hesabın var mı? giriş yap

  • hulya avsar kizini kameralardan uzak tutma fikrini israr ve inatla surdurmeli, en azindan goz zevkimiz icin.

    kendini turkiye'nin en guzel kadini saniyorken gidip turkiye'nin en tipsiz erkegiyle evlenirsen ortaya cikacak en iyi cocuk bu olurdu zaten.

    neden tek cocuk oldugu da ortada ayrica kizimizin, hulya avsar daha fazla risk almak istememis.

  • aynı gemidecilere bi lafım var.

    niye lan?

    şimdi siz seçim sonrası dışarıda ateş ederken birikimlerini dolara yatıran ben, kurun yükselişine sevinmeyeyim çünkü aynı gemideyiz öyle mi?

    ahahhaa yarrağımın başı aynı gemideyiz.

    siz eşşşek gibi çalışacaksınız, beni besleyeceksiniz bundan sonra.

    kilosu 3 liradan 2 kilo patates pişirin, bi hafta yiyin.
    işiniz ne?

    alışıksınız nasıl olsa.

    tanım: svihs

  • amerika'da popçu olmak da zor. tek başına şarkı söyletmiyorlar adama. illa bi esmer rapçi sağdan soldan yanaşıp 2-3 laf edicek. la bırak.

  • herkes gibi ben de buradaki insanların yaptıkları işleri abartmasıyla çok dalga geçiyorum ama bu tür shitpost'lar burada gerçekten işe yarıyor.

    ilk günlerinden beri üyesiyim, son iki yıldır profilimi düzenli güncellemeye, arada bir de sağa sola yorum yazmaya başladım. mesleğe dair deneyimlerimi uzun uzun anlattığım iki üç makale yazdım. kimse iplemedi.

    dün ilk defa bir shitpost yayınladım. çevirdiğim bir oyun yeni yayına girdi, jeneriğinde de türkçe çevirmen olarak adım geçiyor. binden fazla oyun çevirdikten sonra belki 20. defa falan olan bir şey. bunun ekran görüntüsünü koydum, başladım yazmaya. sanki oturup çeviri yapmamışım da bin orkla savaşıp hüküm dağına ulaşmış dibinden çeviri çıkarmışım gibi anlattım durdum.

    birkaç anahtar kelimeyi hashtag yaptım. bana çok destek olan proje yöneticilerime teşekkür ettim, almanya'daki amcam ve kastamonu'da vatani görevini yapmakta olan halaoğluma selam yolladım falan filan. bildiğiniz linkedin abartması işte.

    bugüne kadar aldığım etkileşimin kaç kat fazlasını 24 saat içinde aldım. tam da ağımda istediğim çeşitli oyun ve yazılım firmalarının proje yöneticileri, ik'cıları falan ekledi bazılarıyla sohbet ettik.

    bunlar parasallaşır mı, yani gerçek bir çalışma ilişkisine döner mi orası belli değil elbette. ama yine de mesleğe dair çok daha bilgilendirici yol gösterici yorumlar makaleleler değil de basit bir shitpost sayesinde kurdum bu kadar ilişkiyi, mutluyum.

    sevdim bu shitpost işini. yarın da evde internet kopuyor diye gidip starbucks'ta çalışmamı sekiz paragraflık bir felaket önleme, "think outside the box" hikayesi olarak pazarlamayı planlıyorum. önümüzdeki hafta da kamp alanından laptop fotoğrafı atıp çevirmenin doğayla iç içe olmasının anlam ve önemi üstüne saçmalarsam daha bu kadar bağlantı kurarım gibime geliyor.

  • 17 kez dünya yüzme şampiyonu olmuş ermeni asıllı sovyet yüzücü.

    16 eylül 1976'da erivan'da günlük koşusunu yaparken bir otobüsün baraj duvarını yıkarak göle düştüğüne şahit olur. tereddüt etmeksizin göle dalan karapetyan, her defasında bir kişi olmak üzere toplamda 20 kişiyi 25 metre derinlikten kurtarır (aslında daha fazla kişiyi kurtarmıştır fakat bunlardan 20 tanesi hayatta kalmıştır).

    tabi bu yaptığının bedeli olarak ne yazık ki spor yaşamı sona erer. soğuk su ve çeşitli yaralanmalar sonucu 45 gün hastanede müşahade altında tutulur.

    19 şubat 1985 yılında ise moskova'da yanmakta olan bir binadan yine birçok kişiyi kurtarır.

    sonrasında daha "basit" bir hayat yaşamak için kendisine moskova'da bir ayakkabı tamiratı dükkanı açar.

    gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle birçok onur madalyası kazanmıştır.

