hesabın var mı? giriş yap

  • spor olsun diye koşmak.

    bunu yapan ilk insan var ya, insanlık tarihimizin en önemli kırılma anını işaretleyen varlıktır.

    bir hayvanın en önemli bireysel aktivitesi, enerji kazanmak, yani yemek yemektir. o enerjiyi hiçbir hayvan boşa harcamaz.

    ama bu ablamız/abimiz, kazandığı enerjiyi kaybetmekten korkmayıp spor yapıyor. çünkü yerine yenisini koyacağını biliyor.

    bu lüks, daha önce hiçbir insan için mümkün olmamıştı.

    az şey mi?

  • sakallar ve kaşlar takma muhtemelen.

    baston kullanacak yaşta ve fiziksel yapıda olmadığı da aşikar.

    konuşması hem ton hemde diksiyon açısından bir önceki rolüyle taban tabana zıt. fikirler insanın sesini değiştirmez :)

    yine ekmeğinde kral.

    bu kadar bariz ve karikatürize roller herkesin harcı değildir, gerçekten iyi bir oyuncu ve yarın haham olmaya karar verse herkesi inandırır. :)

  • lisedeyken edebiyat hocası "17 yaşında herkes şiir yazar 30'unda da yazan gerçek şairdir" derdi.
    onu hatırladım. sanırım tam tanım şu oluyor:
    gerçek metalci.

  • yalan değil. şimdi istediğini düşün. bak bişey oluyor mu? hayır. ha onu söylemeye kalkma sakın. aman diyim.

  • yine mi mağdur oldunuz lan siyasal islamcılar. sizin reisiniz sağa sola "bunlar pislik, çöplük, sürtük vs vs" diye tüm hakaretleri saydırırken bir şey yoktu di mi? bunu da onun gibi düşünün işte, nükte yapmış kadın, zuhahaaa.

  • top bu adamdayken yaşadığım güven hissini bir tek insan hakları evrensel beyannamesini okurken yaşıyorum.

  • eski guzel gunlerinde olmasalar da ada derbisini buraya yazmadan olmaz

    sehir: rangers

    takimlar: glasgow rangers, queens park rangers, power rangers

  • anladım ki bunca sene söylenenler yetmemiş.
    onu da geçtim, aklı başında bir allah'ın kulu üçüncü köprü'nün, üçüncü havalimanı'nın nereye yapıldığına bile bakmamış hala atıp tutuyorlar.

    hakkında olumlu bir tane bile bilimsel rapor/kanı/yorum bulunmayan, aksi yöndekilere çokça rastlayabileceğiniz, çok temel coğrafya bilgisi ve akıl yürütmeyle bile anlaşılabilen gerçeklerden bahsediyoruz-çed raporlarının geçersiz kılındığını da bilmezsiniz siz- hala gelmişler 'çevreciler şöyle böyle, üç beş ağaç şöyle böyle'

    la hangi akıl, gidip de o coğrafyanın en engebeli ve en rüzgarlı(tayakadın'a giderseniz sıra sıra rüzgar jeneratörlerini görmeniz boşuna değildir)-fırtınalı-sisli bölgesine havalimanı yapar, ilkönce bunu açıklayın.

    sonra, zaten istanbul içinde kemirile kemirile azıcık kalmış, taaa kafkasya'dan karpatlara kadar devam eden ekolojik yeşil bandın ortasından-ki yerleşime en uzak yer de demek bu- köprü geçirip bir de su havza alanlarını 'iki yeni kent' diye pazarlamanın mantığını bi anlatın.

    ekonomik olarak seçilen konumlarından ötürü ne kadar zararlı olduğu da ortadayken:
    yav he he, 2. köprü çok tıkalı..
    tüp tünel denilen şey çok mu zor(ki yapılıyor), çorlu'ya havalimanı yapmak çok mu zor?

    tüm bunlar ışığında hem maddi hem de ekolojik açıdan cinayetin önde gidenidir. 20 sene sonra 30 milyonluk doğal kaynaklarını tüketmiş istanbul'a bakıp 'ya üçüncü köprünün trafiği ömerli'den başlıyor' dersiniz. ben torunlarıma 'gerizekalılarla uğraşamadık böyle oldu, en azından direnmiştik' diyerek yüzümü ak çıkartmayı planlıyorum.