hesabın var mı? giriş yap

  • aynen kardeşim seinfeld candır. biz de 70 kere izlemedik seinfeld'i. bir tek sen izledin. seinfeld izledik diye hayatımızda bir daha başka komedi dizisi izlemeyelim. ne yobaz tipler var ya. bir şeye bağlanıyorlar at gözlüğünü takıp diğer her şeyin kötü olduğunu iddia ediyorlar.

  • anne tarafından taşköprülü biriyim. senede bir kere memlekete gider sarımsak ve köy ekmeği doldurur bagajı döneriz... size şöyle söyleyeyim, uzun süredir taşköprü'de bile orijinal taşköprü sarımsağı bulmak için araya eş dost akraba hatırı sokmak zorunda kalıyoruz çünkü taşköprü'de bile artık birçok üç kağıtçı çin tohumu kullanıyor... sizin mahalle arasında satılan arabalardan orijinaline ulaşmanız veya denk gelmeniz ne kadar mümkündür varın siz düşünün... bir de biz gidip kaynağından aldığımız halde bir servet ödüyoruz, siz yarı fiyatına mahallenize kadar gelmişine yarı fiyatını ödeyerek yediğinizi düşünüyorsanız afiyet olsun...

  • veledin biri adamın karısına küfrediyor, okul idaresi hiçbir şey yapmıyor, adam da kendi adaletini sağlıyor.

    benim olaydan anladığım bu. adaletin olmadığı yerde anarşi başlar.

  • istanbul'da kahvaltı servisi veren bir çok mekanda menüde köy kahvaltısı yazmış olmasına rağmen ürünlerin bir çoğu market malıdır.

    eski kaşar der ama bim'den alınan 3'lü peynirdir.
    köy yumurtası der ama muhtemelen o da bili bili
    verilen çay seylan

    gelen hesap gerçek köyün yarı ederi.

    şehir kahvaltısı yazamıyorlar tabi.

    debe editi: senin anıtkabirin olmayacak.. sen sadece öleceksin. yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları!

  • babam tarkan'ı gördükçe tayfun'u hatırlar. her defasında "bak tarkan meşhur oldu gitti, elinde şey olan çocuk nerde?" der.

    elindeki şey saksafon efenim, babamın böyle demesinin nedeni de tarkan'la aynı dönem çıkmalarıymış. hatta benden duymuş olmayın ama tayfun tarkan'dan daha ünlüymüş.

    hatırlamayanlar için: "hadi yine iyisin, iyisin, iyisin. sen işini bilirsin bilirsin, bilirsin" der kaçarım.

  • rte: fakat, ben burada size çok daha farklı olanını vereceğim. bakınız biraz geçmişe gidiyorum, nuh tufanı...

  • bu satırları ne zaman okusam yuzumde bir gulumseme beliriyor;

    " new york, california'dan üç saat ileride ama bu california'yı yavaş kılmaz.
    kimisi 22 yaşında mezun olur ama iyi bir iş bulana kadar 5 yıl harcar.
    kimisiyse 25 yaşında ceo olur ama 50 yaşında ölür.
    bir başkası 50 yaşında ceo olur ama 90 yaşına kadar yaşar.
    kimisi hâlâ yalnızdır.
    kimileriyse evlenmiştir.
    obama 55 yaşında emekli oldu.
    trump ise 70 yaşında işe başladı.
    bu hayatta herkesin kendi zaman dilimi vardır.
    çevrendeki insanlar senin önündeymiş gibi gelebilir.
    kimilerini de arkandaymış gibi hissedebilirsin.
    ama herkes kendi yarışını, kendi zaman diliminde verir.
    onlara özenme, onlarla alay etme.
    onlar kendi zaman diliminde, sen kendi zaman dilimindesin.
    hayat harekete geçmek için doğru anı beklemekten ibarettir.
    o yüzden, sakin ol.
    geç kalmadın.
    erkenci değilsin.
    tam da zamanındasın. "

    debe edit: paylaştıgım satırların bir cok kişiye umut olduguna ve iyi geldiğine dair cok fazla güzel mesaj aldım, tesekkur ederim. umarım kendi zaman diliminizdeki kendi yarışınızı en mutlu sekilde verirsiniz...

  • 2016'da henry cavill, batman v superman filminin tanıtımı için times meydanında içine superman tshirti giymiş bir şekilde bir müddet vakit geçirdi. lakin, kimse onun henry cavill olduğunu dahi anlamadı.

    bu meselenin birkaç cevabı var. en teknik olanı, clark kent'in kriptonit malzeme bulunan gözlüğünün karşıdaki insanlar üzerinde yarattığı etki yüzünden, insanların onun superman olduğunu fark edememesi. bu etki, eski filmlerde de kullanıldı. clark bir şey itiraf etmek istediği zaman gözlüğünü çıkartırdı, lois de bir an afallar ama gözlük takılınca iş eskiye dönerdi. en yakın zamanda da gözlüklerin göz rengini değiştiren özellikleri olduğu meydana çıktı.

    görsel

    işin diğer boyutları ise psikolojik, fizyolojik, sosyolojik etmenlerle alakalı. insanlar superman'i zaten kal-el olarak biliyor. üçüncü bir kimliği olduğunu düşünmüyorlar. iron man'in tony stark dışında başka bir kimliği daha olsa, alayımız şaşırmaz mıyız? fazlasıyla hem de. üstelik, insanlar kal-el'i zeus gibi thor gibi bir varlık olarak görüyorlar. yaşantısını uzayda ya da dünyada özel bir yerde sanıyorlar. yani, üstteki videoda olduğu gibi normal hayatta yanlarında hiç beklemiyorlar.

    yakın çevresi kısmına gelince, clark'ın bu insanlara karşı hiçbir falsosu da olmuyor. hatta bazı çizgiromanlarda clark'ın yüz kaslarını bile bir miktar değiştirdiği, superman'in fotoğraf çekilirken de farklı bir şekilde yüzünü oynattığı geçmektedir. ayrıca, clark kent aynı zamanda martha ve jonathan kent'in oğlu olarak büyümüş, ufak bir kasabada bir çevresi olan bir çocuk. smallville diye dizisini bile yaptılar. yani, bildiğin geçmişi dünyada olan sıradan bir insan var clark olarak.

    yüz farklı, üstünde etki yapan kocaman bir gözlük, saçlar farklı, duruşu kambur, oldukça sakar, günlük mesai ile hayatını yaşamaya çalışan gazeteci bir adam. küçüklüğünden itibaren de hayatı belli. geçmişini birisi araştırsa okulu, kayıtları dahil her şeyi meydanda. başkasının hayatını almamış. maaşını bile bruce wayne veriyor. bu adamın aynı zamanda kal-el olduğunu düşünmek, superman gibi sağa sola uçtuğunu, dünyayı kurtardığına ihtimal vermek zaten pek mümkün olmuyor.

  • adam gelmeyin amk demiş işte. gitmeyin işte amk...

    edit: kafenin cevabını okudum da, kitap okumayı yasaklayınca böyle oluyor işte. bize yasaklayacağınıza siz de biraz okumayı deneseniz... o nasıl bir yazı amk?