  • son zamanlarda en cok vakit harcadigim site. o kadar guzel buluslar, dizaynlar var ki kendimi kaybediyorum diyebilirim, disarda bos seylere para sarfetmek yerine bu siteye girip (bkz: emege saygi) adina birseyler bulan, dizayn eden insanlara katkida bulunabilirsiniz bence. isin uzen tarafi ozellikle de dizayn konusunda onca emek harcamis insanlarin buluslarinin piyasaya ciktiktan sonra cin mali olarak milyonlarca kopyasinin da bir zaman sonra piyasaya cikmasi sanirim. dusunsene o kadar ter dokuyosun, kim bilir ne zorluklardan ne engellerden geciyosun birseyler uretebilmek bulabilmek icin, sonra bir sekilde basariyorsun da ama belli bir zaman sonra, benzerleri senin sattiginin yarisindan az fiyata pazarda cin mali olarak yerini aliyor, neyse konuyu saptirmayalim ve kickstarter nedir onu da birkac adimda tanimlayalim bilmeyenler fikir edinsin en azindan:

    1. projen/bulusun/dizaynin ne dersen de birseyin var diyelim ve videonu cekiyosun artik (bkz: prototype) mi olur gercegi mi olur bilemem, bu siteye yukluyorsun.

    2. kendine bir (bkz: fund) hedefi belirliyosun bu projeni gerceklestirebilmek icin, orn. 100 bin dollar

    3. sonra kendine bu fund'a ulasabilmek icin bir (bkz: deadline) giriyorsun, orn. mayis 2013 gibi.

    4. sonra siteye uye olan herhangi biri senin bu projeni begenirse sana senin onceden belirlemis oldugun fund cesitlerinden birini secerek sana yardimda bulunuyor, bunu aslinda bir karsilik beklemeden yapiyor, yani ne sirketin ortagi oluyor ne de baska birsey ama sen en basta fund cesitlerini koyarken (ornegin, 1 dollarlik fund, 5 dollarlik fund, 100 dollarlik fund gibi dusun) bu fund'lar karsiliginda da sana koltuk cikanlara sen de onlara ufak ufak seyler vaat ediyorsun. ornegin, 1 dollar icin diyosun ki isminizi kendi sitemde yayinlicam, 50 dollar icin diyosun ki (eger bir urun cikaricaksan mesela) bu urunu ilk alanlardan olucaksiniz diyosun ve onlara yolluyorsun urun cikinca piyasaya.

    5. fakat onemli nokta su ki, o en basta bahsettigim hani fund hedefi ve deadline'i var ya, o ikisini birlikte gerceklestiremedigin takdirde, sana para yatirannlar da parasini geri almis oluyor, yani sitede basari saglayabilmek daha dogrusu hedef koydugun fund'in hepsini cebe atabilmek icin hedefine zamaninda ve eksiksiz ulasmak zorundasin, aksi takdirde (bkz: avuc yalamak)

    6. diyelim basarili oldun, gerisi hakkinda bir bilgim yok malesef, ama paran cebinde artik, o projeyi gerceklestirmek icin cebinde guzel ve sicak bir paran oldugunu dusun, ustelik (bkz: investor) larin kurdugu gibi bir baski da yok ustunde rahat sayilirsin.

    umarim anlatabilmisimdir, kisaca cok guzel bir site bence.

  • tebrik ettiğim manşettir. iktidar da belediye de sidik yarıştırmaktan çalışmaya fırsat bulamadı, iki tarafın trolleri birbirine bok atmaktan "yahu bu şehre şu an ne oluyor" diye sormadı. yolları tıkandı, insanları mahsur kaldı, havaalanının çatısı yıkıldı biz ise bütün akşam balıkçı konuştuk. iki taraf da işin şovundan özüne inemedi. bir tanesi isviçreye tatile gitti, bir tanesi kar durduktan sonra özel uçakla şehre inip şov yaptı. günün en adil başlığını sözcü atmış valla. helal olsun. yöneticilerimiz sınıfta kalmıştır, bütün bir gece milyonlara cehennem olmuştur. başlık altına her iki tarafın trolleri damlamadan yazalım şunu.

