ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sigortalı olmayanların 213 tl ödeme zorunluluğu
-
şu anlama gelmektedir:
1- önce gerekli yere gidip o formu dolduracaksın ve sana her türlü özel harcamalarının hesabını soracaklar. misal ailenden, eşten dosttan, her neredense bir şekilde para almışsan ve onunla harcama yaptıysan sana gelirin var kardeşim senin diyecekler.
2- bununla kalmayıp evine gelecekler. evet evine gelip evini inceleyecekler, ailenle senin özeliniz olan eşyalarınıza bakacaklar. ve yine ailenin, eşinin dostunun vs. aldığı şeylere bakarak onları senin gelirinin de hesaplanmasında kullanacaklar. yani onları senin gelirin olarak yazacaklar.
3- bütün bunlar yapılan 26 yaşında, lisansüstü eğitimine devam eden, sadece babası çalışan ve ayda 900 tl alan 3 kişilik bir ailenin çocuğu bir öğrenci var diyelim. o öğrenciye diyecekler ki senin gelirin ayda 300 lira, o yüzden her ay 35 tl ödeyeceksin. bu uygulamayı savunan beyinsizler için tekrarlıyorum; o evde 3 kişi yaşıyor, eve giren para sadece 900 lira, evde çalışmayan 2 kişi var ve bunlardan biri hatırı sayılır miktarda eğitim masrafı (yol parası, lisansüstü eğitim olduğu için okuması gereken bir sürü kitap, okulda yeme içme parası... vs.) olan bir lisansüstü öğrencisi. ve sen o öğrencinin aylık gelirini 300 tl sayıp o gelir için o aileden her ay 35 tl keseceksin.
daha bunun içinde ev kirasını saymadım, zaten sinema tiyatro falan ne haddimize vatandaş kısmı olarak. belki kira bedeli o 28 kriterden biridir, belki değildir. ama fark etmez. kira ödemediğini varsaydığım bu bahsettiğim durumda olan birinden her ay 35 tl alacak bu uygulama. bunu yaparken de vatandaşın özel hayatına zorla müdahele ederek özelini hiçe sayacak, seni birey olarak yok sayıp sadece ailenin bir üyesi kabul edecek, bunu da kendi zorunlu yükümlülüğü olan vergi/sgk sigorta primi denetimini doğru düzgün yapmayı beceremediği için yapacak. ayrıca bu bahsettiğim durumda olan biri 35 tl ödeyince de bütün sağlık hizmetlerini ücretsiz alamayacak. zaten bu ödenecek paraların büyük bir kısmı sağlık dışında yerlere aktarılacak, devleti soyanların iç ettiği paraları o 5 kuruş geliri olmayan öğrenciden çıkaracak... ve bütün bunlara rağmen hala daha bunu savunabilen beyinsizler/vicdansızlar var. ulan bu ülke hiçbir haltı haketmiyor be. daha da beter olalım anasını satayım.
not: ayrıca aylık geliri 900 tl olan kişiden 106 tl alınacak. bir de aylık geliri 1800 tl olan kişiden de, 1800 tl üzeri herhangi bir miktar - mesela 30000 (yazıyla otuz bin) tl - olan kişiden de 212 tl alınacak. tam bir eşitlik abidesi çok şahane uygulama. allah padişahımız sayın recep tayyip erdoğan efendi hazretlerinden razı olsun.
edit: bu entry üzerine gelen ailesi o kadar kazanıyorsa ne işi var yüksek lisansla, doktorayla, gitsin çalışsın, zaten yüksek lisans lüks... temalı mesajlar da devletin yaptığı bu zorbalıktan daha az vahim değil. yalnız ne hikmetse onların hiçbiri devletin böyle yaparak özel hayatı ve bireyi hiçe saymasıyla ilgili hiçbir şey diyemiyor. yeni bir tanım yapalım o halde bu zorba uygulamaya; yüksek lisansı lüks olarak görenlerin savunduğu uygulamadır bu.
en mutsuz olunan yer
-
sevmeden çalıştığınız bir işyeri.
marmaray'da iki dakika süren kesintiye sevinenler
-
açılıyor diye dünyayı ayağa kaldıran andavalların neden anlamadığını anlayamadığım durumdur. 1.3 km'lik tünel için dünyada ilk muamelesi yapıp somali'den başbakan getirteceksin, arızalanınca biz demiştik diyenlere andaval diyeceksin.
