hesabın var mı? giriş yap

  • "sihirli ayakkabilari" ile kalplerimize gelip kuruldu. bir park bankinda oturup anlattiklarini dinledikten sonra, hala dunyaya ayni gozle bakabiliyor muyuz?

  • gerçekten büyük rezillik,oysa yandaş bir ajansa 1-2 milyon verip 10$ lık görseli milyonlara mal edebilirlerdi. 10$ lık görseli kullanmak ne demek . itibarımız yerlerde başgannnnn olmuyor böyle.

  • kişisel fikrim dünyada dört büyük romancı vardır.

    james joyce.
    marcel proust.
    lev tolstoy.
    dostoyevski.

    bu da demek değil ki diğer romancılar bu yazarların gerisindedir ya da en iyileri bunlardır.aksine kişisel zevk girer burda devreye;kafka'yı ya da nabokov'u daha çok sevebilirsin daha iyi bulabilirsin.

    yukardaki yazarların büyüklüğü şurdan gelmektedir;bu yazarlar dünyaya açılan bir kapıyı aralarlar ve hem bilineni hem bilinmezi anlatırlar.bunun yanında dev yapıtlar vermişlerdir bu yapıtların her birinde zekice bir kurgu derin karakterler ve tüyler ürpertici bir ruhsallık vardır.aşkınsaldırlar.

    diğer yazarlar dünyaya açılan kapının gerisinde kalanları anlatırlar özgül zevke hitap ederler.misal dostoyevski hemen hemen herkesin en sevdiği yazarlardan biriyken faulkner veya nabokov öyle değildir.bu şekilde özgül zevke hitap eden yazarlar iki kutup oluştururlar ya okur tarafından nefret edilirler ya da takıntılı bir şekilde sevilirler.yaşar kemal'i okuyup da sevmeyecek türk yoktur ancak orhan pamuk özgül zevke hitap eder obsesif ama azınlıkta bir okur kitlesi vardır.

    her neyse.bu dört büyük yazar da elbette birbirinden çok farklı ama her biri edebiyatın incisi olduğundan elbette bir karşılaştırma yapılabilir.

    [tolstoy'un katı ahlak anlayışının ve titizliğinin kitaplarını ve kahramanlarını fazla idealize edilmiş hale getirdiğini düşünüyorum ki bu noktada diğer üç yazarın gerisinde kalıyor benim için.]

    tolstoy,joyce ve proust dev eserler vermişlerdir.ancak bu yazarların işi edebiyattır.hayatları boyunca çağunlukla sadece edebiyatla uğraşmışlardır,gelmiş geçmiş en büyük entelektüellerdir.verdikleri dev eserler zekalarının ve yaratıcılıklarının tabi bir de entelektüel birikimlerinin ürünleridir.

    ancak dostoyevski'de durum farklıdır.adam yıllarca sara nöbetleri geçirmiştir,kumarbazdır,hapse atılıp ölüm cezasına çarptırılmıştır,kaçak hayatı yaşamıştır.çoğu zaman da para kazanabilmek için kitaplarını aceleyle yazmıştır.eğer birisi böyle bir hayat geçirip suç ve ceza,budala,ecinniler,karamozov kardeşler,yer altından notlar,ölüler evinden anılar gibi kitaplar yazmışsa bu ne yaratıcılığın ne zekanın ne de entelektüel birikimin ürünü olabilir olsa olsa dehanın ürünüdür.

    edebiyatta dört büyük yazar vardır.üçü çok zeki ve yaratıcıdır.birisi dehadır.

    bu entryi de sevgili orhan pamuk'un bir cümlesiyle bitirmek isterim.

    "dostoyevski okumak ilk kez deniz görmek gibi bir şeydir."

  • evde makarna yapılır. bol salçalı.
    eh yoğurt yok.

    anne lavabo altındaki boşluktan coca cola 1 litrelik şişelerini aldırır bakkala gönderir. şişeleri satar yoğurt alırsınız.

    bir tencere makarna ve yanında yoğurt ile doyarsınız. babanız akşam "aaa eve para bırakmamış mıyım" der. (o da biliyordur bırakmadığını) maaşı ilk aldığı gün eve saralle gelir ve 2-3 gün olmadan su bardağı sayınız bir adet artar.

    edit: imla.

  • trt spor spikerleri :

    x- almanya'nın sunumundan hiçbir şey anlamadım.
    y- ben de hiçbir şey anlamadım.
    z- ben de anlamadım.

    geri zekalısınız çünkü.