ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
2 nisan 2022 ramazan ayının ilk dayağı
-
edirne den gelmiştir.
kaynak : tamgatürk
kaynak: darkwebhaber
--- spoiler ---
bir lokanta sahibine “ramazan ayında dükkan açılmaz” diye tepki gösteren bir şahıs dayak yedi.
her yıl türkiye'nin birçok yerinde ramazan ayında oruç tutmayanlara uygulanan şiddet ve baskı edirne'de tersine döndü.
bir lokanta sahibini "ramazan ayında dükkan açılmaz" diyerek taciz eden şahıs lokanta sahibi tarafından dövüldü.
--- spoiler ---
yaran facebook durum güncellemeleri
-
acaba rüyanın ortasında uyandığım zaman rüyamdaki karakterler "anaaa, adam kayboldu gitti lan!" diye şaşırıyor mudur?
3 partinin birleşip 1 partiye saldırması
-
1 partinin yasa dışı işlere bulaşmasından, memleketi satmasından, yolsuzluk yapmasından ve türlü türlü pisliklere bulaşmasından kaynaklıdır.
istanbul'da hastaneye randevu bulamama skandalı
-
suriyeliler ve afganlar'ın talebini karşılamaktan sağlık sistemi artık üzerine binen yükü kaldıramıyor. ondan olsagerek.
şahan gökbakar
-
az önce milliyet'te kendisi ile ilgili, beni şaşırtan bir habere rastladım:
recep ivedik'in galasındaki izdihamdan şikayetçi olan bir bayan gazeteci, şahan gökbakar'a;
"bir daha gala yapmamanızı rica ediyoruz" demiş.
şahan gökbakar, buna karşılık;
"sana özel bir gösterim yapacağım... ama film değil; sana başka bir şey göstereceğim. sana özel." yanıtını vermiş.
sevgilisi merve sevi ve çevresindekiler de bu cevap sonrasında kahkaha atmışlar, zeka seviyeleri ile ters orantılı olarak.
http://www.milliyet.com.tr/…8496/default.htm?ver=07
***
söz konusu iğrenç cevap, aşağıdaki videoda mevcut. 1:50'den itibaren:
http://www.habershow.com/…sil-keciye-benzetti-video (video linki için hegemonya'ya teşekkürler)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"eğer kadroya alınmayan alex yerine, kadroya alınmayan öğretmenlerin konuşulduğu bir ülke olsaydık; şu an bambaşka koşullarda yaşıyor olurduk"
karizmatik cevaplar
-
erkekli kızlı toplaşılmış içki içilmektedir. kafalar 1500 e yakınsamakta. bu sırada, grupta yan yana oturan bir çiftten dişi olanı, büyük bir şevkle insanlara bir şey anlatıyor. erkeği ise hayran hayran kızın gözlerine-dudaklarına bakıyor. ne anlattığına kulak vermiyor. kız lafının sonuna geliyor.*gülüşmeler*vs.. erkek hala kıza bakıyor. kız da artık elemana dönüyor.*ufak öpücükler*vs.. ve:
e: aşkım içince çok güzel oluyorsun..
k: ehi ehe *ayh çok hoşuma gitti tribi*.. ayrıca o kadar çok içmedim be, abartma.
e: sen değil, ben içince çok güzel oluyorsun.
k: #^\\#fail^#!!
can dündar ağır bedel ödeyecek öyle bırakmam onu
-
özgürlükler ülkesi türkiye'de cumhurbaşkanı tarafından bir gazeteciye söylenen söz.
(bkz: ileri demokrasi çok güzel gelsene)
power grid
-
elektrik dağıtma oyunu diye düşününce çok saçma gelebilir ancak oldukça keyifli bir oyun.
bir çok dinamiği var,
* ev sayısı fazla olanın hamle sırasının sonra gelmesi
* aynı kaynağı kullanan santraller çoğunluktaysa hammadde fiyatlarının talep nedeniyle yükselmesi
* oyunun bitme şartının ev sayısı olması ama kazanma şartının en fazla evi aydınlatabilmek olması
* santral alımının açık arttırma şeklinde olması ve önde olanın arttırmaya ilk başlaması
oyunu sürekli ortada bırakıyor. bir önceki el en geride görünen kişi oyunu birinci tamamlayabiliyor.