andavalın bayrak taşıyanı sensin be arkadaşım.
grant wood
-
grant wood (1891-1942) tarafından yapılan amerikan gotik, amerikan sanatının en yaygın olarak bilinen eserlerinden biridir. resim çoklukla orta amerika’nın bir hicvi olarak görülmesine rağmen, ressamı tarafından öyle olmasına niyetlenilmemiştir.
wood, 1930'da “marangoz gotik” olarak bilinen bir tarzda inşa edilen bir on dokuzuncu yüzyıl evi ile karşılaşır. evlerinin önünde duran bir çiftçi ile kızını hayal ederek kahverengi kağıt üzerine hızlı bir eskiz yapar ve birkaç fotoğraf çeker. wood, daha sonra kıza karşılık model olarak kız kardeşini, çiftçiye karşılık ise dişçisini kullanarak evde kompozisyonunu tamamlar.
karakterlerin her ikisi de viktoryen döneminin tipik ciddi giysilerini giymişlerdi. çiftçinin elindeki çatallı uçları, evin pencere çerçevelerini tamamlar ve yuvarlak dibi ise iki yüzün oval şeklini tekrarlar. karakterlerin hareketsiz, taş gibi ifadeleri, erken dönem fotoğraflarda görülen, kişilerin uzun süreler hareketsiz kalmaları istenen anları hatırlatır.
wood, chicago sanat enstitüsü’nde bir yarışmaya katılmak için resmi tam zamanında bitirir. onu şaşırtan bir sonuç olarak resim, bir bronz madalya ile 300 dolar ödül kazanır. bugün resim sanat enstitüsü’nde sürekli olarak sergilenir.
* saman tırmığı erkekliğin, kötülüğün ve çiftçiliğin bir sembolü olarak yorumlanır.
* resimdeki evin panjurları çekilidir ve pencereleri kapalıdır; bu detay, çiftin düşmanca ve korku duyan tavrını vurgular görünmektedir.
domino's pizza
-
hakkını arayan insanlarla büyük problemi olan firma. türkiye gibi koyun olmaya alışık bir ülkede iyi kazanırlar.
kobe bryant vs michael jordan
-
aslında şöyle de bir durum var. 80'lerde çocuk olmuş ve basketbola bir şekilde bulaşmış kitleden bu kıyaslamaya kobe diyen çıkması çok düşük bir ihtimal. o zamanlar nba ile şimdiki kadar sıkı fıkı olmamız teknolojik olarak çok da mümkün değildi. arada sırada maçlara denk geliyorduk elbette de, jordan olsun, abdulcabbar olsun, hep bunları, daha çok beden derslerinde, spor salonunun duvarlarındaki, dönemin basketbol dergilerinin verdiği çerçeveli posterlerden tanıyorduk. jordan bizim için bir efsaneydi; ben ciddi ciddi bir ara uçabildiğini düşünüyordum öyle diyeyim.
hani düşün spor ayakkabısı diye bir şey çıkıyor ortaya, ismi jordan oluyor. taktığın şapkadan, giydiği t-shirte kadar uçan adam sembolü var üstünde ve bunlar bir ilk; yani bir ikinci örneği yok o sıralar. öyle, bir spor mağazasından içeri girdiğinde, nba'deki her basketbolcunun adı verilmiş bir ürün bulmak diye bir şey yok.
şimdi ise durum farklı. elbette bu kıyaslamaya kobe cevabı verecek insan sayısında bir artış olacak, bu normal. bundan 10 sene sonra atıyorum alan zoptrik adında bir oyuncu çıksa, "kobe mi zoptrik mi" diye sorulsa, o zaman da kobe zamanını net hatırlayan kitlede kobe diyen sayısı fazla olacakken, o dönem oyuna hakim olanlar arasında da zoptrik ismi öne çıkacak.
benim zamanımda "larry bird mü, michael jordan mı?" denirdi örneğin. demek istediğime güzel bir örnek olabilir bu. gerçi o zaman da cevabım aynıydı, şimdi de cevabım aynı. havada karada michael jordan. uçuyor çünkü, öyle biliyorum ben.
umudu en iyi anlatan cümle
-
"du bakalım bekle bi.."
ne yapsam kilo alamıyorum diyen insan
-
bu amk insanının "ayh çok yedim" dediği porsiyonlarla kuş bile doymaz. dingil. yalan söyleme bari.