  • merhaba, ben vedat milor.

    gurme değilim ama yazdığım ve çizdiğim hemen her şey yemek ve yemeğin şarapla olan uyumuyla ilgili. ama takip edenlerin de bildiği üzere, bunlarla da sınırlı değil; elimden geldiğince ve bilgim el verdiğince, konulara sosyolojik ve iktisadi açılardan bakıp, daha genel bir tablo çizmeye ve neden sonuç ilişkilerini de ortaya koymaya çalışıyorum.

    tv’deki programım sona erince sosyal medyaya daha çok zaman ayırma şansım oldu. birçok takipçim ile artık düzenli etkileşime girebiliyoruz. ekşi sözlük’ten de böyle bir etkinlik için davet gelince açıkçası heyecan duydum. ister şekeri bol, isterse de acılı veya asiditesi yüksek olsun, sorularınızı cevaplamayı dört gözle bekliyorum.

    kanıt

    edit: sorular için çok teşekkür ederim. her soruyu cevaplayamadığım için kusuruma bakmayın. ekşi sözlük gerçekten değerli bir topluluk. inanın bana birçok gazetecinin röportajda sorduğundan daha derin ve ilginç sorular sordunuz. yakında tekrar bir arada olmak dileğiyle...

    sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: (bkz: merhaba ben vedat milor sorularınızı cevaplıyorum/@vedat milor)

    not: soru cevap etkinliğini mobil ve web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz.

  • uzun zamandır yazmıyordum sözlükte ama artık dayanamayacağım.

    bu sıçtımın yerinde halkı düşünen hümanistler niye sadece suriye ordusu ilerlediğinde ortaya çıkıyor lan?

    şii diye adamın kalbini çıkarıp yiyenler onlar; öldürdüğü oğlunun cesedi başında annesini arayıp dalga geçenler, şii olduğundan tehdit edenler onlar; hatta alevi yerleşimi diye lazkiye'de onlarca sivili teker teker öldüren onlar, ama bizdeki mezhepçilik kimsede yokmuş. naptı olm bu insanlar? cehennem topuyla adam öldürenlerin ardından lokum mu dağıttı?

    bu davarlar sözlükte de, kampüste de, sokakta da aynı. güçsüzken temel insan haklarına sığınıp, güçlü olduğunu hissettiği an yaşama hakkınızı bile alabileceğini düşünür. yıllardır hiç değişmez.

  • "gidip şahin alacak halimiz yok ya. ben gidip 1 buçuk milyona sıfır audi marka araç da alabilirdim.”

    demiş.
    haklı.
    devlet size bu kadar pervasız, ahlaksız, yüzsüz ve hadsiz konuşmayı sağlıyor, alırdın elbet.

    nüfusu amfitiyatro kapasitesi kadar ilçeye kontenjandan başkan seçilmiş, "1,5milyonluk araba hakkımdı, az bile harcadım" diyecek kadar utanmaz..senin yüzüne tükürmeyen gakkoşlar düşünsün artık makam aracının faturasını..

  • frank meyer isimli abd'li bitki kaşifi tarafından çin'de keşfedilen limon türüdür.

    saf bir limon değildir, portakal ya da mandalina hibritidir, bu sebeple asitliği diğer limon çeşitlerine göre düşüktür. doğru zamanda hasat edilmez, ağaçta beklerse dış kabuğu turuncu renk alır ve tatlanmaya başlar.

    balkonda, terasta ya da bahçede yetiştirmek için mükemmel bir çeşittir. verimi yüksektir, hastalıklara dayanıklıdır ve hemen hemen yıl boyunca çiçek açıp meyve verir.

    çekirdekten üretildiği zaman türüne doğrudur, aşılamaya gerek duymadan meyer limon verir. ancak çekirdekten üretilen ağaçların ilk meyve verme süresinin aşılananlara göre çok daha uzun olduğu unutulmamalıdır.

    dış kabuğu diğer limonlara göre daha pürüzsüz ve parlaktır.

    saf ve asidik bir limon olmamasına rağmen yazın ilk olgunlaşan limon olduğundan ticari değeri yüksektir. kışın depolarda saklanan limonlar bittikten ve fiyatlar iyice yükseldikten sonra hasat edildiği için değerlidir. ayrıca verimi diğer limon türlerine göre çok yüksektir. ürün kalitesizliğini erkencilik ve yüksek verimle telafi eder.

    dezavantajı, plansız, programsız bahçe tesisi nedeniyle ihtiyaçtan fazla dikimi yapılmış olması ve fiyatının düşmeye başlamasıdır. ihracat için tercih edilen bir tür de değildir çünkü hem kalitesi düşüktür hem de nakliyeye uygun değildir, zamanla kabuğu kararma yapar.

    son yıllarda volkameriana anaç üzerine aşılanan meyer limonların daha kaliteli ve daha erkenci meyve verdiği gözlenmiştir. bu sebeple turunç üzerine aşılı meyer bahçeleri zaman içerisinde volkameriana üzerine aşılı meyer bahçelerine dönüştürülmeye başlanmıştır.