oyunun problemli kısımlarından biri yerleşim yerleşim. ciddi anlamda yüksek avantaj sağlıyor, bölgelerin aynı miktarda gelir getirmesi ancak bazı bölgelerde 3-4 kat fazla bağlantı ücreti olması dengesiz.
farklı miktarlarda kömür, petrol, uranyum ve çöp kullanan, farklı miktarlarda evi aydınlatabilen santraller olduğu gibi rüzgar enerjisiyle çalışan santraller de var. oyunun başlarında kaynak kullanmadan elektrik üretip dağıtmanın faydalı olduğu söylenebilir.
kısacası power grid karmaşık görünmesine rağmen basit bir oyun düzeni olan keyifli bir oyun.
bizimkiler dizisi bitince banyo yapmak
-
80 gençliğinin ilkokul yılları adetlerindendir.. pazar akşamları bizimkiler dizisi bittiğinde jenerik eşliğinde banyo yolu tutulur.. banyo çabuk yapılır ki, spor studyosu'na yetişilebilsin.. spor stüdyosu'nun tümünü izlemek kısfmet olmaz, uyunur...
erdoğan'ın prompterinin bozulması
-
kaç yıllık prompter, değişim zamanı gelmiş artık.
hayata dair iç burkan detaylar
-
geçenlerde sevdiğim bir aile dostumuzun yanına gittim. beni bulunca da arkadaşının hukuki bir konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyip beni arkadaşına kitledi*
abinin yanına gittim. altmışlı yaşlarda bir abi, söze eşini kaybettiğini söyleyerek başladı. o kadar rahat ve kanıksamış bir şekilde söyledi ki kendi kendime eşi öleli en az 2 sene olmuştur diye düşündüm. eşimden geriye miras kaldı, bu işi nasıl çözeriz? dedi. hemen aklımdan beynimde yerleşik olan insanların ne kadar maddiyatçı olduğuna dair fikir dizisi geçti (klasik hikaye işte ölenler ölür kalanlar mal kavgası yapar). sonra konuştukça hikaye biraz daha açıldı. abinin ve rahmetlinin çocukları olmamış. rahmetli eşin üzerine de sadece bir araba varmış. veraset ilamı almışlar tam 42 kişi rahmetlinin mirasçısıymış. abimiz de bu mirasçıların paylarını ödeyip arabayı almak istiyormuş. aklımdan arabanın değeri epey yüksek galiba başka türlü 42 kişiyle uğraşılmaz düşüncesi geçti. konuştukça arabanın da pek para etmediğini öğrendim. en sonunda "hocam yanlış anlamayın ama ben sizin yerinizde olsam bu kadar uğraşmazdım. 42 kişiden vekalet toplamak imkansız gibi bir şey. bana 50.000 lira verseler bu işle uğraşmam, zahmetine değmez ayrıca sonuç da garanti değil" dedim. kendisi sonuna kadar bu şekilde uğraşacağını belirtti. benim sunduğum alternatifleri de dinlemedi.
sonra muhabbet biraz ilerledi. eşinin 18 yıl boyunca kanserle mücadele ettiğini, tedavisi için kolaylık olur umuduyla 3 yıl önce bu arabayı aldıklarını ve arabaya 36 bin lira verdiklerini ama eski araba olduğu için çok arıza yaptığını bir araba parası da tamir için verdiklerini, eşinin kanserle mücadelesini, cesaretini anlattı. öldüğü günü en ince ayrıntısına kadar hatırlıyordu ve hikayenin sonu yaklaştıkça gözleri dolmaya ve sesi titremeye başladı.
eşi ölünce dünyasının başına yıkıldığını, eşinin her şeyi olduğunu, eşi olmadan ne kadar eksik ve aciz kaldığını anlattı. en sonunda da "bu miras işiyle de beni biraz meşgul etsin diye uğraşıyorum, derdimden uzaklaşmak için" dedi ve insanların birbiriyle yalnızca menfaat temelli ilişkiler kuran duygusuz yaratıklar olduğuna dair ön yargım uzun bir aradan sonra yıkıldı. bu kadar ön yargılı olduğum için kendime de epey kızdım.