunanlardan bu öğrenciler ile aşağıdaki linkteki adam arasındaki farkı açıklamalarını rica ediyorum.

    video linki

  • itü'den fahri doktora ünvanı almış, can dündar'a konuk olmuş. istanbul'a ilk gelişini anlatıyor:
    "cebimde iki buçuk liram vardı. kırşehir'den ankara'ya kadar da otobüs iki buçuk lira, ben istanbul'a gidiyorum. ankara'da otobüsten indim, çığırtkanın birine gittim dedim ki "ben istanbul'a gideceğim, param yok". elimde sazım var ya, "çal" dedi ben başladım çalmaya... sırası gelince çığırmaya gidiyor, geri geldiği zaman çal demesine gerek yok, alıştım çalıyorum. ne zaman vardıysam, ta gece yarısına kadar saz çaldım. en son otobüsün arkasında şöyle bir oyuk yer vardı beni oraya verdi, istanbul'a kadar ayakta geldim."

    - "neşet ertaş ayakta geldi istanbul'a, bugün de ayakta alkışlandı."

  • el cerrahisinin hassas bir ihtisas olduğunu vakti zamanında bir arkadaşımın iş kazası geçirmesi sonucu anlamıştım. tabi şimdi gelde bunu videodaki arkadaşa anlat.

    hepimiz kabul edelim adamın cüretkarlığı cehaletinden çok "elitlerin iktidarını yıkıyoruz" ayağına fetöcülerin doluştuğu harbiyeyi, "monşer bunlar" diyerek mülkiyeyi, şimdide "giderlerse gitsinler" diyen tıbbiyeyi ayağa düşüren zihniyetten geliyor. 20 yıldır iktidarda olan sadece bir siyasi parti değil bu zihniyet. işte anketlerde şaşırdığınız aç açık olmasına rağmen oy veren %30'un 29'uda bunlar, geri kalan %1'ide iktardan rantlananlar.

  • fazıl say'ın instagram hesabından yaptığı paylaşımda “repçinin vatan-millet-sakarya diyen marşı” ve “gülünç influencerların seçimi” diyerek norm-ender'in parla isimli marşını kötülemesidir. linkyahu birader herkes kendince bir katkı sunmaya çalışırken neden adamın yaptığı işi kötülersin? ha bana sorarsan sen kendi yaptığın marşı istediğin kadar öv, norm-ender'in bestelediği marş daha kolay söyleniyor ve daha akılda kalıcı. mesela 10. yıl marşına bak, bestesi ve sözleriyle söylemesi çok kolaydır. seninkinde bir anda üç kere şimşek diye bağırmamız sonra farklı tonlara geçmemiz gerekiyor. tamam sanatsal açıdan çok değerlidir kabül ama dillere pelesenk olacak bir marş değil. madem derdin 100. yıl ve atatürk, kendin besten tutmadı diye adamınkini boklamak neden ?

  • muthis eglenceli hadise.

    yakin zamanda kurbagalama yuzme hareketiyle ucabildigimi farkedip eski mahallemizi dolasmistim. hersey kendi kontrolumde ve cok eglenceliydi. ucarak bakkala girmis ve ulker cikolati gofret almistim. (sadece tahmin; kirmizi bir paketti) sabah uyandigimda "oha" dedigimi animsiyorum.

  • var olan ve native speaker olmayanlar arasında en çok hataya sebep olan farktır.

    home: genel olarak yaşam alanı. bu bi tren vagonu falan da olabilir.
    house: müstakil ev.
    apartment: apartman dairesi

    mesela apartman dairesine house diyemezsiniz. ama home diyebilirsiniz.
    aynışekilde house da home 'dur.

    ama home dendiği zaman neyin kastedildiğini anlamak için house mu apartment mı diye sormanız gerekebilir.

    edit:
    yoğunlukla " flat nerde hacı" diye mesaj aldım.
    flat'i de ekleyelim madem.

    flat: yoğunlukla her odası aynı seviyede bulunan mimariye sahip mekanlar için kullanılır.
    house kavramı hem ingiltere'de hem amerika'da genelde dubleks olur ya da bi bodrumu falan bulunur. o yüzden çok fazla flat denmez.
    eğer house 'un bodrumu yoksa ve sadece zemin katı varsa ona flat denilebilir. fakat bu özelliğe sahip bi mekan çoğunlukla apartman dairesi olduğu için apartment 'a da sıklılkla flatdenir.
    adı üstünde; flat. düz. plaka.

  • aslında tüm birincilerin yaptığını dürüstce söylemiş. derece yapanların çıkıp da "çok çalışmadım, sinemaya da gittim, gezdim de" demelerine inanmıyorduk zaten.