bittiğinde oha dedirten filmler
-
the awakening http://www.imdb.com/title/tt1687901/
stir of echoes http://www.imdb.com/title/tt0164181/
the others http://www.imdb.com/title/tt0230600/
the match point(kısmen) http://www.imdb.com/title/tt0416320/
kahaani http://www.imdb.com/title/tt1821480/
the life of david gale http://www.imdb.com/title/tt0289992/
nueve reinas http://www.imdb.com/title/tt0247586/
incendies http://www.imdb.com/title/tt1255953/
el secreto de sus ojos http://www.imdb.com/title/tt1305806/
primal fear http://www.imdb.com/title/tt0117381/
the man from earth http://www.imdb.com/title/tt0756683/
the uninvited http://www.imdb.com/title/tt0815245/
derailed http://www.imdb.com/title/tt0398017/
identity http://www.imdb.com/title/tt0309698/
notes on a scandal(kısmen) http://www.imdb.com/title/tt0465551/
the illusionist http://www.imdb.com/title/tt0443543/
à la folie... pas du tout(kısmen) http://www.imdb.com/title/tt0291579/
sherlock holmes: a game of shadows http://www.imdb.com/title/tt1515091/
kokuhaku http://www.imdb.com/title/tt1590089/
the game http://www.imdb.com/title/tt0119174/
orphan http://www.imdb.com/title/tt1148204/
el orfanato http://www.imdb.com/title/tt0464141/
gone baby gone http://www.imdb.com/title/tt0452623/
the prestige http://www.imdb.com/title/tt0482571/
shutter island http://www.imdb.com/title/tt1130884/
shelock holmes http://www.imdb.com/title/tt0988045/
oldeuboi http://www.imdb.com/title/tt0364569/
frailty http://www.imdb.com/title/tt0264616/?ref_=sr_1
lucky number slevin http://www.imdb.com/title/tt0425210/
3 idiots http://www.imdb.com/title/tt1187043/?ref_=sr_1
aklıma geldikçe ve başka filmler izledikçe listeyi güncellerim.
side effects http://www.imdb.com/title/tt2053463/?ref_=sr_1
yeopgijeogin geunyeo http://www.imdb.com/title/tt0293715/
twelve monkeys http://www.imdb.com/title/tt0114746/?ref_=sr_2
loft http://www.imdb.com/title/tt0926762/?ref_=sr_4
dead man's shoes http://www.imdb.com/title/tt0419677/?ref_=nv_sr_4
la piel que habito http://www.imdb.com/title/tt1189073/?ref_=nv_sr_1
el cuerpo http://www.imdb.com/title/tt1937149/?ref_=nv_sr_1
predestination http://www.imdb.com/title/tt2397535/?ref_=nv_sr_1
jacob's ladder http://www.imdb.com/title/tt0099871/?ref_=nv_sr_3
coherence http://www.imdb.com/title/tt2866360/?ref_=nv_sr_1
trance http://m.imdb.com/title/tt1924429/
sleuth http://www.imdb.com/title/tt0069281/
who am i? http://www.imdb.com/title/tt3042408/
contratiempo
http://m.imdb.com/title/tt4857264/
perfect stranger https://www.imdb.com/title/tt0457433/
neredesin firuze https://m.imdb.com/title/tt0410369/
tv reytinglerinin hala ilkel yollarla ölçülmesi
-
reyting ölçümününün nedeni, reklam pastasını düzenlemektir. bu nedenle izleyiciler gelir düzeylerine göre a, ab, b, c ve d gibi gelir gruplarına bölünür.
a ve ab grubu, en varlıklı gruptur. nispeten orta direğin bir tık üstü olan b grubunu da buraya ekleyebiliriz. reklamlardan elde edilen en büyük gelir, bu gruba aittir. işte, ev, araba, lüks tüketim ürünleri vs vs reklamları hep bunların satın alması içindir.
c ve d grupları ise en düşük gelir düzeyine sahip gruplardır. öğrenciler de bu grubun içine girer. bunlara bir şey satamazsınız. çünkü zaten paraları yoktur ve dolayısıyla bu gelir grubuna kola, meşrubat, atıştırmalıklar ve ucuz telefon hattı reklamlarından başka reklam verilmez.
