hesabın var mı? giriş yap

  • tam olarak 90'lı yılların başına tekabül eder.
    bakmayın şimdi loft'un sıradan bir marka olduğuna, o dönemde statü simgesiydi neredeyse. ben hiç alamadım ama giyinmeyeni dövüyorlardı nerdeyse. pantolonun arka cepleri büyük ve daha aşağı yerleşmişti paçaları biraz geniş, çift dikişli ve dikişler biraz yukarıdaydı. loft etiketinin altından kemer geçerdi. marka görünsün diye millet, tişörtü, kazağı pantolonun içine sokardı.
    popüler olan bir de gri rengi vardı sanki.

  • ab komisyon'u tarafından toplam kesilen ceza 2.42 milyar avro tutarındadır. cezanın sebebi, google'ın karşılaştırmalı alışveriş hizmetleri pazarındaki hakim durumunu kötüye kullanmasıdır.

    komisyon incelemelerine göre;

    "...
    - google sistematik bir şekilde kendi karşılaştırmalı alışveriş hizmetiyle ilgili sonuçlara öncelikli olarak yer vermiştir:

    tüketici google arama motorunda google'ın karşılaştırmalı alışveriş hizmetinin göstereceği sonuçlarla ilgili arama yaptığında, google'ın kendi hizmetleri, arama sonuçları içinde en üstte ya da üste yakın yerlerde çıkmaktadır.

    - google arama sonuçları içerisinde kendi rakiplerinin karşılaştırmalı sonuçlarını en aza indirgemiştir:

    rakiplerin karşılaştırmalı alışveriş hizmetleri, google tarafından tasarlanan algoritmalara bağlı olarak sonuçlarda gözükmektedir. google, bu algoritmalardan birtakım kriterleri çıkararak, rakiplerin karşılaştırmalı alışveriş hizmetlerinin sonuçlarda çıkma ihtimalini azaltmıştır. deliller göstermektedir ki, google'ın en büyük rakiplerinin dahi hizmetleri, google arama sonuçlarında ortalama dördüncü sayfada, diğer rakiplerin ise daha bile sonraki sayfalarda gözükürken; google'ın kendi hizmetleri, rakiplerin maruz kaldığı algoritma indirgemelerine tabi tutulmamaktadır.

    sonuç itibariyle, google'ın karşılaştırmalı alışveriş hizmetleri google sonuçları içinde tüketicilere daha görünür hale gelmekte iken, rakiplerinki daha az görünür vaziyettedir.

    deneyimler göstermektedir ki, tüketiciler görünür sonuçlara, örneğin google'ın arama sonuçlarında üstte yer alan sonuçlara, diğerlerine nazaran çok daha fazla tıklamaktadır.

    ...

    bu da şu anlama gelmektedir ki, google rakiplerini dışlayarak kendi karşılaştırmalı alışveriş hizmetlerine öncelikli olarak yer vermiş ve kendisine rakipleriyle karşılaştırıldığında önemli bir avantaj sağlamıştır..."

    http://europa.eu/…d/press-release_ip-17-1784_en.htm

  • şu habere göre maltepe coşkun fen lisesi tarafından tübitak liselerarası proje yarışmasına sokulmuş proje. haber kaynağı pek güvenilir olmadığından az saydıracağım:

    - öğrecisine bilimsel metodu öğretmek için bu projeyi destekleyen hocalara bir.
    - bunu proje yarışmasına sokma cesareti bulan okul yönetimine iki.
    - proje diye bunu kabul edilir bulup direk reddetmediyse tübitak'a üç.
    - bunu eğer ola ki sergilenmeye değer bulduysa tübitak'a bir defa daha dört.
    - bunu nazar ispatlandı diye haber yapan kuruma iki kere olmak üzere altı.
    - ülkemin cinlerden elektrik üretme projelerinin desteklendiği ziya ül hak pakistan'ına dönmeye başladığını hissettiğim bu dönemde yaşadığım için kadere yedi.

    öğrencinin suçu yok, böyle bir proje yapmak aklına gelince adam gibi sample size nedir, ne deneyle sınanabilir vs anlatacak hocası yok başında belli ki.

  • ben hayatımda bir siyasinin bu kadar aleni bir şekilde hakaret ettiğini görmedim. fena tazminat öder. altılı masanın tepkisini merak ediyorum. çünkü üslup inanılmaz kötü.

  • yaramazlık yapan, mızmızlanan çocuğa annesinin çocuğun tam ismiyle(kimlikteki ismi) seslenmesinden sonra çocuğun anında dünyanın en uysal çocuğuna dönüşüvermesi.

    -edie sana otur yerine dedim. yemeğini bitirmeden oradan kalkamazsın !!!

    - hayır anne daha fazla yemek istemiyorum.

    - edward christopher jerkinson lütfen yerine otur ve o yemeğini bitir.

    - peki anne...

    nedendir bilinmez, kimlik isminin amerikalı çocuklarda etkisi çok büyük.

  • benim bu, hatta arayanlara bazen dönüş yapamıyorum. bunu okuyan varsa özür dilerim dostlar, sizi sevmediğimden değil sadece hayat ve enerjim yetmiyor sosyalleşmeye.

    benim yapım böyle, kendi kendine yeten bir insanım hatta bu karantinadan son derece memnunum, evde olduğum her günden keyif aldım. bir de biriyle sosyalleştikten sonra bir süre kafa iznine ihtiyaç duyuyorum sosyalleşmek yoruyor beni. bu saatten sonra da kendimi değiştirmekle uğraşamam, zaten işim başımdan aşkın tez-makale yazıyorum, kaynak tarıyorum, ödevler falan tüketiyor beni.

  • bir tarafta; sinavda ilk 10 bine girmis mezun ile 100 bininci olmus, ayni bolum mezununu ayiran tiptir.

    not: (devlet)

  • kendine iyi davranmaya karar vermek
    hayatının kontrolünü geri kazanabilmek
    saçmalamaya bir son vermek
    kendini cezalandırmayı bırakmak

    bu motivasyon, diğer alanlara da yarıyor. "ulan" diyorsun, "ben o kadar kiloyu kaybetmişim, seni kaybetmek koyar mı?"

    irade mi lazım? "ohoooo" diyorsun, "ben waffle'a kaç defa hayır demiş insanım, sana mı yenilicem?"

    beyleyken beyle. alın işte sabah gazınızı.

    ben şimdi yürüyüşe çıkıyorum. ağzına kürekle girmek istediğim insanları düşünerek, ayaklarımla yerleri dövücem.

  • hikayenin aslı şöyledir;

    zübeyde hanım 5 kuruşunun kalmadığı bir gün ankara'ya telgraf çeker
    paramız bitti oğlum diye sıkıntısını belirtir. bunun üzerine salih bozok, atatürk'ün yanına gelerek:

    ''elimizdeki mevcut paradan gönderelim mi'' diye sorar.

    atatürk:
    ''zübeyde'ye 20-25 gibi gitmesi lazım" der, ve hemen telgraf çeker, "paraları sıfırladınız mı?".

    başkası mıydı lan o yoksa???