hesabın var mı? giriş yap

  • bu kişiyi aşı yaptırmaya ve hastanede doğum yaptırmaya ikna etmek doğaya müdahaledir.

    bırakınız yapsın. doğal seleksiyonun işleyişine karışmayın.

    zayıf olan elensin.

    aşılar yüzünden zayıf olanlar hayatta kalıyor. zeka özürlüler çocuk doğuruyor. bende bundan sonra aşıya karşıyım anasını satayım.

  • wall-e - distopik ve aşk. güzel ikilem mükemmel sunum. pek severim ben vooliii ve iiiivaaa'yı

    spirited away - sırf soundtrackları için bile izlenmeli. ıyi niyet ne güzel şey dedirtir insana ve açgözlülük bence en büyük günah

    wuthering heights - zaten klasik bir film, rüyalarınıza girebilecek mükemmel manzaralara sahip, içeriğine hiç girmiyorum

    jagten - çamuru at izi kalsın cinsinden, bakış açımızı değiştirebilecek bir film

    up - aşk, sen nelere kadirsin dedirtir. ele ayağa düşmesine bakmayın izleyin mutlaka

    amelie - gülümsetir, hayata bakışını güzelleştirir. bu kulvardaki en başarılı filmdir bence

    life is beautiful - bu anlatılmaz, pek duyguludur. filmin sonuna kadar adamın gülüşü aklınızda yer eder, filmden sonra, o kadar ıstıraba rağmen en çok o gülüşü hatırlarsınız

    the green mile - klasik stephen king tarzı film. ben bu adamı çok seviyorum ama tanımlayamıyorum her seferinde ama izleyin mutlaka

    the pursuit of happiness - bir babanın oğluyla beraber yaşam savaşı

    ı am sam - izleyemeyebilirsiniz, biraz durgun bir film, ama herkesin öğrenecek ve öğretecek bir şeyleri mutlaka vardır

    intouchables - nedense bana 'tanrı daima tebdili kıyafet gezer' romanını hatırlatıyor. gözleriniz doluyken kahkaha attıracak bir film

    guzaarish - ötenazi ile alakalı bir hint film

    life in a day - gerçek basit yaşamlardan alınan minicik görüntülerle oluşturulan bir film. o kadar güzel ki; hatta bence bu listenin başı olabilir.

    tangled - bir gün moraliniz bozuksa ve sihirli bir değnek olsa da mutlu olsam derseniz bu animasyonu izleyebilirsiniz, emin olun işe yarayacak

    man from earth tek bir falsosu olan süper film. izleyince fark edersiniz zaten spoiler vermeyeyim şimdi

    edward scissorhands sevgi pıtırcığı film

    requiem for a dream

    equilibrium- bana göre en iyi distopik filmdir

    my sister's keeperduygusal biri olmamama rağmen beni zırıl zırıl ağlatmıştır. hastalık konusunda zaafım olması da beni bu konuda daha hassas bir konuma getirdi muhtemelen. empati konusunda başarılı bir film olduğunu düşünüyorum yada dediğim gibi ben bu konuda fazla hassas olduğumdan empatiyi fazla kullnamış da olabilirim; velhasıl kelam güzel işte izleyin

    dead poets society - çok önceleri izlemiştim, 12 seneden fazla olmuş olabilir ben bu filmi izleyeli hatta ama hala aklımda kırıntıları var. bu aralar yeniden izlemeye ben de niyetliyim

    the book thief - nazi almanyası dönemini anlatan son dönemin etkili filmlerinden

    big miracle - istenirse ne de güzel şeyler yapılabilir; inat her zaman kötü değildir.

    ve tabii ki lotr

    bazı filmler izlenir, keyiflidir; sonrasında unutur gidersiniz. sadece ~100 dakika aldığınız keyifle kalırsınız, kritik yapmaya bile ihtiyaç duymazsınız

    ama bazı filmler beyninizde yer eder, hatırladıkça düşünürsünüz yada gülümsersiniz yada hüzünlenirsiniz, bazen anlamlandırmaya çalışırsınız. bu filmler benim için ikinci kategoride.

  • doktor değilim ama madem doktor maaşında bu kadar gözünüz var, o zaman siz de doktor olun. maaşı hak etmediğinizi düşünürseniz de artık kızılay'a bağışlarsınız..

    tanım:
    miktarı insanlara dert olmuş ücret

  • bu akşam saat 22:45 sularında dominos pizza'nın mecidiyeköy gülbağ şubesine pizza almak için gittim. mağaza müdürü olduğunu tahmin ettiğim sivil giyimli bir çalışan, pizzamın hazırlanmasını beklediğim süre içerisinde dik dik bakışlarıyla rahatsız etti. pizzayı alıp ödememi kredi kartıyla yaptıktan sonra dükkandan çıkarken arkamdan 'çok güzelsin bee! ' diye bağırdı. hiç dikkate almadan dükkandan çıktım evime doğru yürürken yaklaşık iki dakika sonra beyaz arabasıyla yanaşıp camı açtı ve adımı ve soyadımı söyleyerek 'seni facebooktan ekleyeceğim' diye bağırdı ve yoluna devam etti. adımı ve soyadımı kredi kartı slipinden aldığını düşündüğüm bu adamın dükkanına alışveriş yapmaya gelen ve ilk taciz edilen kadın olmadığımdan da neredeyse eminim. çalışanlarınızı seçerken hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz?

    debe editi: (bkz: #60102536)

    son durum edit: dominos ile dünden beri yapılan telefon görüşmeleri sonucu, ellerinde görüntülerin olduğunu, şahsı tespit ettiklerini ve çalışanları olmadığını belirttiler. savcılık kendilerinden görüntü talep ederse paylaşacaklarını söylediler. ben az önce savcılığa gidip dilekçemi verdim. destek mesajlarının hepsine yetişemedim. teşekkür ediyorum herkese.

  • kazanan çiftçinin bizim ekşicilerden daha akıllı olduğunu gösteren olay.

    adam maksimum ikramiyenin 500 000 tl olduğunu düşünmüş de iki kupon oynamış.

    bizimkiler daha haberi okuyup anlamaktan aciz.

    vaheyy.

    kuponu bunlar oynasa kalıbımı basarım 4 tl basarlardı paranın yarısı boşa giderdi lan.

    banko yani.

  • tck md.1225/z "göğüs dekoltesi tamamıyla açık, sütyen giyilmeksizin, toplum içinde kendini gösteren kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır"

  • luke skywalker’ı (mark hamill’ın açıklamalarına dayanarak) çıldırmış ve korkak gibi göstermeleri en korktuğum şeydi; üzgünüm tam olarak öyle göstermişler. en azından fragmandan öyle görünüyor.

    bir diğer çekincem de rey’e olağanüstü bir güç bahşetmeleriydi, o da olmuş. gücüyle dağı taşı çatlatan biri yapmışlar rey’i ve asıl ilginç olan bunun grand master luke’u ürkütmesi.

    cesaretiyle koca imparatorluğu deviren ve karanlık lordu tekrar aydınlığa çeken luke skywalker nerede, bi öğrencisi karanlığa düştü diye aklını kaybeden luke skywalker nerede...

    heyecanlanmadım diyemem, yine mal gibi heyecanlandım ama disney ya da mevcut lucas film yönetimiyle aynı pencereden bakmıyoruz biz bu evrene, çoktan alıştık zaten yitip giden star wars’a.

    + uzay savaşı sahneleri hiç fena durmuyor.