şimdi, reyting ölçüm cihazlarının %90'ından fazlası tahmin edeceğiniz üzere a, ab ve b gruplarının evlerine tıpkı bir anket örneklemi seçer gibi belirlenerek konulur. c ve d grubuna dostlar alışverişte görsün diye birkaç cihaz yerleştirilir ama, işte ölçümlerde pek bir payları bulunmaz. bu uygun örneklem sayesinde %10'a yakın hata payıyla ölçümler gerçekleştirilir. bu hata payı, reklam veren için yeterli ve kabul edilebilir bir düzeydir.
o halde anlamaya başladınız. son bir örnekle bitireyim: trt'de yayınlandığı dönemde leyla ile mecnun'un izlenme oranı oldukça yüksekti. ama hiç reklam alamıyordu. sebebi ise, izleyenlerin çoğunun c ve d grubu olmasıydı.
kızların aslında demek istedikleri
-
- seni seviyorum
* beni seviyor musun?
tourette sendromu
-
çocuklarda görülebilecek olan devamlı olarak başını sallama
veya saçlarını arkaya alma, devamlı olarak burnunu çekme, kuş sesleri gibi
sesler çıkarma gibi garip hareketler aslında turet sendromu denilen bir hastalık
için başlıca belirtiler olabilir. beyindeki bu bozukluk nedeniyle bedensel
hareketlerde düzensizlik olur. turet sendromu; binlerce kişiyi etkilemektedir.
hastalar bazı hereketleri tekrar tekrar yapmakta ve kendi kontrolleri dışında
birtakım sesler çıkarmaktadırlar.
belirtileri nelerdir ?
tekrarlanan hareketlerin bazılarına “tik” denir. gözleri
kırpıştırmak, omuz silkmek, baş sallamak, yüzün seyirmesi ve devamlı tekrarlanan
bedensel hareketler bunlara örnek olarak gösterilebilir. turet sendromu
hastaları bazen başkalarının yaptığı hareketleri de devamlı tekrarlayıp
dururlar, hastaların çıkardıkları sesler arasında burun çekmek, kuru kuru
öksürerek boğazı temizlemek, öksürmek, hırıldamak bağırmak ve haykırmak gibi
sesler sayılabilir. bazı hastalar ise gerek kendi söyledikleri gerekse
başkalarının söylediği bazı sözcükleri devamlı olarak tekrar ederler. hatta
kasıtlı olmayarak bazı ayıp ve karşısındakini küçültücü sözleri de devamlı
olarak kullanırlar.
hastaların karşılaştığı zorluklar nelerdir ?
turet sendromu gerek hastalar gerekse aileleri için çok üzüntü verici
bir hastalıktır. işin kötüsü halk arasında genellikle bu hastalığın ne olduğu
pek bilinmediğinden hastalara akıl hastası veya terbiyesiz kişiler gözü ile
bakılır. tabii hastalar ne terbiyesiz kişilerdir ne de akıllarından zorları
vardır. turet sendromu olan bazı kişiler kendilerine uyuşturucu kullanan kişi
gözüyle bakıldığından film seyretmeye gittikleri sinemalardan ve yemek yemeye
gittikleri restoranlardan atılmaktadır. turet sendromu hastaları tiklerini ve
sözlerini kontrol elmeye çalıştıkça iş daha da kötüleşmektedir. hastalar için
gündelik basit işleri bile yapmak zordur, turet sendromu hastası olan bazı
çocuklar okulda öğretmenleri tarafından yaramaz ve huzur bozucu çocuklar olarak
bilinmektedir. bu nedenle öğretmenlerin ve okul danışmanlarının bu konuda daha
uyanık olmaları için eğitilmeleri gereklidir. bununla birlikte, bazı aileler
turet sendromlu çocuklarını durumlarından endişe ettikleri ve yardım için nereye
başvuracaklarını bilmedikleri için etraftan kaçırıp saklamaktadır.
tedavi edilebilir mi ?
bugüne kadar turet sendromu’nun tedavisi bulunmuş değildir. bazı
hastaların durumları ilaçlarla kontrol altına alınarak normal bir yaşam
sürmeleri mümkün olmaktadır. hastaların devamlı yaptıkları hareketler ve
çıkardıkları sesler genellikle stres ve heyecanlanma gibi duygulara bir tepki
olarak görüldüğünden stres kontrolü ve gevşeme egzersizleri yararlı
olabilmektedir.
kaynak: http://www.webhatti.com/…164513-turet-sendromu.html
iphone 13'te şarj girişi olmaması
-
bu gidişle iphone 14 te ekran olmayacak